Bölüm 29

38 14 13
                                    

   Kenan'ın Anlatımından;

    Behice'yi bu denli sinirlendirmek ve utandırmak beni eğlendirirken karşımda gördüğüm adamla donup kalmıştım. Bu gerçek olamazdı. Başka birini ona benzetiyor olmalıydım. Anılar teker teker gözlerimin önünden geçerken sinirden kanımın kaynadığını hissediyordum. Evet bu oydu ve ölmemişti. Bunun nasıl mümkün olabileceğini düşünüyordum.

Benim ellerimde can veren bu şerefsiz nasıl olurda yaşıyordu. Arkasını döndüğünde onu kaybetme telaşıyla peşinden gitmeye kalkıştım. Bana görünmek ve kendince verdiği göz dağıyla öylece çekip gitmesine izin vereceğimi düşünmüyordu heralde. Birdenbire böyle karşıma çıkması üstelik yanımda Behice varken görünmesi amacının ne olduğunu açıkça belirtiyordu.

  Ne yapmak istediğini anlamıştım. Benimle baş edebilecek gücü kendinde görüyorsa ona bu istediğini yalandan da olsa verecektim. Gözden kaybolacakken telaşla Behice'ye burada kalmasını ve beni beklemesini  söylediğimde korkmuş olduğunu ve öylece donuk halde bana odaklandığını görünce sesimi biraz yükseltmiştim. Kendine geldiğinde bana onay vermesiyle hızla o giden şerefsizin peşinden koştum. Nereye gideceğini, ne yapmak istediğini anlamak için koşmuştum aslında ve şuan tam gözlerimin önündeydi, bir köşede saklanmıştı.

Bir yandan beni arıyorken diğer  yandan Behice'yi seyrediyordu. Bende onunla birlikte olacakları seyretmeye başladım. Gördüğüm görüntüler beni gülümsetirken karşımdaki zavallının az da olsa sevinmesine izin vermiştim. Bu sefer aynı hataları tekrar etmeyecektim. Fevri davranarak geçmişte olan olayların aynısını yapmayacak ve yaşamayacak kadar akıllanmıştım. Hayatımda ne kadar çok şey kaybetmiş olsamda.

  Telefonumu çıkartarak Çakır'a dışarıda hazır olmaları için gerekli emirleri vermişken iki adamın da Behice'nin yanına geldiklerini görmem bir oldu. Biraz eğlenceden zarar gelmeyeceğini düşünerek hareket etmemiş ve sadece olanları seyretmiştim. Behice bir terslik olduğunu anlamış olacak ki çıkışa doğru koşmaya başladı. Kaçması yine de sonucu değiştirmeyecekti bunu biliyordum.

Saklanmış olduğu yerden gülümseyerek çıkan o adam beni gördüğünde gülümsemesi yüzünde donmuştu. Peşinden koşarken ona görünmemeye çalıştım ve başarılı da olmuştum. Bütün bu avm de deli gibi onu arayacağımı düşünmüş olmalıydı.  Nasıl değişmiş olduğumu ona göstermek benim için çok zevkli olacaktı. Korku dolu bakışları bendeyken üzerine doğru bir adım attım. Tabiki benden hızlı davranarak kaçmıştı. Ona olan nefretim yine gün yüzüne çıktığında kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum yoksa yine aynı şeyi yaşayacaktım ve burası hiçte yeri değildi.

Kendime hakim olmaya çalışarak rahat ve sakin adımlarla çıkışa yöneldim. Arabama ilerlediğimde çakır hızla yanıma yaklaştı.

Çakır:
-Emrettiğin gibi yakaladık, depoya götürüyoruz abi.

Memnuniyetle gülümsediğimde başımı sallayıp onay verdim. Çakır yanımdan uzaklaştığında bende arabama binerek evimin yolunu tuttum. Behice'ye aldığımız eşyaları arabama yerleştirmişlerdi. Onlar odasına bıraktıktan sonra işlerimi halledebilirdim. Neyse ki adamlarım böyle olaylara alışkın oldukları için ben demeden ne yapmaları gerektiğini çok iyi biliyorlardı. O yüzden bu konuda içim rahattı.

Eve vardığımda babam kapıda telaşlanmış haliyle beni bekliyordu. Beni gördüğünde yanıma yaklaşmıştı. Arabadan indiğimde benden konuşmamı beklediğini farkındaydım. Ben ise arabanın arkasına koyulan paketleri almaya yönelmiştim.

Memduh:
-Oğlum burada seni beklediğimi farkındasın umarım? Neler oluyor? Sen neden eve geliyorsun? Neden Behice kızımı almaya gitmiyorsun?

Kızım kelimesine gözlerimi devirdiğimde babama dönerek hiç hoşlanmayacağı ve çok şaşıracağı kelimeleri söylemeye başlamıştım.

ABİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin