Herkese merhaba!
Uzun zamandan sonra yeni bir bölüm daha!
Derslerin başlaması gecikmeye sebep oldu malesef ki... Fakat her fırsat bulduğumda 2 cümle dahi olsa yazdım. Baya da uzun sürdü yazması. İlk defa zorlandığımı hissettim.
Umarım beğenirsiniz!
ipucu: bazı kabullenişler
Güpgüzel okumalar!
🔴🔵🔴🔵🔴🔵
"Yavuz! Kolunu maşalatma bana! Bu yaptığın vicdansızlık!" dedim onu takip edip salona geldiğimde.
"Sen olduğumda vicdanımı kenara koyuyorum. Boşuna çalışıp hararet yapmasın." dedi Ali abimin yanına oturduğunda.
"Ama yapacağım demiştin! Söz vermiştin! Adamlığa sığar mı bu?" dedim televizyonun önüne geçerek. Futbol haberlerini sonrada izleyebilirlerdi. Yani izleyebilirdi Yavuz. Ali abimin homurdanmaya başladığını görünce sadece Yavuz'un görmesini engelleyecek kadar kaydım.
"İstediğimi yaparsan yaparım demiştim. Sen de tamam dedim. Ama istediğimi yapmak yerine döneklik yapıyorsun şu an." dedi ve boyum kadar olan bacağını uzatarak kenara kaydırıp koltuğa uçmama sebep oldu.
"Yavaş lan!" dedi canım abim, Ali abim! Sonra devam etti. "Kızın alçısı çıkalı yirmi dört saat olmadı!"
Yavuz hiç takmayarak televizyonun sesini bir kademe arttırdı.
"Teşekkür ederim abim." dedim eyvallah der gibi elime kalbime götürüp vurarak. Sonra uyuza döndüm.
"Ben kot kafalı koca bir danayım diye tüm ahaliye bağırmamı isteyeceğini bilemedim Yavuz!" diyerek çığırtkanlık yapmaya başladım.
"Yavuz kaldır lan götünü! Akşam yeterince kafamız şişecek. Meryem şimdiden başlamasın!" dedi ve ayağıyla Yavuz'u dürttü.
"Abi o saça bir girersem kaybolurum! Ben kaybolursam herkes ölür!" dedi sızlanarak.
"Uzatma lan! İkile!" dedi Ali abim ve Yavuz pis pis bakarak elimden maşayı hışımla aldı.
"Senin o saçlarını uyurken kazımayan Fenerbahçeli olsun!" dedi Yavuz büyük bir laf ederek.
"Bu kavgada söylenmez lan!" dedi Ali abimde gülerek. 2010-2011 kupasını alamamızdan kaynaklı ailecek o takıma karşı antipati duyuyorduk.
Dediğine bende güldüm ve sandalyeyi kaptığım gibi salondaki elips şeklindeki aynanın önüne geçtim. Yavuz elindeki maşayı fişe taktığında Ali abime o da gülmüştü.
"Bana bak yıkadın değil mi o saçları? Murat abilerde saçını yıkadıktan sonra 3 gün kaşındım." dedi maşanın ağzını açıp kapatırken.
"Uyuzluğundandır o. Uyuzluğun kaşıntı yapıyor sende." dedim ayna da göz göze geldiğimizde.
"Kulağını maşalamamı istemiyorsan sus!" dedi boynuma yaklaştırdığında. Gözlerimi devirdikten sonra saçlarımı sandalyenin arkasına sarkıttım. Köprüyü geçene kadar Yavuz'a uyuz değil dayı diyecektim.
Yaklaşık 45 dakika geçmişti ve ağzımdan hiçbir söz çıkmamıştı. Yavuz'un tüm sataşmalarına karşı cevap vermemiştim. Önceden ona video izletmiş ve nasıl yapılacağını göstermiştim. Videdakinden daha da iyi yapmıştı doğrusu.
![](https://img.wattpad.com/cover/189650209-288-k496546.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laz Damarı
Humor"Yeter..." dedim göz yaşlarım yanaklarından süzülürken. "O, benim hiçbir şeyim değil. Neden bu kadar sorguluyorsun?" Sorduğum soru karşısında duraksadı. "Bende senin bir abinim. Ortada böyle bir durum varsa tabi ki sorgularım." dedi uygun cevabı bul...