Bölüm 8

417 250 82
                                    

 
    Arabayla bir marketin önünde durduğumuzda hemen indik.Aklımda çok güzel tarifler vardı.Zaten ana yemeğim benim ilk öğrendiğim ve çok sevdiğim bir yemekti.O yüzden o yemeği yapmak istiyordum.Beraber içeri geçtik ve elime market arabasını aldım.Serkan market arabasını elimden çekip kendi sürmeye başladı.Böyle hareketlere alışık değildim.Bu zamana kadar kendi işimi hep kendim hallediyordum.O yüzden kendimi biraz tuhaf hissetmiştim.

Serkan:
-Menüde neler var şefim.

Ben:
-Bu bir sır.Yaparken göreceksin ama şunu bilmelisiniz ki beyefendi size benim spesiyal tarifimi uygulayacağım.

Serkan:
-Heyecanlandım doğrusu.

  Ona gülümseyip bulduğum malzemeleri teker teker market arabasına yerleştirmiştim.Bütün malzemeleri aldığıma kanâât getirdikten sonra kasaya doğru ilerledik.Kasaya vardığımızda malzemeleri kasiyere doğru uzattık.Fiyatlarını okuttuktan sonra ben malzemeleri poşetlere yerleştiriyordum.İşim bittikten sonra parayı ödemek için elimi cüzdanıma atmıştım ki Serkan'ın ödediğini gördüm.

Ben:
-Ben ödeyecektim zaten sen neden ödedin?

Serkan:
-Neden bir sakıncası mı var?

Ben:
-Birincisi bu benim sana teşekkür yemeğim.İkincisi ben kendi masraflarımı kendim ödeyebilirim.Yani hoşlanmıyorum böyle şeylerden.

Serkan:
-Birincisi bu hala senin teşekkür yemeğin.İkincisi Behice ben benim yanımdaki hiçbir kadına hesabı ödetmem.

Ben:
-Ama ben senin yanındaki kadınlara benzemem.Öncekilere ses etmedim ama çalışmaya başladığım an sana hepsini ödeyeceğim.

Serkan:
-Kesinlikle hiç kimseye benzemiyorsun bunu çok iyi anladım zaten.Ama lütfen bu konuyu tartışmayalım.

dedikten sonra bir şey dememe izin vermeden elimdeki poşetleri alıp belimden tutup dışarı doğru sürüklemeye başladı.Arabanın yanına vardığımızda poşetleri bagaja yerleştiriyordu.Bende onu beklemeden hemen koltuğa kuruldum.Serkan gerçekten tuhaf bir adamdı belki de tuhaf olan bendim ama yine de bana farklı geliyordu.Arabanın kapısı açıldığında oda hemen yerine yerleşip bana bir bakış attıktan sonra arabayı çalıştırdı.

Serkan:
-Annem seni sayıklayıp duruyor.Müsait olduğun zaman onun yanına gelebilir misin?

Ben:
-Tabi ki gelirim.Bende seninle annen hakkında konuşacaktım zaten.

bu söylediğimden sonra kaşları çatılarak bana baktı.

Serkan:
-Ne konuşacaksın?

Ben:
-Annen neden bakıcısını gördüğü zaman çığlık atmaya başlıyor biliyor musun?

Yüzü aniden değişik şekil aldığı zaman korkmadım değil.

Serkan:
-Hayır bilmiyorum.Sana söylediğim gibi annem alzheimer hastası o yüzden bazen değişik şeyler görüp korkabiliyor.Bunlar bu hastalıkta normal olan şeyler zaten.

Ben:
-Bilemiyorum ben acaba bakıcı annene kötü mü davranıyor diye düşündüm.

Serkan:
-Öyle düşündüysen bu konuyla yakından ilgilenirim.

başımı sallayıp onu onayladım ama onun yüzü çok gergin bir hal almıştı.Neden böyle oldu ki ben annesinin iyiliği için söylüyorum sonuçta.Ama bende Behice isem Furüzan teyzenin neden o bakıcıdan korktuğunu bulacaktım.Bir şey var ya da yok içim anca böyle rahat edecek.

Son konuşmamızdan sonra başka bir şey konuşmadık.Geri kalan yolculuğumuz sessiz bir şekilde geçti.Apartmanın önüne vardığımızda arabadan indik.Serkan poşetleri aldı ve içeri geçip asansöre bindik.Onun yüzü hâlâ sinirli gibi duruyordu.

ABİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin