15.Bölüm

326 20 3
                                    

Multimedia : Naz Yılmaz.

Bahçede oturdum , elimde kahvemle düşünüyorum.
Ne değişti? Bundan aylar öncesinde acı çeken ben şimdi çekmiyor muyum ? HAYIR ! Hala gece yatağa yattığım da acı çekiyorum. Ben yıllar geçsede acı çekeceğim biliyorum. Çünkü benim acılarım asla bitmeyecek , asla geri gelmeyecek acılar. Neler mi bu acılar ? Hiç görmediğim anne ve babamın acısı , sonsuz maviliğimin acısı , koca bir yıl kaybettiklerimin acısı. Bunlar asla geri gelmeyecek , benim acım her daim sürecek... Ama öncesi gibi değilim artık , acım devam etsede kabullendim. Kabullenmek zorundasın. Eğer kabullenmessen yaşayamıyorsun , nefes alıyor ama her nefes aldığında için acıyla doluyor. Kabullenmezsen dayanamazsın bunu anlamak için bir yılımı verdim. Tam 1 yıl sonra bu acıyla yaşanılmayacağını öğrendim. Bu arada yaşamak dediğim kalbinin atması degil. Benimde kalbim atıyordu ama kan yerine acı pompalıyordu sanki. Yaşam bir şeyler paylaşmatı benim için. Paylaşmak tek kişi olmazdı. Tamam ailem ya da arkadaşım yoktu Melihten önce de. Ama ben yinede birşeyler paylaşıyordum. Kimse olmasada yanımda , etrafındakilerle gülüşlerimi paylaşıyordum. Sonra Melih geldi , herşeyi onunla paylaşır oldum. Melihle eksikliğimi de , mutluluğuda paylaştım. Alışmıştım artık herşeyi onunla paylaşmaya o gittikten sonra bencil yaptı beni hayat , o kadar bencildim ki. Yaşamıyor kimseyle birşeyler paylaşmıyordum , gülüşümü bile...
Melihten sonra yaşamadım , yaşayamazdım. Çünkü kimse Melih değildi. Ben ona alışmıştım. Çok acılar çektim sonra kabullendim. Artık olmayacaktı , ya yaşıyormuş gibi yapacak ya da sonsuza kadar o hastanede kalacaktım. Yaşıyormuş gibi yapamaya karar verdim. Çok zor olsada yaptım bunu. Sonra bu yaşıyormuş gibi yapma konusu yavaş yavaş azaldı. Ömer amca geldi , Tuva geldi , Melek teyze geldi. Onlar geldikçe onlar , benimle oldukça yaşıyormuş gibi yapma oyunum bitti. Çünkü onlar geldikten sonra ben tekrar yaşamaya başladım. Onlarla gülüşlerimi de paylaştım , gözyaşlarımı da.
Artık acı pompalamıyordu kalbim ama yinede acı çekiyorum. Bu acı öncesi gibi değil bu acı gelmeyeceklerin acısı... Bununla yaşanıyor , gerçekten yaşanıyor. Gelmeyeceklerin gerçektende gelmeyecek olması yaşatıyor seni. Onlar senin acı çekmeni değilde yaşamanı görmek isteyecekleri gerçeği yaşatıyor... Gelmeyecek olanlar ve gelenler için yaşıyorum artık.
Ama biri vardı ki bu kişi gelmeyecek mi ? Yoksa gelen mi bilmiyorum. Kendimi ona o kadar yakın hissediyorum ki... Geçmişin tozlu sayfalarından her zaman hayatımda olan biri kadar yakın hemde. Sonra benim hayatımda Melihten başka böyle biri olmadığı geliyor aklıma. Hafızamı zorladıkça zorluyorum ama elimde koca bir hiç oluyor. Dün olanlardan sonra onun gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığından sonra ne oluyor dedim. Nedir onu bu kadar kıran? Ben hiç birşey yapamadım oysaki. Tanımıyorum bile onu. Ömer amca yüzünden burada , küçük bir hırsızlık olayı yüzden , benim berceriksizliğim yüzünden yanımda. Ömer amca iyileştikten sonra gidicekti yani benim ne gelmeyeceklerimden ne de gelenlerimdendi.
Peki dedim kendime eğer öyleyse neden onun gideceğini düşündüğün de bile kalbin acıdı. Onun gideceği fikri bile seni bitirdi.
Bu his farklı çok farklı hemde. Bir fikirle bile bu denli üzülüyorsam gerçektende gittiğinde ne yapacağım ? Gittiğinde benim gelmeyeceklerimden mi olacak yani ? Öyle olmasın gelenlerimden , hep yanımda olsun istiyorum. Bunu ona birşeyler hissettiğim için değil. Evet evet kesinlikle ona karşı birşey hissetmiyorum. Saçma olurdu bu. Saçmanın saçması hem de daha ne kadar tanıyorum onu , hatta tanımıyorum bile. Ne hissi canım ben kimseye aşk gibi bu denli büyük bir his beslemedim. Aşkta nerden çıktı şimdi ? Ben aşkın ne olduğunu bile bilmezken ondan bahsetmem... Neyse ne onun hayatımdan gitmemesini istemem. Beni daha anlatmadan anlayacak biri olması. Evet buydu işte. Ona ihtiyacım var benim beni bu kadar iyi anlayacak umudum olacak kişiye , UMUT'a ihtiyacım vardı sadece.

Acının SonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin