Hanzade büyük sarayın bahçesinde artık yeşil olmayan ağaç yapraklarının yerdeki parçalarını topluyor.
Anlamadığı bir şekilde son günlerde gözünden yaşı eksik olmayan annesine bir nebze olsun mutluluk vermek istiyordu.
Abisinin artık onunla oyunlar oynamak yerine lalaları ile derslere giriyor oluşu Hanzadeyi oldukça yalnız hissettiriyordu.
Annesinin yanında beşikte uyuyan kardeşine baktı. Hanzade ile oynamak için henüz çok küçüktü Şehzade Orhan yüzünü asıp minderine oturdu.
Annesinin baktığı yöne baktı. Başını büyük balkonlu odaya çevirdi.
O oda Sultan babasının odasıydı. Ancak oradaki Kızıl saçlı kadında kimdi?
Kızıl saçlarını omzundan ardına atıp ellerini karnında birleşti.
Tıpkı bir kaç ay önce annesinin karnı gibi kocaman bir karnı vardı. Bu kızıl saçlı kadınında bir bebeği mi olacaktı?
Peki ama annesi neden o kadına böyle bakıyordu? Oysa ki bu saraydaki tüm kadınlara her gün hediyeler gönderir onlar ile birlikte eğlencelere katılırdı.
Bir hizmetkar annesine ne yapabilirdi ki ?
Karşıdan gelen küçük halası Haticeyi görünce mutlulukla havalandı.
"Hatice Sultan"
"Benim küçük Hanzadem seni çok özledim"
"Bende sizi çok özledim Sultanım Saruhanı özledim"
"Ne için böyle söylüyorsun Hanzade?"
"Kardeşim Orhan çok küçük abim her gün derse gidiyor Annemde mutsuz benim içim sıkılıyor"
Hatice küçük sultanın sitemine gülmeden edemedi.
Onu yere bırakıp onun için büyük ablasının ziyaretinden gelirken getirdiği kurutulmuş ayçiçeği destesini ona sundu.
Hanzade ayçiçeklerini dairesine götürmek için annesinden izin alacaktı. Orhanın ağlaması ile Mahidevran Sultan kendine gelmişti.
Oğlunun beşiğini sallarken ona doğru koşan kızına baktı. Tüm şefkati ile kollarını ona açıp gülümsedi.
"Anneciğim Hatice Sultanın getirdiği ayçiçeklerini dairemde muhafaza edebilir miyim?"
"Elbette sultanım"
Bir anda soğuyan hava ile gürültülü bir yağmur başlamıştı.
Hanzade korku ile sarayın içine koştu. Bir yıldır bu saray onun eviydi ama Hanzade hala bu sarayda kayboluyordu.
Bilindik büyük kapıya geldiğinde İbrahim Paşa onu karşılamıştı.
"Sultanım"
"İbrahim korkuyorum babama gitmek istiyorum"
"Sultanım bu mümkün değil dilerseniz sizi kalfalarımız validenize götürsün"
Hanzade babasına ulaşamamanın verdiği sinir ile olduğu yerde bağırmaya başladı.
Sesleri işiten Sultan Süleyman yanındaki kadını bırakıp hızla kapıya yöneldi.
"Baba!"
"Güzel kızım nedir bu halin?"
"Korktum sana gelmek istedim İbrahim olmaz dedi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAHTİN VARİSİ
Historical FictionBen Hanzade... Güllerin açtığı mevsimde Saruhan Sarayında Dünya'ya gözlerimi açtım babam Şehzade Süleyman ve dedem Sultan Selim uğrumda yemekler altınlar dağıtmış hanedana bir hanım sultan daha katılmıştı. Lakin öyle olmadı Ben Hanzade Sultan diye s...