Acının Sonu

22.Bölüm

Merhaba, bölümü umarım beğenirsiniz ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz :) 

Multimedia:Naz ve kıyafeti...

Telefon kapandığında ellerim titriyordu. Yanımda duran koltuğa yığılmıştım… Beynim uyuştu bu adam, bu adamda kim?

Umut, o…ya ona bir zarar verirse tamam onun gelmesini bekliyordum ama aylar oldu, nerede olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok. Onu bulmalı ve bu olanları anlatmalıyım. Deli gibi korkuyorum ya onu benden önce bulursa, ona zarar verirse… Bu fikri düşünmek bile canımı yakıyor. Eğer öyle bir şey olursa buna dayanamam bu sefer yenilirim bırakırım tüm bunları ve kaybederim bu yaşam savaşını…

Yığıldığım koltuktan zorlukla kalktım ve odama gitmek için hareketlendim. Odama geldiğimde kasılan vücuduma iyi gelmesi umuduyla duşa girdim. Duştan sonra pijamalarımı giyip yatağa uzandım saatin henüz öğlen 1 olmasını umursamadan. Uyumaya çalıştım ama olmadı uyuyamadım aklım, kalbim, düşüncelerimin hepsi Umuttaydı.

…

Kaç saat geçti bilmiyorum saatlerdir yatağımda uzanmış düşünüyorum. Bir kaç defa Melek Teyze gelip aşağı çağırsa da uyuyacağımı söyledim sürekli. Kafamdaki onlarca soruyla uyumak… Bunu tabii ki de yapamadım saatlerce öylece boşluğu seyrettim… Lavaboya gitmek için ayaklanmıştım ki kapım tıklandı. Gelen Selendi üzerinde siyah çok şık bir elbise ve tüm güzelliğiyle karşımda duruyordu.

“Ah hoş geldin Selen.”dedim yorgun sesimle.

“Hoş buldum da sen iyi misin bir tanem ?” Ahhhhh! Nefret ediyorum bu sorudan iyi değilim işte, değilim içim acıyor insanın içi acır mı? Acıyor işte! Tüm bunlardan nefret etsem de kötü olmama rağmen her zamanki yalanı söyledim.”İyim canım iyim… Sen nereye böyle bakalım? Yoksa… Sakın bana Tuva’yla yemeğe falan gideceğinizi söyleme. Siz ve baş başa bir yere gitmek, katil mi olmak istiyorsunuz? “dedim tüm samimiyetimle şaka gibi onlar yalnız birkaç saniye geçirdiklerinde çıldırıyorlar yemek mi hadi ama birbirlerini öldüre bilirler!

“Yok, saçmalama onunla baş başa yemek mi? Asla…  Seninde geleceğin büyük bir parti var ya ona gideceğim sadece. Sende üzerindeki kalpli pijamalarla mı geleceksin değil mi?”

Ne partisi ya?

“Ne partisi benim bir şeyden haberim yok. Olsa da gelemem, yorgunum…”

“Ne yani Tuva sana haber vermedi mi?”

Tabi ya akımlı kaldı akşam bir yerlere gideceğimizi söylemişti ama bunun büyük bir parti olduğunu bilmiyordum.

“Naz… Tuva beni aradı ve bir parti olduğunu seninde bensiz gitmediğini, beni çağırdığını söyledi. Ben… Ah yine ve yine Tuva’ya kandım galiba. Yok ya bu çocuk resmen benimle oynuyor baksana şu halime öldüreceğim seni Tuva öldüreceğim bu sefer!”

Selen arkasını dönmüş Tuva’ya söylenerek odadan çıkıyordu ki odaya Tuva girdi eyvah şimdi yandık işte buyurun cenaze namazına.

Ama pek beklediğim gibi olmadı.Tuva’ya baktığımda büyülenmiş gibiydi. Bakışları âşık bir adam gibiydi, Selenin bu bakışlara karşılığı ise Tuva’dan farksızdı. Ben az önce bunlar bir saniye bile yan yana duramaz demiştim değil mi? yanılmışım bunlar bir ömür’ü beraber geçirebilirler, bu bakışlardaki aşla…

Tuva sonunda kendine geldi ve “ Selen ne oldu? ağzında adımı geveleyip ne duruyorsun? Beni bu kadar özlediğini bilmiyordum.”