Saruhandan İstanbula

1.9K 72 30
                                    

Şevval 926

Gün aydığında bu sabah farklı bir hava vardı Saruhanda Hanzade yatağından kalkıp Validesinin yaptığı şeyleri tekrarladı.

Büyük salonda toplanıp kahvaltılarını edeceklerdi.

Bir kaç ay önce yanlarından ayrılan büyük validesi Hafsa Sultan'ın yerinde Validesi Mahidevran Sultan oturuyordu.

Validesinin elini öpüp abisinin yanındaki minderine oturdu.

Abisi saçlarını okşadığında Hanzade için gün gerçekten aymıştı.

"Babam yok mu?"diye sordu küçük sultan validesi olumsuz bir şekilde kafasını salladı.

"Baban ava gitti küçük sultanım bugün sarayımızda biz bizeyiz"

Hanzade başını salladığında Mahidevran Sultanın el hareketi ile yemekleri sofralarına gelmişti.

Küçük Sultan abisi ile Sarayın bahçesinde oynuyordu. Gürültü ile gelen at arabaları Küçük Sultanı korkutmuştu.

Arabadan babası hızla inmiş her gün oynadıkları yere uğramadan içeri geçmişti.

Abisi ile birbirlerine bakıp babalarının peşinden gittiler.

İçeride Annesi ve Babası konuşuyor annesi ağlıyordu. Babası elini annesinin yanağına koyup onu telkin etti.

Kapıda çocuklarını farkedince onları yanına çağırdı.

"Mustafa'm Hanzade'm benim güzel evlatlarım ben bugün uzun bir yolculuğa gidiyorum ardımdan sizde geleceksiniz. Burada kaldığınız süreçte anneniz ile birlikte size yakışır bir şekilde davranacaksınız anlaştık mı?"

İki küçük babalarını onaylayıp onlara eğilen babalarını öptüler. Küçük Sultan annesinin ne için ağladığını bilmiyordu.

Babası gidince ilk işi annesine yönelip "Ne için ağlıyorsun?" demesi oldu.

Mahidevran Sultan kızının boyuna eğilip sedirine oturdu Mustafayı ve Hanzadeyi yanına oturtup en zor görevi üstlendi.

Şu kısacık ömürlerinde kendilerine oyun arkadaşı belledikleri Padişah dedeleri artık yoktu.

"Benim Aslan Şehzadem Güzel Sultanım Babanız Payitahta gitti. Çünkü bir evlat olarak son görevini yapması gerekiyor. Çocuklar artık Padişah dedeniz cennete gitti. Onu ancak rüyalarda ve dualarda göreceğiz"

Küçük şehzade aklının erdiği kadar hatırladığı Giray dedesini düşündü annesi onun içinde aynı şeyi söylemişti.

"Senin baban olan Giray dedem gibi mi?"

Mahidevran gözlerini silip oğluna onay verdi. Küçük sultan hala bişeyin farkında değildi.

Annesinin huzurundan ayrılıp bu gece çıkacakları yol için hizmetlileri eşliğinde toplanmaya başladılar.

Nihayet gün yerini geceye bıraktığında Mahidevran Sarayına son defa baktı. Ve uzun bir yolculuğa çıktılar.

Süleyman 2 günün sonunda Payitahta varmıştı. Siyahlar bürünmüş annesi gözleri kanlanmış kız kardeşleri ile kucaklaştı.

Biricik dostu Pargalı İbrahim ile birlikte onu bekleyen tabutu omuzladı. Babasına son vedasını etmişti.

O gece Sarayın büyük balkonunda özlediği şehrin manzarasını seyrediyordu.

TAHTİN VARİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin