Acının Sonu

13.Bölüm

Multimedia : Naz'ın kıyafeti.

Umut gitikten sonra içeriye girdim. Melek teyzeye ben geldim ve odama çıkıyorum dediten sonra odama çıktım. Yorulmuştum ağlamaktan , korkmaktan yoruldum.
Yorgun bir şekilde uzandım yatağa daha üzerimi değiştirmeden. Seyrettim boşluğu , düşündüm. Hastanede hergün yaptığımı yaptım.
Değişikti ama bu , bu seferki düşüncemde de acı vardı. Acı her zaman var. Ama acının yanı sıra mutlukukta var , güvende var , bir kere alışılmışlık var. Tuva var Melek teyze , Ömer amca hatta artık benim düşüncemde UMUT var.

...

Dün yeniyi düşünürken uyuya kalmışım. Sabah rahatsız bir şekilde kalktım. Yani üzerimdeki kıyafetlerle yatarsam elbet rahatsız olurum. Bu gün hafta sonuydu ve ben bu gün yataktan çıkmama planları kuruyorum. Kalktım üstümü değiştirip pijamalarımı giydim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra daha temiz ve rahat bir uykuya dalmak için hazırladım ki... Telefonum çaldı Allah Allah beni arasa arasa Tuva arar ve eminim ki o da hafra sonu olduğu için derin bir uykuda. Kim bu diyerek telefona uzandım.
Bilmediğim bir numaraydı.

Merakla cevapladım " Efendim. "

" Naz ? "

UMUT ?

" E-fendim ? "

"Benim Umut. Bir daha efendim dersen cidden telefonu kapatacağım."

Biliyoruz heralde Umut olduğunu gıcık yav.

Sinirle " Tamam." Dedim.

O da "Dün polisle görüştüm , dükkandan bir şey almamış hırsızlar. Bu yüzden Tuva'ya söylemedim. Sadece yeni bir kilit ve güvenlik sistemine ihtiyacın olacak. Her ne kadar bir şey almamış olsalarda, görgü tanığı olduğun için polis seninle görüşmek istiyor. Bu yüzden hanımefendi yarım saate hazırlan seni alamaya geliyorum. " Dedi.

Ağzımı açtım tam Tuva ya söylemediğin ve beni almaya geldiğin için teşekkürler diyecektim ki...
Telefondan gelen dıt dıt sesiyle kala kaldım. Öküz ya katıksız odun bu yemin ederim Tuvayı bile geçer. Şeytan diyor ara tekrar 'Gelme beni almaya ben kendim hallederim.'Ama işte şeytan bu dinlememek lazım. Sonuçta ben kim tek başıma ifade vermek kim ? Acaba nerden buldu numaramı ? Nerden olacak. Tuvadan almıştır lazım olur diye. Bunları bir kenara bırakarak, yataktan zorda olsa ayrıldım. Oy ne güzel uyuyacaktım ben ya.
En sevdiğim ve tek dolabımın karşısına geçtim ve kızların her sabah sorduğu soruyu sordum kendime ' Ne giyeceğim ? ' bakındım ama yok , ne gideceğim ya.
Etek desem olmaz. Kot desem o da olmaz tayt yok yok o hiç olmaz en iyisi kurtarıcım elbise. Hemen günlük uzun , askılı siyah elbisemi giydim. Üstünde hırka aldım. Aşağı indiğimde Melek teyze Ömer amcayı odasından çıkarmış beraber televizyon izliyorlardı.

" Günaydınlar" Dedim.

Melek teyze " Ömer abi başımıza taş yağacak." Dedi.

Ömer amcada " Ne oldu ki Melek" Dedi.

" Görmüyor musun abi ? Naz cumartesi günü bu saate uyanmış."

"Alah iyi etin Melek seni bende birşey oldu sandım. Naz sana anca döne bildim kızım sanada günaydın. Melek teyzeni bu kadar şaşırtıp uyanmanın sebebi nedir bu arada?" Dedi.

Bir Ömer amcaya bir Melek teyzeye bakmaktan nevrim döndüğü için bir kaç saniye sonra cevap verdim. Daha doğrusu veremedim.
" Ee--e nereye ? Şeye gidiyorum şey..."