3.Bölüm

519 34 1
                                    

Hala şoktaydım. Çalışabilecek kendi işim olcaktı , yanımda biri olmadan kendi ayaklarımın üzerinde durabilecektim ama..Güvenmek ; nasıl güvenebilirim ki hiç tanımadığım birine. Nasıl ''tamam kabul ediyorum'' derim henüz işin ne olduğunu bile bilmemden.

Bir yandan düşüncelerimle boğuşurken kocaman İstanbul da bana uygun kalabilecek bir yer arıyorum. Ayaklarımı hissetmiyorum o kadar yoruldum ki daha fazla dayanamadım. Bakındım etrafıma oturabilecek bir yer aradım ama yoktu. Bir sürü dükkan vardı ama oturabileceğim bir yer yoktu. Bende kırmızı bavulumu yere koyup oturdum , ne yapabilirim daha fazla dayanamadım. İnsanların tuhaf bakışlarının altında ezilsemde elimden gelen bir şey yoktu. Etrafıma bakınırken bir yer gördüm kocaman binanın ikinci takında bir tabela '' Pansiyon ''hemen oraya doğru ayaklandım umarım bana uygun bir yerdir..

Kapıdan içeri girdiğimde  bir adam karşıladı beni '' Buyrun'' çekinerek cevap verdim.

'' Şey.. Kalabileceğim bir yer arıyordum'' adam gülerek '' Evet burada kalabilirsin. Ne kadar kalcaksın ? ''

Paramın yettiği kadar dedim içimden.  Ama bunu adama diyemezdim ' Paran yoksa defol meşgul etme '  diyebilirdi.  Bunun yerine '' Bir kaç gün '' dedim.

'' Tamam. Beni takip et öyleyse ''

Dediğini yaptım bir kaç kat çıktık , dördüncü katta 12 numaralı odanın kapısında durduk.

'' O da burası , kalacağın sürede temizlikle kendin ilgileneceksin  , yemek ya da oda servisi yok. Odanın içinde küçük bir banyosu var. Her hangi bir şey olduğunda aşağıda ben varım bekçi gibi yani '' dedi.

Fakat benim en çok merak ettğim şeyi söylemedi hay Allah yine çekinerek ''Pekii günlük ücret ne kadar ? '' gülerek ''Çok bir şey değil 80 TL ''

Günlük 80 lira mı ? Allahım sen yardım et. Ben ne yapacağım ? Kaç gün yeter ki bana biriktirdiğim paralar , hemen çalışmalıyım. Düşüncelerimden sıyrılıp , kendime geldim. Adam suratıma bön bön bakıyordu.

'' Teşekkürler.'' dedim.

Odaya gircektim ki anahtar olmadan bunu yaoamazdım. Ah kafam en önemli şeyi adamdan istemedim tabi bakar suratıma '' Anahtarı alabilir miyim ? '' dedim.

'' Önce ücret '' dedi adam sert bir şekilde. Ücreti öğrendikten sonra ki tepkim hoşuna gitmedi belli ki . Hemen bavulumdan parayı çıkardım ve verdim. O da bana anahtarı verdi. Hiç bir şey demeden çekti gitti. Odadan içeri girdiğim de şok oldum bu oda da kalmayamı 80 lira istiyorlardı iyi de burda yatak bir de çekmeceden başka bir şey yok. İç çektim ve dayan dedim kendime dayan Naz ! Yapmalı hayatına devam etmelisin. Ailen , Arkadaşın ya da Melih yok tek başınasın güvene bileceğin kimse yok yok yanında. Dolap olmadığı için bavulumu yerleştirmedim hoş öyle çok eşyam yoktu. Bavulumdan pijamalarımı çıkardım , giydim kapıyı kitleyip uzandım yatağa o kadar yoruldum ki hemen uyudum.

...

Sabah gözlerimi zorlanmadan açtım. Oysa ki her sabah sersemleşi , zor açardım gözlerimi.. Ahh  tabi ya ilaçlarım , ilaçlarımı unutmuştum. Hemen bir eczaneden ilaçlarımı almalıyım. Selen Hanıma söz vermiştim. Yataktan kalktım banyoya gidip yüzümü yıkayıp , işlerimi halletim.Siyah pantolonumu ve yeşil göleğimi giyip küçük çantama anahtarı paramı ve Selen Hanımın verdiği reçeteyi koyarken karta rasgeldim ''Arslan Ajans '' onuda reçeteyle iç güdüsel olarak çantama koydum.

