Hanzadenin askerlerinin bir kısmı Saray Kapısından çoktan girmişti.
Hanzade ve İbrahim Paşada nihayet kapıda göründüğünde davullara vurulmuş şakırdamalar başlamıştı.
Hanzade gördükleri karşısında oldukça memnun olmuştu.
Bir asker gibi atından inmiş şehre ait ganimetleri babasına sunmuştu.
Annesinin güçlü sesi ile 'Hanzade' diyerek koşmasıyla ona kocaman sarılmıştı.
Hanzadenin zaferi niyetine verilen yemekler yapılan şenlikler son bulmuş herkes dairesine çekilmişti.
Hanzade sanki kocaman bir kaleyi fetheden o değilmiş gibi annesinin kucağında yatıyordu.
Mahidevran kızının saçlarını okşuyor ona ninniler okuyordu.
Kızının uyuduğunu görünce sessizce ondan ayrıldı. Dairesine çekildi.
Hürrem Hanzadenin nasıl sağ döndüğüne anlam veremezken Selim ise ablasından nasıl özür dileyeceğini düşünüyordu.
Geceyi sabah etmişti. Ablasının kuşluk vaktinde bahçeyi gezmeyi sevdiğini biliyordu.
Üzerini giyinip kimse farketmeden dairesinden çıktı.
Hanzade kahvaltısının ardından çok özlediği bahçedeydi.
Ayak seslerini duyunca durdu. Gelenin kim olduğunu görmek için bekledi.
Şehzade Selim geldiğinde yüzü düşmüştü. Selim başını öne eğip ablasına yaklaştı.
'Af dilerim sizden Sultanım'
Hanzade sessiz kalıp yürüdü. Selim ise onun peşine takılmıştı.
'Sultanım, affedin beni çocukluk ettim korkuyla hep rabbime dua ettim size bişey olmasın diye'
Hanzade eli ile Selime dur işareti yaptı.
'Pek yorgunum şehzadem bunları daha sonra konuşuruz şimdi dairenize dönün'
Selim başını öne eğip ablasının yanından uzaklaştı.
Hanzade Selimi biraz kendi kendine kalması için göndermişti. Ondan yaptıklarını düşünmesini istiyordu.
Şehzade Selim kimseye görünmeden dairesine varmıştı. Mihrimah onda bir değişiklik olduğunun farkındaydı.
Hürrem Sultan dairesinde yardımcısı ile konuşuyordu.
'Olmaz Esma olmaz bu kız buradan gidecek Mustafanın sevilmesi yetmiyormuş gibi bir de kardeşi var önümde engel'
Ne yapıp edip bir şekilde Hanzadeyi alt etmesi gerekiyordu ancak bu pek mümkün olmuyordu.
Şehzade Mustafa Sultan Süleymanın yanından çıkmış dairesine doğru giderken Sam Mirza ile karşılaşmıştı.
Ona bu denli kısa sürede alışmış olması garipti. Birlikte hasbihal ederek sarayın içinde gezinmeye başladılar.
Sam Mirza şehzade Mustafayı ve kardeşlerini Baltalimanında onlara tahsis edilen yalıya davet etmişti.
Şehzade Mustafa davete icabet etmek amacıyla kardeşlerine haber göndermiş yarın akşam yemeğini Sam Mirzanın ailesiyle birlikte yiyeceklerdi.
Hürrem Sultan evvela buna karşı çıkacak olmuştu. Fakat sonradan vazgeçip kardeşleri ayrı koymamıştı.
Ancak kendi planlarını yapmaktanda vazgeçmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAHTİN VARİSİ
Historical FictionBen Hanzade... Güllerin açtığı mevsimde Saruhan Sarayında Dünya'ya gözlerimi açtım babam Şehzade Süleyman ve dedem Sultan Selim uğrumda yemekler altınlar dağıtmış hanedana bir hanım sultan daha katılmıştı. Lakin öyle olmadı Ben Hanzade Sultan diye s...