TAHTİN VARİSİ

Mihrimah

Hürrem Sultan Ayaz Paşadan gelen mektubu okuyordu.

Rüstem Paşanın teklifini kabul etmesi ikisi içinde hayırlı olacaktı.

Hanzade Mihrimah ile birlikte Hatice Sultanın sarayındaydı. Şah Sultan ve Gülfem Hatunda onlar ile birlikteydi. Seher vakti ettikleri güzel kahvaltıdan sonra Hatice Sultanın büyük bahçesinde güneşin tadını çıkarıyorlardı.

'Sultanım Beyhan Sultanımız ne zamandır payitahta uğramıyor'

'Senelerdir Selanikte orayı pek bellemiş biz de özlüyoruz onu lakin ikna edemiyoruz.'

'Biz ona gidelim hem Selanik payitahta yakın'

Hatice Kız Kardeşi ile birbirine baktı. Gülümsedi.

'Hünkarımızla bu meseleyi konuşacak kişi sensin Hanzade'

'Seve seve konuşurum Sultanım lakin artık biz kalkalım saraya dönmemiz lazım müsaadenizle'

'Müsaade sizin güzel yeğenlerim'

Hanzade ve Mihrimah saraydan ayrılacağı sırada bir araba göründü. Nihayet bekledikleri kadın Fatma Sultan gelmişti.

'Sultanım'

'Hanzadem gözümün bebeği nasıl büyümüşsün sen böyle Mihrimah güllü lokumum bu ne zerafet bu ne güzellik rabbim esirgesin'

Hanzade ve Mihrimah Fatma Sultan ile birlikte Saraya döndüler. Hürrem Sultan Fatma Sultanı karşılamak için bekliyordu.

'Hürrem seni dünya gözü ile görebildiğime çok sevindim'

'Bende öyle sultanım rabbim sizin yüzünüzü görmeyi bana nasip etti'

'Mahidevran nerede?'

'O sizin için hazırlıklar ile ilgileniyor ben de sizi karşılamak için müsaade aldım böyle buyrun'

Hanzade ve Mihrimah Fatma Sultanın ardında yürüyordu. Birlikte Mahidevran Sultanın dairesine geçtiler.

'Sultanım sizleri burada görmek ne büyük şeref'

'Mahidevran seni bu makamda görmek ne güzel rabbim daim etsin inşallah'

'Sağolun Sultanım'

Hürrem arada kaçamak gözler ile Mihrimaha bakıyordu.

Kızı ile konuşması gereken çok önemli bir husus vardı.

Fatma Sultanın gelişinden hemen sonra cenk kapısından Şehzade Mustafa zafer alayı ile gelmişti.

Bütün saray cenk kapısına koşmuş neşe ile zafer alayına ortak oldular.

Mihrimah içindeki heyecan ile arabadan inecek abisini daha doğrusu abisinin en güvendiği arkadaşı Taşlıcalı Yahya'idi.

Ancak işler beklediği gibi olmamıştı her ne kadar Şehzade Mustafa zafer alayı ile geldiyse de yüzündeki telaş ile hekimlere bağırıyordu.

Arkadaşı Taşlıcalı Yahya yaralanmıştı.

Mahidevran elinde büyüyen manisanın en kıymetli ailelerinin evladı olan yahya'yı o halde görünce epey endişelenmişti.

Hanzade Mihrimah'ı kimsenin farketmemesi için hızla oradan uzaklaştırdı.

'Abla'

'Korkma kardeşim iyi olacak'