9.Bölüm

311 23 0
                                    

Multimedia: Naz ve işe giderken giydikleri.

Tuva'yı beklerken Melek teyzeye yardım ettim. Yemek yapmaktan anlamadığım için masayı kuruyorum sadece. Tam mutfaktan ellerimde yaprak sarmasıyla çıkıyordum ki kapı çaldı. Ellimdekini hemencecik yemek odasına götürdüm ve kapıya göneldim.

Kapıyı açtım Tuva gelmişti. "Hoşgeldin. Ömer amca nasıl ? " Ömer amcayı cidden çok merak ediyorum. Yanınada gidemedim zaten.

Tuva cegetini astı ve " Sakin ol şaşkın anlatacağım herşeyi. Ama önce yemek yiyelim çok açım. "Dedi.

  Bende üstelemedim yani sonuçta daha yeni eve geldi elbette açtır. "Tamam. Kusura bakma ya bende hemen öyle.." bu sırada içerden Melek teyze geldi.  "Oğlum hoşgeldin. Geç hadi yemekler hazır , Sofradan haberim yok ama. Naz hazırlayacaktı. Naz ? " dedi ve bana döndü.

"Eh aşk olsun Melek teyzem hazırladım tabi , sadece yemek yapamıyorum tabakları sofraya koyabiliyorum." Dedim.

Melek teyze ise gülmemek için kendini zor tutuyor. Lütfen söyleme ya yine rezil olacağım işte of.

" Ama kızım tam 4 tane tabak kırdın. Oysa biz 3 kişiyiz." Dedi ve şen kahkahasını patlattı.

"Ya Melek teyze hani aramızdaydı. Yanlışlıkla oldu hem." Dedim ve sinirle yemek odasına ilerledim , arkamda Tuva ve Melek teyze'nin kahkahalarını bırakarak...

Masaya geçtiğimizde suratım düşüktü. İkiside geldiklerinde özür dilemişlerdi ama ben çok kırılmıştım. Hep dalga geçiyorlar benle müstahak onlara.

" Naz hadi biliyoruz kaza ama 4 tabak kırmak hahahahahha.." bak ya hala dalga geçiyor.

"Tuva hala mı ya ? O salata tabağıydı."dedim.

"Tamam tamam kızma hadi ye yemeğini. Sonra çalışma odasına gidelim. Konuşacaklarımız var." Dedi.

"Tamam." Dedim.

"Hadi ama Naz gülümse. "Dedi Tuva. Aman ya haklılar sonuçta. 4 tabak nedir?  Düşününce , gülümsedim kocaman. "Heh işte böyle. " Dedi.

...

Yemekten sonra masayı toplamak istemiştim fakat Melek teyze kesin bir dille bir daha mutfağa giremeyecegimi belirtti. Bende elim mahkum Tuva’nın arkasından odasına gittim. Kapısını çaldım ve içeriye girdim.

"Heh gel bakalım küçük hanım. " Dedi.

Kahverengi masa ve deri koltukların olduğu ,  masanın arkasında kocaman bir kitaplığın olduğu odaya girdim. Deri koltuklardan birine oturdum ve " kitaplığın muhteşem " Dedim.

En çok ilgimi çeken tabi ki kitaplardı.

"Öyledir. Hepsi dedemin bana önerdiği muhteşem kitaplar." Dedi ve devam etti "Dedem demişken doktoruyla konuştum. Durumu çok daha iyi. Doktor uyandıktan sonra yürümekte zorluk çekeceğini bu yüzden fizik tedavi görmesi gerektiğini söyledi. En hızlı cevap alınacak yöntemi yüzmeymiş.Bir kaç kişiyle görüştüm dedem uyandığında bir yüzme eğitmeni yollayacaklar." Dedi.

" Çok sevindim Tuva."

"Bende öyle. Senden istediğim dedemi bu süreçte yalnız bırakma.Bende yanında olacağım ama çoğunlukla şirkette olmak zorundayım."

