Hastalıklar Dayanılmaz

547 39 3
                                    

Şehzade Orhanın vefatından sonra Mahidevran Sultan sarayda kalmaya dayanamamıştı.

Saruhan'a Mustafanın yanına gitmişti. İki yıldır oradaydı. Hanzade iki sefere daha katılmış onlarda da zekice zaferler kazanmıştı.

Hanzade bir kaç gün önce doğum haberi aldıkları abisinin oğlu babasının ilk erkek torunu için yola çıkmışlardı. 

Kardeşleri ve Hürrem Sultan ile birlikte yaptıkları yolculuğun sonundalardı.

'Hanzade ne oldu gözlerin nemlendi?'

'Orhanımı düşündüm Hürrem Sultan öyle hiç aklımdan çıkmıyor'

'Allah onu cennetine aldı. O bizden daha şanslı böyle kendini üzme valideni de üzme'

Hanzade başını salladı. Mihrimah ona destek vermek istercesine elini tutmuştu.

Yolculuk nihayet bitmişti. Hanzade son iki yıldır kendini o büyük sarayda yapayalnız hissediyordu.

Koşup annesine sıkı sıkı sarıldı. Mahidevran hasret kaldığı kızını doya doya sevdi.

'Hanzade güzel kardeşim hoşgeldin'

'Hoşbuldum abi'

Sarayın büyük salonunda toplanmışlardı. Sultan Süleyman torununun ezanını okumuş ismi için Mahidevranı yanına aldı.

'Senin adın Süleyman'

Sultan Süleyman kendi ismini torununa vermişti. Bu alenen veliaht ilanı idi.

Hürrem Sultan bunu beklemiyordu. Sinirle kasıldı. Yanında yeni delikanlı olmuş oğlunun tepkilerine baktı.

Selim kardeşlerini seviyordu ancak bir gün tahtın onun olması hayallerini kurmayı daha çok seviyordu.

Validesine baktığında gözlerini gördü. İçlerinde aynı nidalar vardı.

İsim töreninden sonra herkes dairesine çekilmişti. Şehzade Mustafanın kızı Nergisşah halaları ile birlikte Saruhan Sarayının gül bahçesinde geziyordu.

Hürrem Sultan dairesinde Şehzadesi Selim ile birlikte konuşuyorlardı.

'Şimdiden kendime has bir sancak bellemem gerekiyor galiba validem'

'O ne demek Selim?'

'Baksanıza Validem Mustafa abim şimdiden tahtı aldı bile ya ölürüm ya da memleketimin en ücra köşesinde vali olurum'

'Hiçte öyle bişey olmayacak ben Hürrem Sultanım sen tahta çıkacaksın anladın mı beni?'

Selim annesine cevap vermeden kendini daireden dışarı attı.

Ne yapıp edip oğlunu güçlendirmesi gerekiyordu. Hayattaki camdan dışarı baktı.

Kızı bile onlar ile mutluyken işi bir hayli zor olacaktı.

Akşam sofrasında herkes bir aradaydı. Mahidevran Sultanın isteği ile büyük bir ziyafet sofrası hazırlanmıştı.

Hanzade bütün gün doğduğu sarayı gezerek çocukluğunu yad etmişti.

'Hünkarım müsaadenizle yol beni hayli yordu daireme geçip uyumak isterim'

TAHTİN VARİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin