Merhabalar!Geciktirmeden yeni bölüme giriştim...
Bu bölüm için biraz ağır oldu... Gözlerim dolu dolu yazdım.
Önümüzdeki bölümü yorum yapanlardan birine ithaf edeceğim.
Umarım beğenirsiniz...
Güpgüzel okumalar dilerim...
🔴🔵🔴🔵🔴🔵
Elim kapının koluna giderken yapacağım şeyden oldukça kararsızdım. Az önce gördüğüm görüntüyü zihnimden bir kez daha geçirdim. İçimden bir ses onun Murat olmadığını söylüyordu.
"He yavrim biz söyleyiruk. Murat'i 90 derece kaynar suda yıkamadilerse bu kadar kisalmasi imkansizdur." dedi hep bir ağızdan konuşan hamsilerim.
Murat'ın 1.90'lık cüssesinin yanında bu gördüğüm silüet biraz sönük kalıyordu.
"Ey kidi! Habu uşak Murat değilse kimdur o zaman?!"
Doğru soruyu sormakta gecikmeyen hamsiler zihnimi uyandırmıştı. Düşüncelerimin yoğunluğu ve ağırlığı algı seviyemi bir hayli düşürmüş gibiydi.
"Beklemede kalın. Gözlemliyorum." dedim kendi kendime konuşurken. O sırada dairenin kapısı aralandı.
Hırlı mıdır hırsız mıdır belli olmadığı için her ihtimale karşı uzaktan gözlemlemeye çalışıyordum. Fakat bir süre sonra kat lambası söndü. Hiçbir şey göremediğim için dürbünü bırakıp kulağımı kapıya dayadım. Artık bu da yetersiz kalırsa başka bir yöntem deneyecektim...
"Evet efendim." dedi kapı gıcırtısı duyulduğunda. Sesini alçaltarak konuşmaya çalışıyordu. "Hiçbir hareketlilik gözükmüyor."
O sırada sessiz adımlarla bizim kapıya doğru yaklaştığını hissettim. Aşırı derecede gergin hissediyordum.
"Biraz önce balkondaydılar. İçeri girdiler. Salonun ışıkları da söndü az önce. Sanırım uyuyorlar. Hiç ses gelmiyor."
Bu da neyin nesiydi? Adam resmen bizim evi dikizlemişti! Bir an bu kadar gözlemden sonra bizim eve gireceğini düşündüm. Fakat az önce Murat'ın dairesinden çıkıyordu.
"Asel Aslankaya'nun işi bu!" dedi kılıçlarını kuşanan hamsilerim.
İşte şimdi vücut ısım yükselmeye başlamıştı...
Adam resmen kapıya kulaklarını dayamış içeriyi dinliyorken bende aynı pozisyondaydım. Bir an istemsizce nefesimi tuttum. Sanki nefes alışıma kadar duyacak kadar kapıya dayanmış gibiydi.
Bir süre sonra "Holde mi tartışmıştınız?" dedi adım sesleri uzaklaşırken. Ardından karşı tarafı dinledi. "Yalnız efendim birkaç defa kontrol etmeme rağmen kolyeyi bulamadım."
Alyansların olduğu kolye...
Demek o gün ben ilacın etkisiyle mışıl mışıl uyurken bir tartışma yaşanmıştı... Garajda bulduğum, kalbimi paramparça eden o kolye... Oradaki tartışma esnasında kopmuştu anlaşılan.
"O halde çantanızdan başka bir yere düştü."
Anlayamıyordum.
Neden kolyeyi bulmak için adam gönderiyordu?
O kolyeyi bulup ne yapacaktı?
En önemlisi ise Murat... O neredeydi?
"Oldukça eminim efendim. Burada yok."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laz Damarı
Humor"Yeter..." dedim göz yaşlarım yanaklarından süzülürken. "O, benim hiçbir şeyim değil. Neden bu kadar sorguluyorsun?" Sorduğum soru karşısında duraksadı. "Bende senin bir abinim. Ortada böyle bir durum varsa tabi ki sorgularım." dedi uygun cevabı bul...