"Tabiki de olurum.  Bunu sormana bile gerek yok."  Dedim.

"Teşekkürler"dedi. Gülümseyerek.

"Dükkan ne olcak ? " Dedim.

" Dükkan dedemin herşeyi onu sana emanet etti. Dükkana devam et. Zaten bellirli saatlerde olur." Dedi.

"Ben de dükkana devam etmek istiyorum zaten." Dedim.

"Peki öyleyse. Ben çok yorgunum.Uyumaya gidiyorum sana iyi geceler. "Dedi.

"İyi geceler." Dedim ve bende arkasından odama gittim. Bende çok yorulmuştum üstümü değiştirip uykuya daldım.

...

Sabah Melek teyze uyandırmıştı. Gecikmiştim yine dükkana.  Hemen banyoda işlerimi hallettim. Dün Tuva'nın aldığı kıyafetlerden siyah deri bir pantolon ve üstüne beyaz bir gömlek giydim.Ayakkabımı giyip bir çanta alarak. Melek teyzeyi öpüp evden çıktım.

Dükkana geldim. Baya bir boşlamışım her yer toz olmuş. Hemen çantamı bıraktım. Kovaya su yaptım ve temizlemeye başladım.

Ay öldüm. Bu nasıl bir pisliktir , sanki yıllar olmuş. Kaçıncı kova bu? hadi naz sadece bir dolap kaldı daya...

"Kimse var mı ? " diye bir ses böldü kendime gaz verme seansımı. "Heyy?!!" Aman geldik geldik. Yok gelemedik.
Dolap çok yüksek olduğu için merdivenle çıkmıştım ve şuan inemiyorum. Ömer amcanın buradaki terlikleri vardı ayağımda saçım başım dağılmış ay ne yapacağım? Nasıl ineceğim şimdi.

"Kimse yokmu?" Sanki adamın sesi endişeli gibiydi. Kim acaba ömer amcanın bir tanıdığımı ki ? Beni o sandı herhalde.

Artık cevap vermeliyim "Şeyy.. burdayım. Kusura bakmayın bakamıyorum." Dedim. Merdivenin tepesinden.

" Nasıl yani ?" Dedi.

"Yani. Yanınıza gelemem, ilgilenemem sizinle"Dedim.

Tam arkamda "Anlaşıldı " Dedi.

Demesiyle dengemi kaybettim ve düşüyordum ki biri beni tuttu. Şu sanki sesi beni yıllarca tanıyormuş gibi gelen biri.. "Tamam tuttum seni korkma." Dedi ve indirdi beni.

Hemen saçımı başımı düzelterek "Kusura bakmayın tekrar. Nasıl yardımcı olabilirim. " dedim.

O da gülümseyerek "Bir kaç tarihi kitap bakacağım , yardımcı olur musunuz ? " Dedi.

"Tabi bu taraftan." diyerek tarihi kitapların olduğu bölüme gittim o da arkamda.

Yürürken ayağım takıldı nereye mi ? Diger ayağıma off ya bu nasıl rezilliktir koca terlik takılırım tabi. Arkamdan gelen kıkırdama sesiyle " Terlik size büyük sanırım?"

Bende kıpkırmızı olarak " şeyy temizlik yapıyordum da " dedim.

"Anlıyorum. Ama dikkatli olun." Dedi.

Kafamı kaldırıp suratına baktım ve gülümsedim.  Kahverengi saçları kahverengi gözleri ve kocaman boyuyla karşımda çok yakışıklı biri duruyordu. O da bana gülümsedi ve arkasını dönerek kitapları inceledi.  Bir kaç kitap aldı.  Ve 'iyi günler.' Diyerek çıktı dükkandan. Akşama kadar bir kaç müşteri daha geldi. Saat 7de dükkanı kappattım ve eve doğru yol aldım...

Kusura bakmayın. Bilgisayarım bozuk olduğu için mobilden yazıyorum bu yüzden bölümler kısa. Okuduğunuz içinde çok teşekkürler.  H.A

Acının SonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin