TAHTİN VARİSİ

Zilkade 937

Büyük İstanbul Meydanında sarayın ulakları okudukları ferman ile bütün halkı ertesi gün cuma vaktinden sonra Padişah Hazretleri ve Divan üyelerininde olacağı bir tören yapılacaktı.

Halk oldukça şaşkın ve meraklıydı.

Şehzade Mustafa üç yıl önce kılıcını kuşanmış Büyüdüğü saraya 'Saruhan'a sancakbeyi olarak atanmıştı.

Güzeller güzeli bir evladının annesini Güleda Sultan ile birlikte yola çıkmışlar bu gece yarısı payitahta ulaşacaklardı.

Mahidevran oğlu için en sevdiği yemekleri hazırlatıyor sarayda adeta bir telaşe havası veriyordu. Mutfaktan çıkarken Hürrem Sultan ile karşılaştı.

'Mahidevran hayrola ne bu telaş?'

'Mustafam geliyor o yüzden'

'Ne güzel sevindim senin adına'

'Allah sana da nasip etsin'

Hürremi ardında bırakarak taşlığa doğru ilerledi. Hürrem Sultan ona nasip olacağını biliyordu.

Selimin akıbetini düşünmekten uyuyamadığı gecelere değecekti elbette bunu biliyordu. Ve ne yapıp edip tekrardan altın yoldan yürümüştü.

Koca göbeğine dokunup bebeğine fısıldadı.

'Sende şehzade olacaksın'

Mutfağa doğru yeniden ilerledi. Şehzade Mustafanın gelişine döküldüğünü sandığı lokmalardan koca bir tabak almış taşlığa ilerlemişti.

Taşlıktaki cariyelerin heyecanla bişey konuştuklarını duyduğunda yanlarına yaklaştı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken kalfası yanına gelip Hünkarın ailesinin büyük bahçenin kulesine çağırıldığı haberi ile dairesine hazırlanmaya gitti.

Hanzade cuma vaktine yakın hazırlanmıştı. Babası ve kardeşleriyle birlikte Cuma Namazına gidecek ardından o büyük bahçede kılıç kuşanacaktı.

Annesi ve halalarının giydiği kıyafetlerden ziyade Teyzesi Ece Hatunun kıyafetlerine benzeyen uzun çizmeli kıyafetini giydi.

Validesi Mahidevran Sultan ona gıpta ile bakıyordu. Namazdan evvel annesi türbanını örtmüş kızını uğurlamıştı.

Devlet erkanı caminin hatunlar bölümünde namaz kılan Hanzade Sultanı oldukça yadırgamışlardı.

Namazdan sonra Hünkarın arkasındaki atta belirmişti Hanzade Sultan Sarayın büyük bahçesine girdiklerinde Devlet erkanı onları bekliyordu.

Hürrem Sultan bütün sultanların toplandığı kulede neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Valide Sultan Mahidevran Sultana dönüp güzel temennilerde bulundu.

'Rabbim bahtını açık kılıcını keskin eylesin'

Hep bir ağızdan amin sesleri yükselmişti. Hürrem Sultan kuleye az daha yaklaştığında üç yıl evvel Mustafanın olduğu yerde bu defa Hanzadenin olduğunu gördü.

İşin tuhafı ondan başka kimse şaşırmış görünmüyordu.

Devlet erkanı şaşkın bakışları ile birbirlerine bakarken Sultan Süleyman evladının kılıcını çoktan kuşatmıştı.

O gün bütün sarayda şenlikler sürmüş Payitahtta yemekler verilmişti.

Hanzade Sultan selamlıktan hareme giriş yaparken ağaların sesi tüm haremi inletmişti.