Bölüm 4

483 290 107
                                    

    

  Multimedya Serkan (•‿•)

Behice'nin anlatımından;

Bir saatlik yolculuğun ardından apartmanların olduğu siteye geldik.
Gerçekten çok güzel bir şehirdi, yol boyu dışarıyı seyretmiştim ve resmen büyülenmiştim.Anlatıldığı kadar vardı.Teyze de zaten omuzumda uyuduğu için pek konuşmamıştık.
Gold-gümüş renkli lüks olduğu belli olan apartmanın önünde durduğumuzda yan yana iki apartmanın aynı renk olduğunu gördüm.Diğerleri normal bir apartman gibi görünürken bu ikisi oldukça gösterişliydi.

   Acaba bu teklifi kabul etmekle kötümü yapmıştım. Bu evin kirasını nasıl ödeyeceğimi kara kara düşünmeye başladım. Üstelik kaçtığım için önceden bir hazırlığımda yoktu.Yengemin cüzdanından aldığım bir miktar para ve maaşım neye yetecekti ki. Bu evin eşyasına mı, yiyecek-içecek
malzemelerine mi yoksa kendim için kişisel ihtiyaçlarıma mı? evden kaçarken evdekilerin anlamaması için fazla eşya almamıştım yanıma ve şuan onunda pişmanlığını yaşarken keşke alsaymışım diye geçirdim içimden. Okan zaten olayı biliyordu bir şekilde anlaşıp onun yardımıyla bütün eşyalarımı alabilirdim. O an ki heyecan ve stresle hiçbir şey aklıma gelmemişti. Acaba Serkan Bey'e durumu açıklasam çok mu ayıp olurdu. Ben kara-kara bunları
düşünüyorken Serkan Bey'in sesiyle birden yerimde sıçramıştım.

Serkan:
-Behice iyi misin? Sabahtan beri sana sesleniyorum daldın gittin.

Ben:
-Kusura bakmayın Serkan Bey ben dalmışım öyle.

Serkan:
-Serkan de lütfen, resmi olmamıza gerek yok.

  Ben:
-Peki
 
deyip gülümsedim oda karşılık verirken;

Serkan:
-Buraya yeni yerleştiğin için eşyalı bir evin senin için daha iyi olacağını düşündüm. Birde ev eşyaları almakla
uğraşmazsın. İstersen sana güzel bir işte ayarlayabilirim.

    Resmen aklımı okumuş gibiydi. Bu söyledikleriyle sevinçle konuştum.

Ben:
-Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok teşekkür ederim bana çok yardımcı oluyorsun.

Serkan:
-Rica ederim ama bunların hiçbiri karşılıksız değil tabiki.

  dediğinde kuşkulu bir şekilde ona bakmaya başladım.Birden kahkahayı
bastığında ne olduğunu anlamamış bir şekilde hâlâ ona bakmaya devam ediyordum.

Serkan:
-Bana öyle bakmayı kes şaka yapıyorum. Sadece annem seni çok sevdi belli ki, arada gelip onunla ilgilenebilir misin? diyecektim. Bir bakıcısı var ama onunla pek iyi anlaştığı söylenemez.

  Sözlerinden sonra gülmeye devam ettiğinde rezil olmuşluğun verdiği utançla ve gülüşünün güzelliğiyle birkaç saniye konuşamadım. Sesimi bulduğumda;

Ben:
-Kusura bakma yani birden öyle söyleyince bende şaşırdım ama tabiki
annenle ilgilenmeyi çok isterim.

Serkan:
-Bu da senin ek işinmiş gibi düşün.Bir iş bulana kadar annemle ilgilenirsin.
Benimde işime gelmiş olur. Annem sürekli bakıcısıyla sorun yaşıyor zaten onlarla ilgilenmekten işlerimi
aksatıyorum.Bende biraz rahatlamış olurum.

Ben:
-Ben bunu bir iş olarak söylememiştim aslında sadece onunla ilgilenmek beni de mutlu eder.

Serkan:
-Hem senin hem benim mutlu olmamız için böylesi daha iyi. Hoşgeldin hediyesi gibi olmuş olur ne dersin?

Ben:
-Peki öyle olsun bakalım.
- Yanlış anlamazsan bişe sormak istiyorum.Annemle ilgilenmekten işlerim aksıyor demiştin peki ya baban.

  Birden yüzü hüzünlü bir hâl alırken ve gerilirken;

  Serkan:
-Uzun zaman önce babamı kaybettik maalesef.

dediğinde sorduğuma pişman olmuştum.Bu duygunun nasıl olduğunu iyi biliyordum ve bana sorulduğunda kendimi nasıl kötü hissettiğimi de. Üzgün bir şekilde

  Ben:
-Başın sağolsun. Özür dilerim ben hatırlatmak istememiştim.

Serkan:
-Önemli değil sonuçta bilemezdin öyle değil mi?
-Neyse hadi çıkıp bakalım.

Ben:
-Annen ne olacak peki.

Serkan:
-Merak etme bir arkadaşıma haber vereceğim şimdi ben gelene kadar ilgilenecek.

  Birisine mesaj attığında fazla geçmeden bir adamın bize yaklaştığını gördüm.

Çok farklı bir adamdı bakışları,hareketleri korkutucu bir havası vardı.Yüzünün sağ tarafında bir çizik vardı ve o görüntü daha tehlikeli bir hava veriyordu. Serkan'la konuşurken bakışları birden bana döndü. Korkak bir kız değildim fakat bu adamın havası beni ürkütmüştü. Konuşmaları bittiğinde Serkan bana dönerek;

  Serkan:
-Hadi çıkalım
 
dedi.Kafamı sallayıp teyzeyi yavaşça
arabanın koltuğuna yatırdım ve çok ses yapmamaya özen göstererek arabadan indim. İndiğim gibi Serkan yanıma gelirken bakışlarım hala o adamdaydı. Bana çok tuhaf bakıyordu. Hemen yönümü çevirip beraber apartmana giriş yaptık. Asansöre binip 7.kata bastığında heyecanla bekliyordum.
Sonunda dairenin önüne gelmiştik. Anahtarını çıkartıp kapıyı açtığında muazzam bir görüntüyle karşılaştım. Eşyalı demişti ama bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim ve bu evi gördükten sonra iyiki teklifini kabul etmişim diye geçirmiştim aklımdan. Ben hayran hayran eve bakarken ve tek tek odaları gezerken oda gülümseyerek beni seyrediyordu. Eşyalar bebe mavisi ve pudra pembesi şeklindeydi ve çok tatlıydı.

  Serkan:
-Beğendin mi?

  Ben:
-Beğenmek ne kelime bayıldım. Üstelik en sevdiğim renkler.

diyerek ona döndüğümde

  Serkan:
-Peki o zaman anlaştık diyebilir miyiz ?

Ben:
-Kirasını konuşmadık ama

Serkan:
-Sen bunları düşünme beğendiysen bitmiştir.

Ben:
-Çok beğendim

Serkan:
-O zaman el sıkışalım mı hanımefendi?

dedi gülümseyerek bende aynı şekilde devam ettirip

Ben:
-Bundan daha iyisini bulacağımı sanmıyorum beyefendi el sıkışabiliriz.

  elini uzattığında beklemeden elini tuttum. Televizyondaki insanlar gibi abartılı bir şekilde el sıkışırken birbirimize gülüyorduk.







ABİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin