Bölüm 35

26 9 6
                                    



Kenan'a doğru yaklaştığımda onu kolundan tutarak iyi olup olmadığını gözümle kontrol ediyordum. Sol omuzundan vurulmuştu ve silah sesleri git gide daha çok artıyordu.

Kenan:
-Çek elini

Şu an silah seslerinden çok Kenan'dan korkuyordum. Bana öyle bir bakıyordu ki her an boğazıma yapışabilirdi. Gözlerini benden ayırmadan elini kemerine götürdü. Şaşkın bakışlarla izlerken Kenan'ın kemerini çıkarması ve eline almasıyla sert bir şekilde yutkunmuştum. Hızlıca elindeki kemeri koluna bağlaması rahatlamama sebep olmuştu.

Kenan:
-Arabadaki sandıktan kendine silah çıkar ve karşılık ver. Çabuk.

Ben:
-Hayır ben böyle bir şey yapamam.


Kenan:
-Sana fikrini soran oldu mu lan? Hemen silahlardan birini al kendine.

Artık kesinlikle normal bir şekilde konuşmuyordu. Kıpkırmızı olmuş gözleriyle yüzüme haykırıyordu. Etrafıma baktığımda bütün adamlar yerlerine geçmiş çatışıyorlardı. Cihan bile delirmiş gibiydi. Sadece Kenan ile ben o kadar silah sesine rağmen ayakta dikiliyorduk. Ne yapacağımı düşünürken büyük bir patlama sesiyle çığlığı basmıştım.



Tırlardan birisi gözlerimin önünde kulağımı sağır edecek kadar yüksek sesle patlamış hala da patlamaya devam ediyordu. Etrafa saçılan ateş parçaları ve cehennem gibi ortam beni delirtmek üzereydi. Deli gibi titremeye başlamıştım. Artık kendimde değil gibiydim. Kenan'a baktığımda ise eline almış olduğu kocaman silahla resmen ortalığı tarıyordu. Bakışları bana döndüğünde beni baştan aşağı süzmüş ve çenesi daha da kasılmıştı.

Kenan:
-Eğilsene aptal vurulup başıma iş mi çıkartmak istiyorsun?

Kolumdan tuttuğu gibi beni aşağı doğru çekmişti. Çekmesinin hızıyla yere düşmüş ve ayağımı burkmuştum. Ben acıdan inlediğim sırada Kenan'ın hiç umrunda olmamış arabanın bagaj kısmından silah çıkartıp elime tutuşturmuştu.

Kenan:
-Çabuk karşılık ver. Bu belayı başımıza sen açtın madem adam öldürmek nasıl oluyormuş gör.

Gözyaşlarımı artık tutamıyordum. Ben kimseye zarar veremezdim ki. Bunu nasıl yapacaktım. Böyle olaylar yaşanacağını bilseydim kesinlikle buraya gelmezdim. Başımı iki yana sallayarak ona direnmeye çalıştım.

Ben:
-Bunu yapamam. Hayır ateş edemem.

Sözlerimin ardından başımda hissettiğim sert cisimle nefes almayı bıraktım. Elindeki silahı başıma doğru tutmuştu.


Kenan:
-Sen karşı tarafa ateş etmeye başlamazsan, ben senin kafana sıkacağım ve o çok sevdiğin Serkancığın da benim ellerimde ölecek. Bak karşıya bana savaş açan kimmiş?

Titreyen bedenim ve durmayan gözyaşlarımla karşı tarafa baktığımda bulanıkta olsa Serkan'ı görmüştüm. Bu saldırı demekki onun işiymiş ve yanında yine alış veriş merkezinde gördüğüm o adamın olması beraber Kenan'a savaş açtıklarının bir göstergesiydi.

Serkan'ın olduğu tarafa ateş etmek istemiyordum. Ona hiçbir anlamda zarar veremezdim ama başıma bastırılan silah işimi zorlaştırıyordu.

Kenan:
-Sıkmaya başla. Hadi.



Elime aldığım silahı zar zor tutuyorken karşı tarafa doğru doğrultmuştum. İstemeyerek Kenan'ın zoruyla ateş etmiş ve geriye doğru sendelemiştim. Gözleri benim üzerimdeydi. Devam etmemi istiyordu. Bir yandan gözyaşlarımı siliyor bir yandan ateş ediyordum. Kimseye zarar vermek istemediğim için boşluğa sıkmaya çalışıyordum.



ABİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin