Bölüm 2

525 311 155
                                    

- Amcam'ın ne işi vardı burda, hemde Şeyma ile birlikte. Beni görürlerse biterdim.Ama yinede Sherlock Holmes tarafım ağır bastı ve neden burda olduklarını öğrenmek için biraz yaklaşmaya karar verdim.Kendime içimden göz devirirken biraz onlara doğru yaklaştım insanların arkasına saklana saklana.Resmen hayatıma aksiyon lazımmış, bu ne cesaret kendime hayran kaldım.

Konuşmalarını duyacak kadar yaklaştım ve kulaklarımın algılarını açtım.

Şeyma(kuzeni):
-Ayy babiş hadi hızlı ol lütfen çok heyecanlıyım hemen uçmak istiyorum.

Arif(amcası):
-Tamam fıstığım biraz sabret.

Biraz daha onları gözetlerken resmen şok olmuş bir şekilde onları izlemeye devam ettim.

İnanamıyordum gerçekten kızını Paris'e gönderiyor.Hemde benden zorla aldıkları paralarla.Bunların bu rahatlıkları bugün benden almayı planladıkları maaşım olmalı.Amcam'ın da yengemden hiçbir farkı yok amcam olmasına rağmen bunca zaman beni yanlarında tutmalarının sebebi bizim maddi durumumuzun iyi olması ve bana kalan miras tabiki.Küçükken amcamın sürekli babamdan para aldığını görürdüm,yengeminde anneme nasıl sıcak kanlı ve sevecen olduğunu ama annnemle babamı kaybettikten sonra bunların birer rol olduğunu anladım.Beni sırf para için evlerinde tuttuğunu da,üstüne yetmezmiş gibi birde sürekli hizmet eden çalışan ben oldum.

Amcam kızıyla birlikte giderken benimde daha fazla oyalanmadan gitmem gerekiyordu, çünkü ismimi birkaç defa anons etmişlerdi.Meraklı bir insan olmak çok zordu gerçekten uçağı kaçıracağım hâlâ burda durmuş onların ne konuşacaklarını duymak için bekliyordum.

Aman buda onlara son vedam olsun bari ne olacak,benimle ilgili plan yapmaya devam etsinler.
Acaba eve kameramı yerleştirseydim
O suratları görmek çok eğlenceli olurdu.O anları hayal edip gülerken
İnsanların bana tuhaf bakış attıklarını fark ettim. Ne var canım gülüyoruz diye delimi olduk yani, akıllı olmanın şartı herkes gibi suratsız olmak mı?aman kalsın ben deli olmaya razıyım.


Bir kez daha ismim anons edildiğinde daha fazla oyalanmadan hızlı adımlarla uçağa doğru ilerlemeye başladım.Nefes nefese uçağa yetişirken hemen yerime geçtim.İstanbul'a gidecektim.
Bu sıradan sıkıcı hayatıma belki bir renk gelir de mafyaya falan karışırım.
Dizilerde filmlerde hep öyle, bütün mafyalar İstanbul'da bende oraya gidip hayatımı şenlendirmeye karar verdim.Tabi bunlar sadece hayal olarak eğlenceliydi. Gerçekte ne yapardım hiç bilmiyorum.

Uçaktan indikten sonra bana bolca enerji gerekli olacağı için uyumam en iyisi olacaktı çünkü bütün günümü ev arayarak geçirmek zorundaydım.Allah'tan yengemin cüzdanından para araklamıştım, benim paramın yeteceğini sanmıyorum.
Pahalı bir şehir olduğunu biliyorum o yüzden tedbirimi aldım.
Gerçekten çok zeki, güzel, mükemmel bir kızım ya ,tek eksiğim şans onuda yeni hayatımda bulma ümidiyle artık.

Koltuğa biraz daha yayılıp uyuma pozisyonu almışken yanımdaki teyzenin sesiyle ona döndüm.

Teyze:
-Kız Ayten sana demedim mi ben bu süslü pakize bizi kıskanır da peşimizden gelir diye bak işte kokoş nasılda süzülüyor.

Ben:
- Bana mı dedin teyzeciğim.

Teyze:
-Ne teyzesi ayol benden iki yaş büyüksün bide bana teyze mi diyorsun?Bana bak kız senin kafa gitmiş ama ben sana dedim o son hapı içme diye.

Kendimi tutamayıp kahkahayı bastığımda bütün herkesin gözü bana döndü.Zorda olsa sakinleşmeye çalıştım ama hala gülmelerim devam ediyordu.O son hapı içmeyecektin nedir ya?

Ben:
-Haklısın Nurten'ciğim ama napim içmeden duramıyorum.

Teyze:
-Bak senin hapından dolayı bu kokoş peşimize takıldı.Bunun yüzünden evden her kaçtığımızda yakalanıyoruz bu seferde peşimizden geliyor.
- Seni de böyle kabul edeceğim artık napim ama bak kaçtıktan sonra haplarını iç en azından yakalanmayız.
Bu kokoşuda vardıktan sonra atlatırız değil mi?Bak bide ruj sürüyor pakize sanki çok güzelmiş gibi bir taraflarım ondan daha güzel.

Gülmekten artık karnıma ağrılar girdi.Teyze resmen karşıdaki sarışın bir kadına takmış pakize ilan etmişti.
Kadında yani gerçekten pakize gibi dudağındaki yetmezmiş gibi üstüne daha da kırmızı ruju sürmeye çalışıyordu.

Ben:
-Atlatırız tabi Nurten'ciğim biz ne cevizler kırdık bu pakizeyi mi atlatamayacağız.

Teyze benim dediğimi gülerek onaylarken bu teyzenin gençliğini merak etmedim değil doğrusu.
Teyze tam bir şey diyecekken yanımıza yakışıklı bir adam geldi. Sarışın mavi gözlü tam hayallerimdeki gibi. Sulanmayıda ihmal etmiyordum tabi:

-Anne sabahtan beri seni arıyorum sana yanımdan ayrılma demedim mi?Kalk hadi bizim yerimiz burası değil.

Seside çok etkileyiciymiş.Biraz daha süzerken teyzeye çok benzediğini fark ettim oda mavi gözlü sarışındı.Manken bana dönüp:

- Kusura bakmayın sizi rahatsız etmemiştir umarım.Kendisi alzheimer hastası.

Ben:
-Hayır ne rahatsızlığı Nurten'ciğimle çok eğlendik gerçekten.

Manken bey bu dediğime gülerken başka diyarlara ışınlandım.

-Hadi anne gidelim mi?

Teyze:
-Görüşürüz Ayten'ciğim bu kokoş yüzünden yine yakalandık yarın yine deneyelim.

Ben:
-Tamam Nurten'ciğim yarın ben seni ararım yine bir plan yaparız.

Teyze gülerek beni onaylarken manken beyde bir baş selamı verip yanımdan ayrıldılar.Uçakta bana kalmış bir Ayten anısıyla biraz daha yayılıp yol boyu uyumaya karar verdim.

Bakalım İstanbul'da beni neler bekliyordu acaba...

ABİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin