Bölüm 3

513 297 183
                                    



  Yanımdaki hareketlilik ve seslerle uykumdan uyandım.Uçakta neredeyse kimse kalmamıştı,bende hızlıca çantamı alıp uçaktan indim ve öylece etrafımı seyrettim.Gerçekten anlatıldığı gibi büyüleyici bir ortam
ve çok kalabalık,burası böyle kalabalık ise tam göbeğe gittiğimde
neyle karşılaşacağımı merak ettim doğrusu. Çıkışa doğru yürürken yine o aynı sesi duydum.Teyze yine beni bulmuştu.

Teyze:
-Anneciğim beni neden beklemiyorsun sabahtan beri seni arıyorum.

Teyze ile birlikte manken bey de peşinde gelirken;

Manken Bey:
-Kusura bakmayın size takmış durumda.

deyip gülümsedi.Bende ona gülümserken;

Ben:
- Önemli değil anneniz gerçekten çok tatlı, çok sevdim ben onu.

Manken bey bu dediğime gülümserken elini bana doğru uzattı;

Manken Bey:
-Bu arada adım Serkan memnun oldum.

Ben:
- Behice, bende memnun oldum.

Serkan(Manken bey):
-Hmm Behice değişik bir isim.Bir anlamı var mı?

Ben:
-Evet güler yüzlü,şirin demek.

Serkan:
-Tam size uygun bir isim olmuş.

Ben:
-Teşekkür ederim.

Resmen manken bana iltifat etmişti ve utançtan kıpkırmızı kesildiğime emindim oda bunu fark etmiş olacak ki bana bakıp gülüyordu.Sonra birden teyze koluma yapışarak;

-Hadi anne beraber dondurma yiyecektik,gidelim artık.

diyerek çekiştirmeye başladı.Ben ne yapacağımı bilemez şekilde Serkan Bey'e bakarken;

Serkan:
-İsterseniz sizde bizimle gelin sizi gideceğiniz yere kadar bırakalım.Hem böylece anneminde gönlü olmuş olur
ne dersiniz?

Ben:
-Aslında ben buraya yeni geldim ve henüz bir ev tutmadım.O yüzden gidecek bir yerim yok.

deyip gülümsedim.

Serkan:
-Hmm!Size yardımcı olmamı ister misiniz?

Ben:
-Çevrenizde uygun bir ev ya da tanıdığınız bir emlakçı varsa çok mutlu olurum.

Serkan:
-Çok şanslı olmalısınız.Benim kiralık bir evim var isterseniz bir bakalım.

Ben:
-Aaaa!süper, bu kadar şanslı olacağım aklıma gelmezdi.

Serkan:
-Anlaştık o halde hadi gidip bir bakalım.

Başımı sallayarak onu onayladım ve önden o arkadan teyze ve ben arabaya doğru ilerledik.Tanımadığım bir insana bu kadar çabuk güvenmem ne kadar doğruydu bilmiyorum ama tüm gün ev aramaktansa bu fikir cazip gelmişti.Hem hiçte kötü insanlar gibi görünmüyorlardı.

Arabaya yerleştiğimizde teyze hemen yanıma oturdu ve başını omuzuma yasladı ve yola koyulduk.

Müjgan'ın anlatımından;

-Arif bu kız hangi cehennemde bu saate kadar. Telefonu da burda bırakmış delirmek üzereyim.

Arif:
-Ben nerden bileyim Müjgan,belki telefonunu çıkarken unutmuştur.

Ben:
-Ne saçmalıyorsun sen telefonunu unutmuş ama cüzdanımdan para araklamayı unutmamış.Üstelik bugün maaşını çekecekti,kesin kendine birisini bulup onunla kaçtı arsız kız.
Zaten ne beklenir ki ondan anası kılıklı.

Arif:
-Kes sesini Müjgan onu bunu bırak da bu kız bu eve gelmezse aç kalırız onu düşün.Bu ay imzasını attı tamam da diğer aya imza atmazsa abimin hesabından para çekemeyiz.Bu kız hangi cehenneme gittiyse onu bulmalıyız.

Ben:
-Bu kızı bulamazsak herşey kötüye gider.Şeyma'ya nasıl para gönderebiliriz.Benim kızım alış-veriş yapmadan duramaz.

Arif:
-Bulacağız bir yolunu ne pahasına olursa olsun o kızı bulup bu eve geri getireceğim.

Başımı sallayarak onu onayladım.Zaten bu kızın son zamanlardaki tuhaf halleri beni şüphelendiriyordu ama kaçmaya çalışacağını düşünemedim.Çok cesur ve gözü kara bir kız olduğunu biliyordum,çoğu zaman bile beni korkutuyordu nasıl olurda böyle bir kızı kendi haline bıraktım aklım almıyordu.Kesinlikle o kızı bulup buraya geri getirmemiz gerek aksi halde herşey mahf olur.Bugün maaş günü olduğu için parayı hesabıma yatırması için onu aramıştım telefonunun evde olduğunu anlayınca unuttuğunu düşündüm ama cüzdanımdaki paraların eksildiğini görünce bu arsızın kaçtığını anladım.
Bir yolunu bulup onu bulmamız ve geri buraya getirmemiz gerekiyor.Sinirden aklımı kaybetmek üzereydim.Elim kolum bağlandı sanki hiçbir şeye odaklanamıyorum sadece bu arsızı nasıl bulacağım düşüncesi aklımda dolanıp duruyordu.

Arif:
-Yeter Müjgan düşünmeyi bırak bulacağım bir yolunu dedim.Koy artık şu sofrayı açlıktan öldürmek mi istiyorsun?

Ben:
-Koyuyorum tamam patlama ben ne dertteyim sen anca tıkınma peşindesin. Acaba o kızı bulmasan yiyecek yemeğin olacak mı onu düşün sen.

Söylene söylene masayı hazırladığımda bu kızın kaçtığına bir kez daha lanet ettim. Masayı bile ben hazırlamak zorunda kalıyorum,onu bir bulursam işkencenin âlâsını yapacam ona elimden kurtulamayacak.

-Hazırladım masayı gelde ye.

Arif:
-İki saat bunun için mi beklettin beni yemek yapmayımı unuttun da makarna koyuyorsun önüme.

Ben:
-Sevgili yeğeninin kaçacağını düşünemedim kusura bakma.Yat kalk bunu yaptığıma dua et sen.

Arif:
-İyi tamam tamam fazla konuşmada çayı koy, yemekten sonra mısırda patlat çayla birlikte getir yarışları seyredecem.Beni sakın rahatsız etme.

Allah'ım bu adam böyle giderse ben burda kafayı yerdim.O kız olduğunda bütün işleri ona yaptırıyordum kafam rahattı ama şimdi herşey benim üstüme kaldı. Kızımda gitti ne yapacağımı bilemiyorum böyle devam ederse çıldıracağım kesin.Bu kızı bulmam şart yarın aramaya başlamalıyım.

ABİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin