23.Bölüm

279 14 8
                                    

Multimedia:İki eski dost...

Umut ve Peşinde ki kişi olan Ahmet'in lise halleri...

Görmek istediğiniz deli gibi özlediğiniz kişiyi bir anda hiç beklemeden gördüğünüz de ne hissedersiniz sadece mutluluk mu? Tamam, bende şuan mutluyum ama mutluluğumun yanında kızgınlığımda var, korkularım, ona olan kırgınlıklarım var…

Kaç dakika öylece ağlayarak suratına baktım bilmiyorum ama buradaydı. Umut burada işte karşımda ifadesiz suratıyla bana bakıyor. Sanki emin olabilmek için, onu hissetmek için durduramadığım hıçkırıklarımın arasında elimi yanağının üzerine koydum ve fısıltıyla ‘’Bu--radasın..”Dedim.

O ise elimin üzerine elini koydu ve “Buradayım. Hadi ağlama artık.” Dedi.

Ağlamamı durduramıyorum ve daha da şiddetleniyor, atak geçiriyor olmalıyım. Bakışlarını birden gözlerimden çekti ve yere sabitledi derin bir nefes aldı ve “Ben özür dilerim Naz.” Dedi.

Birden onun özrüne yanıt vermeden, ‘boş ver yanımda olmasan da seni affettim’ demek yerine yüzünü kaldırdım ve “ Özür dilemekle bir şey değişmiyor Umut. Seni o kadar merak ettim ki, ya sana bir şey yapsaydı ben ben ne yapardım? Sen gittikten sonra birkaç gün uyanamamışım bile Be—en sana bir şey olacak diye çok korktum Umut. O sana bir şey yapacak diye çok korktum…” Konuşmamın devamında ağlamam daha da hızlandı ellerimi ne zaman yumruk yaptım ne zaman Umut’un ardı sıra vurmaya başladım bilmiyorum ama artık ayaklarım beni taşımaz hala geldi. Daha fazla dayamadım olduğum yere çöktüm ve ağlayarak sayıkladım” Eğer sen de böyle erken gidersen? O sana bir şey yapsaydı ben ne yapardım… Nasıl kendime gelirdim bir daha, nasıl tekrar nefes alırdım nasıl…” Son lafımı Çığlık çığlığa söylemiştim ve bağırmaya başladım neye kime bağırdığımı bilmeden ve sayıklıyordum. Umut’a bir şey olabilme korkusu, buna dayanamıyorum. Umut bağırmaya başladığım anda hemen yanıma eğildi ve bana sıkıca sarıldı. “ Sakin ol. Naz lütfen korkuyorum… Bak ben buradayım üstelik bana kim neden bir şey yapsın ki ?”

Ah tabi ya onun hiçbir şeyden haberi yok ki ne yapıyorum ben hemen onu uyarmalıyım kendine dikkat etmeli. Umut sarıldığında bağırmayı bırakmıştım ve sözlerinin sonunda artık sakin olmalı ve anlatmalıyım. Sakin olamasam da ona anlatmaya başladım.”Be—eni birisi aradı, bir adam o seni öldüreceğini intikam alacağını söyledi.”Dedim zorlukla ve derin nefesler arasında.

Umut akan gözyaşımı sildi ve “Ne! Benimle sorunu olan biri seni neden arasın? Kim Naz kim o kişi ?”Dedi o da şaşırmışa benziyordu.

“Senin yurttan arkadaşın olduğunu ve onun hayatını çaldığını söyledi.Saçma ama benim sayemde seni bulacakmış ö—yle söyledi.”Dedim.

Umut bir anda duraksadı ve fısıldar bir şekilde “O sana her şeyi anlatımı ?”Dedi.

“Anlattı ama sen yanlış bir şey yapmadın, biliyorum.”Dedim.

 “Sana benim o gün neden o aileyle gittiğimi, neyden vazgeçtiğimi anlatımı Naz ?”Dedi sinirli bir şekilde bağırarak.

 “Ha-ayır anlatmadı.”Dedim.

Heyecandan ve korkudan neyden bahsettiğini anlamıyorum.

Umut’a bunları söyledikten sonra ağlamam devam etse de rahatlamıştım. Umut elleriyle gözyaşlarımı silerken Tuva’nın kükreyişi duyuldu.”Çek o ellerini kardeşimin üzerinden Pamir Umut Sağlam !” Kafamı Tuva ya çevirdiğimde oldukça sinirli gözüküyordu. Umut’a kızgın olduğunu biliyordum. Beni o hala getirdiği için adını söylememe bile kızıyordu çünkü… Tuva hemen yanımıza yaklaştı ve Beni kucağına aldı. Tuva beni kucağına aldıktan sonra sesimi çıkaramadım. Son bir kez Umutta baktığımda hiçbir şey yapmadan az önce gözyaşlarımı sildiği yerde düşünceli bir şekilde oturuyordu. Tuva beni oradan çıkarırken Selen ve Adal’ı fark ettim. Onları görmemle yüzümü Tuva’nın göğsüne gömdüm hiçbir şey görmek, hiçbir şey düşünmek ya da konuşmak istemiyorum. Tuva beni arabaya bindirdiğinde hala içli bir şekilde ağlıyordum. Ya ona bir şey olursa? Bu düşünce beni bitiriyordu…

Acının SonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin