Multimedia:Her zaman ki şaşkın Naz :):)
1 hafta geride kalmıştı. Her şey daha da iyiye gidiyor , Ömer amcanın durumu çok daha iyiydi. Tuva çok yoğun çalışıyor. Ajans da yönetim üyesi olmasının yanında koca şirketi de yönetiyormuş. Ay benim çalışkan abim. Artık Tuva ona şakayla karışıkta olsa bile abi dememi istiyor. Tabi ben bunu kabul etmiyorum. Bir kere Tuva dedim nasıl abiye çevireyim. Bu gün yemeğe geç kaldı beyefendi. Bekle... bekle gelmedi tam mutfakta kendime kahve yaparken Melek teyzeye yakalandım.
"Naz ! Ne işin var senin burda? Ne istiyorsan bana söyle yavrum. Bir kaç tane daha yemek takımını bozarsan valla kalpten giderim."
"Ya melegim , birtanem , teyzem sadece kahve yapıyorum. Tabaklara falan bir daha dokunmayacağım söz verdim. Yapma böyle valla kızıyorum. Hep Tuva gıcığıyla bir olup beni kızdırıyorsunuz."
" Ya güzel yüzlüm , ben senin için diyorum. Keseceksin bir yerlerini nazlım , sonra ne yaparız biz ? "
Donmuş kalmıştım. Ne kırdığım tabaklar , ne de bozulan yemek takımları umrumdaydı. 'Nazlım' ne kadar olmuştu bana böyle seslenmedikleri ? Hoş bana sadece Melih 'Nazlım' derdi. Özlemiştim Melihi , hemde çok özlemiştim. Ama alışmıştım. Maviliğim , ışığım olmadan da görüyorum artık önünü. Melih benim için herşeydi. Ne sevgili ne arkadaştı. O benim herşeyim olmuştu , ailem olmuştu , hiç görmediğim abim olmuştu , canımdan sevdiğim. Sonra bir anda gitti benden. Gitsede o hep benim hayatımda olacak. Hep kalbimin en derininde , her zaman herşeyim olacak. Tuva ise , o da Melihten farksızdı. Melih'in yokluğuna Tuva sayesinde alışmıştım ben. 1 yıldır yapamadığımı Tuva’nın yardımıyla yapmıştım. Melih benim ailemdi ama ailenin tek kişilik olmadığını hep bilirdim , öyleydi bunu çok geç öğretmişti hayat bana. Melihten sonra kimse olmayacak demiştim iki kişilik ailemde ama oldu. Tuva vardı. Tuva gerçekten benim abim gibiydi. Beni gerçek bir abi gibi koruyordu. Sadece aramızdaki yaştan değil gerçekten abilik yapıyordu bana. Ömer amcam var , dünyalar tatlısı Melek teyzem var. Ve sonsuza kadar benim ailemden olacak olan Melih vardı. Benim için her zaman vardı , her zamanda olacak. Hala vardı o. Hiç gitmedi benden. Nasıl gitsin ki ? Her anımda o var benim. Öğrendiğim bilgilerde , okuduğum kitapta , baktığımda gördüğüm güzelliklerde o vardı... Özlemek ah keşke bir cağresi ols...
Ne zaman Tuva gelmişti ? Bir dakika ben ne zaman oturma odasına gelip çığlık çığlığa ağlamaya başladım."Naz! Ne olur kendine gel. Bak çok endişeleniyorum Nazz!! "
Tuva ellerini yüzüme getirmiş endişeli bir şekilde göz yaşlarımı siliyor.Kendimi toplayarak " Be-een iyim." Dedim ve derin bir nefes alarak. "Sadece yalnız kalmalıyım Tuva. Her zaman ki gibi..." dedim ve merdivenleri çıkmak için hareketlendim. Odama girdim Tuva arkamdan seslensede duymadım onu. Gerçekten dinlenirsem atağım geçerdi. Yoksa kendimi kaybedip bir şeylere zarar verebilirim. İsteyeceğim son şey Tuva'ya ya da Melek teyzeye zarar vermek. Bu yüzden yalnız kalmalıyım. Ben böyle düşünürken Tuva içeri girdi.
"Sen yalnız değilsin küçük hanım. Bu yüzden de yalnız kalamazsın. Şimdi dinliyorum herşeyi anlatıyorsun abine" dedi ve gülümsedi.
Bende bu harekettine karşın gülümsedim. Her zaman olduğu gibi bu durumda bile gülümsememe neden olmuştu. "Abiymiş pabuçumun abisi."
"Şitttss valla abiye böyle şeyler demekten çarpılacaksın. Kızdırma benide anlat."
Anlatmalıydım ama acı nasıl anlatılır bilmiyorum. Ama bunu yapmalı Melihin benim lügatımda herşey olduğunu anlatmalıydım. Bu çok zor olsada Tuva'ya herşeyi anlattım. Yetimhanede büyüdüğümü , Melihle 6.sınıfta tanıdığımı ve 12.sınıftada kaybettiğimi anlattım. Bu acıya dayanamadığımı yurtta hergün ağladığımı ve beni hastaneye yatırımlarını hastalığında 'Depresif' adında bir hastalık olduğunu. 1 yıl sonunda doktorumun bana Melihin böyle bir hayat yaşadığımı istememesi üzerine yalnız Melihsiz hayatıma başladığımı zor , çok zor olsada anlattım aslında yapamazdım ama olmuştu işte. Hastaneden çıktıktan sonra ilk konuştuğum insana içimdeki herşeyi anlamıştım... Ne zaman Tuva bana sarıldı ve benimle ağlamaya başladı. Ben ne zaman konuşmamı bitirdim bilmiyorum. Tuva Geri çekildi ve " Bana doktorunun adını söylüyorsun kontrollerin olmalı Naz" Dedi.
"Evet kontrollerime gidemedim ama en kısa zamanda gideceğim. Senin gelmene gerek yok ben giderim gerçekten. Onca işin var. "
"Doktorun adı dedik Naz."
Daha fazla Tuvayla inatlaşmadım. Yeterince yorgunum.
" Selen Toprak." Dedim.
" Hadi bakalım şimdi sen güzelce dinlen ben randevu alıp yarın gideceğimiz saatte seni uyandırım." Dedi. Ve kapıya doğru ilerledi. Tam kapıdan çıkarken ' teşekkürler ' dedim ve pijamalarını giyip uykuya daldım...
...
Sabah olmuştu. Tuva beni uyandırdı ve hemen hazırlanmamı söyledi. Bende beyaz günlük bir elbise ve üstüne kot bir ceket giyip , saçımı topladım. Rimel ve göz kalemi çekip , çantamı da alarak aşağıya indim. Tuva çoktan arabaya gitmiş. Melek teyzeyi öptüm ve ayakkabımı giyerek arabaya doğru ilerledim.
" Günaydın " Dedim.
Tuva da " Günaydın şaşkın" Dedi.
Daha sonra hastaneye doğru yol aldık yol boyunca konuşmadık. Hastaneye geldiğimizde " İlk hasta biziz Şaşkın. Yine abine dua et senin için ilk sırayı kaptım. "Dedi ve arabadan indi.
Bende arkasından indim gülerek. Hastaneye girdik.Selen hanımın yanına tek başıma girdim.
Beni görünce " Sözünü tuttun Naz." Dedi.
" Evet Selen hanım" Dedim.
"İyi olmana ve buraya gelemene sevindim. Tahlil olman gerek. Tahlil sonucun da ilaçların da değişiklik olup olmadığına bakacağım. "
Tamam diyerek tahlil için kan verdim. Ve Tuvayla tahlil sonuçlarını bekliyoruz. Sonunda Selen hanim beni çağırdı ama bu sefer Tuva da ayaklandı , benimle geldi. Selen hanım Tuva'yı görünce " Siz de kimsiniz ? " Dedi.
Tuva ise gayet normal bir şekilde " Abisiyim" Dedi.
Selen hanım bana dönerek " Naz senin abin mi var ? " Dedi.
Tam ağzımı açmış bir şey diyecektim ki Tuva araya girerek " Artık var. Şimdi işinizi yapıp bizi bilgilendirir misiniz ?" Dedi.
Eyy yaniii yuh Tuva. Bu kadar da öküzlük olmaz ki. Şaşkınca Selen hanımın tepkisini bekledim. Selen hanım da hiç istifini bozmadan , sanki orada Tuva yokmuş gibi bana bakarak. " Evet Nazcım durumun daha da iyiye gidiyor gibi değerlerin güzel. İlaçlarının birini bırakacaksın ve günde üç defa , sabah öğle , akşam olarak ikişer tane 'Lithuril' ilacını içeceksin. "Dedi.
Bende gülümseyerek " Teşekkürler" Dedim.
Sonra odadan çıktık ve arabaya bindik. Tuva" Eve mi yoksa dükkana mı şaşkın ? " Dedi.
"Dükkana lütfen" Dedim.
Gülerek " Hay hay küçük hanım" Dedi ve beni dükkana bıraktı.
Dükkan 7 gibi işim bitmişti. Eve geldiğimde Melek teyze kapıyı açtı ve" Güzel yüzlüm , hadi sofraya Tuva oğlum da geldi." Dedi. Tuva çoktan gelmişti hayret. Sofraya geçtim ve güzel bir şekilde yemeğimizi yedik...
Okuduğunuz için teşekkürler. H.A
![](https://img.wattpad.com/cover/25365348-288-k911270.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Sonu
RomantikKarşı çıktım hep ' Bu lanet şey benim bedenimi uyuşturuyor beni tembelleştiriyor , acılarımı azaltmıyor ki.. Dışarıdan öyle gözüküyor olabilir ama benim her hücrem bunları içtiğimde de çok acıyor.' O kadar çok dedim ki hatırlamıyorum ama bir süre s...