Hanzade Sultanın bütün yükümü hafifleten gizli bir sırrı vardı: Afyon
Öylece penceresinden dışarı bakarken babasının gözlerini kapamadan önceki sözü kafasında çınlıyordu.
Hanzade çok yalnızdı bu sarayda Mihrimah büyüdükçe ondan uzaklaşıyordu. Selim hep kendine münhasır bir çocuktu. Cihangirin derdi zaten kendine bile fazlaydı.
Hatice Halasının küçük çocukları ile vakit geçirmeyi seviyordu. Ancak Saraydan pekte ayrılamıyordu.
Olduğu yerde uyuyakalmıştı Hanzade hatta öyle uyumuştu ki rüya bile görüyordu.
Rüyasında dedesi Sultan Selim vardı. Hanzade ona koşuyor sarılıyordu. Dedesi Hanzadeye eğilip eline küçükken bir defa Dedesinin sofrasında yediği beyaz tohumcuklardan bıraktı.
Ve Sultan Selim Hanzadeye konuştu:
"Bundan İtalyan topraklarında pek çok kızım her tanesi berekettir. Devletimize Bereket kat"
Hanzade yerinde gözlerini açtığında tan ağarıyordu. Gözlerini kırpıp yerinden kalktı. Güne Namazını kılarak başladı.
Dedesinin rüyası aklında dönüp duruyordu. Kendini odasından atıp İbrahim Paşa ile görüşmek istediğini belirtti. Sarayın gül bahçesinde onu bekliyordu.
'Sultanım benimle görüşmek istemişsiniz'
'İbrahim Paşa seni böyle ayağıma getirmek istemezdim lakin seninle iki devlet adamı olarak değil Sultan Selimin evlatları olarak konuşmak istedim'
'Estağfurullah Sultanım belli ki aklınızı kurcalayan bir haller var?'
'Saruhanda ben küçükken seninle oyunlar oynardık hatırlar mısın?'
'Unutmadım ki hiç'
'Saruhan eşrafının kızlarından hep amca kelimesini duyardım Babam sana kardeşim dediği için seni de amcam sanar Sarayda öyle seslenirdim'
'Lütfunuz Sultanım'
'Şimdi yine seninle amcam olarak konuşmak istiyorum lütfen sizde bana yine Hanzade der misin'
'Elbette Hanzade nedir seni böyle yoran?'
'Dün gece Sultan Selimi gördüm rüyamda elime onun sofrasında yediğim beyaz tohumcuklardan bıraktı'
'Pirinç'
'Pirinç lakin daha da iriydi. Ve bana onun bereket olduğunu İtalyan topraklarında olduğunu söyledi. Bereketi Devletimize getir dedi.'
'Sultan Selim Han sizden sefer istiyor'
Hanzade yürüdüğü yerde durakladı. İtalya öyle kolay fethedilecek bir toprak değildi. Hanzade bunu başaramazdı. Babası böyle ağır bir sefer yüküne girmeyebilirdi.
'Ne için öylece kaldın Hanzade emin ol ki Sultan Selim senden bunu istediyse elbette rabbimde sana güç verir'
'Ya başaramazsam ? Ya babam bana bir dahi güvenmezse'
'Böyle düşünme Hünkarımız her zaman senin yanında yeniçeri gözünün içine bakmakta bizler emrine amadeyiz'
'Sağol eksik olmayın ancak babam daha dün hasta yatağında idi bunu ona nasıl söylerim?'
'Bu sizin içinde bir fırsat olur sultanım hünkarımız ordunun başına sizi tayin eder belki'
Hanzade İbrahimin söylediklerinden adeta güç almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAHTİN VARİSİ
Fiction HistoriqueBen Hanzade... Güllerin açtığı mevsimde Saruhan Sarayında Dünya'ya gözlerimi açtım babam Şehzade Süleyman ve dedem Sultan Selim uğrumda yemekler altınlar dağıtmış hanedana bir hanım sultan daha katılmıştı. Lakin öyle olmadı Ben Hanzade Sultan diye s...