TAHTİN VARİSİ

Komutan Hanzade Sultan

İtalyan topraklarına yapılacak sefer için bütün hazırlıklar tamamdı.

Hanzade İtalya seferi için hazırlanırken Sultan Süleyman ise Acem şahı ile uğraşmaktaydı.

Acem Şahının kardeşi Sam Mirza diplomatik görüşmeler için Osmanlı Sarayındaydı.

Saruhan Sarayına Sefer Mektubu ulaşmış Şehzade Mustafa okuduğu mektubu idrak etmeye çalışıyordu.

Mahidevran Sultan torunu Nergisşah ile birlikte Oğlunun yanına gitmişti.

'Mustafam neden öyle bakıyorsun payitahttan gelen mektupta ne yazıyor?'

Şehzade Mustafa endişeli gözler ile annesine baktı. Yavaş adımlarla annesine gidip ellerinden tuttu.

Endişeli bakışları gururlu bakışlara dönerken Mahidevran Sultan iyice telaşlanmıştı.

'Osmanlı Ordusu İtalyan topraklarına sefere gidiyor validem başlarında komutan olarak babam değil Hanzade var.'

Mahidevran Sultan duyduğu cümle ile oğlunun kollarına yığılmıştı.

Şehzade Mustafa validesini telaş ile kucağına alıp hekime koştu.

Payitahtta Hanzade Sultan kuşluk vakti çıkacağı seferim son hazırlıklarını yapıyordu. Dairesinin kapısı çaldı.

'Gel'

'Sultanım'

'Benim güzellerim Mihrimah,Esmahan, Huricihan hoşgeldiniz'

'Biz sana yardım etmeye geldik'

Hanzade birbirinden güzel üç Sultan ile birlikte hazırlanıyordu.

Hürrem Sultan oğlu Selimi sakinleştirmeye babasının gözünden düşürecek bir hareket yapmamaması için onu durdurmaya uğraşıyordu. 

'Selim her şeyim bi vakti var'

'Ne vakti validem vallahi kalem tutmaktan çürüdüm kılıç tutmaktan değil'

'Selim güven bana vakti geldiğinde kılıç tutmaktan bu cihana yeni topraklar eklemekten yorulacaksın'

'Hiç ümidim yok validem'

'Selim ben senin annenim Hürrem Sultan ben istersem olacak sana söz veriyorum oğlum banandan kalan bu cihani sen yöneteceksin'

Selim annesine güvenmek zorundaydı. Bu savaşta iki kişiydiler.

Hanzade taht odasına doğru ilerken şiddetli gelen sesleri işitti.

'Siz edep adab bilmez misiniz? Siz bu devletin adamları değil misiniz? Ne diye sefere çıkacak veliahta böyle laflar edersiniz?'

'Sam Mirza siz bilmezsiniz'

'Kim neyi bilmiyormuş Hasan Paşa?'

'Sultanım bağışlayın sizi rahatsız ettiysek biz sadece Sam Mirza ile hasbihal ediyorduk'

'Daha çok münakaşa ediyor gibiydiniz'

'Haşaa Sultanım'

'Paşamızın kardeşinizin çıkacağı sefer hakkında endişeleri var sultanım'

Hanzade Sam Mirzanın söylediğine gülümsedi.

'Sefere ben çıkıyorum efendi! Hanzade Hanım Sultan Sultan Süleymanın büyük kızı'