Yola çıktım nereye gideceğimi bilmeden. Yürürken karnımdan sesler çıkmaya başladı. En son hastanede yemiştim yemek. Tam karşımdaki simitçiden simit aldım ve yiyerek iş bakmaya başladım. Sadece bakındım kimse beni işe almak istmedi onlarca dükkana gitmiştim.  Ama olmamıştı umudumu kaybetmeye başladım. Hava kararmaya başlarken pansiyona geri dönmek zorunda kaldım ama gitmeden önce ilaçlarımı almalıydım. Bir eczaneye gittim ve ilaçlarımı aldım pansiyona gitmeden önce bir pastaneden poğça , börek alıp  pansıyona gitmek için otobüse bindim. pansiyona geldim.  Odama gidiyordum ki adamın öksürük sesini duydum '' Günlük ücreti verdikten sonra odana çık istersen.'' şaşırdım ama adamda haklıydı. '' Peki.'' dedim ve parayı uzattım. Odama gittim  , yemeğimi yedim ilaçlarımı içip  yatmak için hazırlandım. Uyumadan önce ne yapacağımı düşündüm. İş bulmalıyım bundan başka bir çarem yok. Pes etmemeliyim  , tekrar hastaneye düşemezdim..

...


Yalnız hayatım da ikinci güne uyandım. Banyoda işlerimi hallettim , giyindim ve pansiyondan çıktım. İş aramaya başladım yine , ama her dükkandan elim boş dönüyordum. Karnım acıkmıştı , oturdum bir banka simit yiyordum yine. Simitimi bitirdim tam kalkarken yürümekte zorlanan yaşlı bir Amcaya takıldı gözüm. Karşıdan karşıya geçicekti ve zor yürüyordu.  Hemen yanına giderek koluna girdim. Yardımcı oldum yürümesine o da bana tontiş yanaklarını daha da belli ederek kocaman gülümsedi.

'' Teşekkürler kızım '' 
'' Ne demek amcacım '' diyerek cevap verdim.

Karşıya geçtiğimizde '' Kızım dükkanım var şu ileri de yaş geçti ama yine de bırakamıyorum. Bana az daha yardım edip beni dükkanıma kadar bırakır mısın ? '' dedi.

''Tabii Amcacım yürüyelim beraber.'' Yürümesine yardım ettim ve bir kitapçının orada durduk. ''İşte burası kızım , gel bir soluklan '' dedi.

Kıramadım ve başımı sallıyarak açtığı kapıdan girdim. Çok güzel bir kitapçıydı eski, yeni yüzlerce kitap vardı.

'' Burası benim dünyam işte kızım. Yaşlansamda vazgeçemiyorum. Bir torunum var arada o geliyor yardım ediyor bana. Ama işte yetmiyor. Güvenebileceğim bir elaman lazım ama bu devirde zor.''

Bir yandan bana içiçek bir şeyler hazırlıyor bir yandan da konuşuyordu. Ben dedim içimden ben varım  , ama nasıl dicektim sormadan diyemem ki utanırım ben. Böyle düşüncelerimin içinde boğulurken önüme sıcak bir kahve koydu .

'' Al bakalım kızım. Bu arada adın nedir senin ? Ben Ömer. ''

''Adım Naz Amcacım memnun oldum.''

''Ee anlat bakalım Naz kızım sen neler yapıyorsun ? ''

''Ben iş arıyorum. Eleman arayan dükkanları geziyorum fakat hala iş bulamadım. '' dedim.

Kocaman gülümsedi ve ''Buldun '' dedi.

''İşte sana iş bana yardım edeceksin olur mu kızım ? "

''Şey olur tabi çokta sevinirim ''

''Tamam o zaman kızım sana şimdi bir anahtar vereceğim yarın sabah 7de dükkanı aç bende 9 gibi gelirim ''

Çok şaşırdım , iş buldum sonunda kendi paramı kazanacaktım . En içten gülümsememle '' Çok teşekkür ederim Ömer Amca ''

Ömer Amcayla bir kaç saat daha konuşmuştuk. Aylık ücret verecekti. Sabah 7de dükkanı açıp ,  akşam 7de kapatacaktım. Arada oda gelecekmiş , yapmam gereken tek şey kitapların tozunu alıp düzeltmekti. Sevmiştim Ömer Amcayı Kahverengi gözleri ,  beyazlaşmış saçları tontiş yanaklarıyla çok sevecen birisi. Onu yanıltmıcam , verdiği tüm işleri en iyi şekilde yapacak hayata tutunacağım..

Umarım beğenirsiniz okuduğunuz için sonsuz Teşekkürler :)

Multimedia : Naz Yılmaz.

H.A

Acının SonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin