Bölüm 5

478 276 81
                                    

   Eve yerleşeli bir hafta olmuştu.Yavaş yavaş düzenimi sağlıyordum.Serkan'la da  çok iyi arkadaş olmuştuk.Gerçekten çok iyi bir insan.Bugün de beraber benim için kıyafet bakmaya gidecektik.Buralarda kaybolmamam
için kendisinin de gelmesini teklif etmişti,tabi ki bende kabul ettim.

İnternet üzerinden de birkaç iş bulmuştum.onlara da bakacaktık.Artık çalışmam gerekiyordu.Bu bir hafta içerisinde de Serkan'ın annesi yani Füruzan teyze ile ilgilenmeye gitmiştim.Evleri resmen dudak uçuklatacak kadar muhteşemdi.Tabi kiraya verdiği daireye bakılırsa kendi evinin böyle
olması çok normal.

Füruzan teyze beni gördüğünde çok
sevinmişti,arada değiştirsede sürekli anne diyordu.Heralde bende sarışın,mavi gözlü olduğum için kendine benzetiyor olabilirdi.Benden
saçını tarayıp örgü yapmamı ve beraber renkli kurabiyeler yapmamızı istemişti.Küçük bir çocukla ilgilenir gibi onunla ilgilendim.Arada bakışları değişik geliyordu ama fazla uzun sürmeden
yine eski haline geri dönüyordu.Evdeki bakıcı ona her ilaç
ya da içmesi için meyve suyu getirirken Füruzan teyze resmen
çıldırıyordu.Neden öyle davrandığını
anlamamıştım.Evde yalnızken bakıcısı ona kötü mü davranıyor diye düşünmedim de değil.Bu konuyu Serkan'a anlatmak en mantıklısıydı.

  Akşama kadar Füruzan teyzeyle ilgilenip ona masal okuyup uyuttuğum zaman Serkan beni eve götürmek için gelmişti ve bana zarf içinde para vermişti.Ne kadar kabul etmek istemesem de ilk maaşım olduğunu söyleyip zorla elime tutuşturmuştu. Eve vardığımızda Serkan'a teşekkür edip, arabadan indim ve hızlıca kendi daireme doğru ilerledim. Dairenin önüne geldiğimde kapıyı açtım ve ayakkabılarımı çıkararak direkt odama doğru yol aldım. İhtiyacım olan tek şey şu an uykuydu. Odama girdiğimde hiç beklemeden yatağa uzanarak kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Sabahın erken saatiyle gözlerimi açtım. Serkan'ın geleceği aklıma gelince yataktan fırlayıp hazırlanmaya başladım.

   Kısa kol beyaz tişört ve altına kot şortumu giyip en son siyah şapkamı da başıma geçirip Serkan'ı beklemeye başladım.

  Telefonumu yanımda getirmediğim
için haberleşemiyorduk.O yüzden
bugün bir telefon da almam gerekiyordu.Zilin sesini duymamla
koşarak kapıyı açmaya gittim.Kapıyı açtığım gibi karşımda bir adet yakışıklı ve muhteşem gülüşüyle Serkan duruyordu.

  Serkan:
-Selam!Hazır mısın bakalım?
 

Ben:
-Selam!Hazırım çıkabiliriz.

Ayakkabılarımı da ayağıma geçirip beraber aşağı indik.

 
Serkan:
-Buyrun matmazel.

   deyip arabanın kapısını açıp göz kırptığında bende hemen havaya girip;

  Ben:
-Teşekkürler Alfonso çok kibarsın.

Serkan:
-Sadece size özel matmazel.

  dediğinde ikimizde bu saçma halimize gülüyorduk.Serkan 'da çok tatlı bir adam.Her genç kızın hayalinde olan beyaz atlı prens diyebilirim.Kibarlığı olsun yardım severliği olsun en önemlisi muhteşem derece de yakışıklı olması olsun.

  Beraber bir alış-veriş merkezine önünde durduğumuzda arabadan indik.İndiğimizde bana yaklaşan Serkan'a dönüp hafif dizlerimi kırıp,iki elimi de yumruk yaparak,

Ben:
-Bu zorlu yolun iyisin de ve kötüsün de benimle olmaya var mısın?

  diye coştuğumda oda aynı benim aldığım şekli alıp;

Serkan:
-Eveeetttt

diye bağırdığında arabaya yaslanmış ona gülüyordum.Hemen de moda girmeye hazırdı.Oda benim gülüşüme gülerken

Serkan:
-Her zaman kararlı bir insan olmuşumdur.İstediğim bir şeyden ölsem vazgeçiremezler.

Ben:
-Benden bir uçan bir kaçan diyorsun yani.

  Serkan:
-Oda zor diyorum.
-Hadi girelim.

   Başımı sallayıp beraber içeri girdik.
Spor kıyafetlerin olduğu bir mağazaya
girdiğimizde ben kıyafetlere bakmaya başlamıştım.Serkan'da galiba mağaza müdürü ile konuşuyordu.Adam takım elbisesinin düğmelerini iliklemiş Serkan'ın karşısında saygıyla duruyordu.Heralde beni sürekli geldiği bir yere getirmiş olmalıydı.Onlara bakmayı bırakıp kendi işimle ilgilenmeye başladım.Ben dalmış bir şekilde kıyafetlere bakarken Serkan askıdan pembe bir elbise çıkartıp;

Serkan
-Bu sana çok yakışır bence denemelisin.

  elindeki tuttuğu elbiseye baktığımda çok tatlı olduğunu gördüm.Onu ve birkaç pantolon ve tişört seçtiğimde kabine doğru yol aldım.Beğendiğim ve bana olan kıyafetleri alıp çıktığımda Serkan elimdeki kıyafetleri görevli kıza uzattı.Bizde beraber kasaya doğru gittiğimizde paketleri aldım,tam ücreti ödeyecektim ki Serkan birden beni belimden tutup çıkışa doğru sürükledi.Şaşkın şaşkın ona bakarken o bir şey olmamış gibi davranıyordu.Tam ağzımı açmış itiraz edecekken işaret parmağını dudağıma bastırıp

Serkan:
-Şşşşş! Hayır matmazel hayır.

deyip güldüğünde ben hem yaptığı hareketin ve hesabı ödemiş olmasının verdiği şaşkınlıkla susup kalmıştım.
O mağazadan çıktıktan sonra ayakkabı ve telefon mağazalarına girmiştik.Kendime son model bir telefon aldığımda Serkan telefonu alıp
Kendi numarasını kaydetti ve birkaç ayar yapıp bana uzattı.O kadar gezmiştik ki ayaklarım ağırmaya ve karnım guruldamaya başlamıştı.Serkan'ın da benden farkı yok gibiydi.Küçük bir çocuk gibi Serkan nereye ben oraya gidiyordum.Üst kata çıktığımızda buraya yemek için geldiğimizi anladığımda gözlerim parladı.Boş bir yer bulup oturduk ve yemekleri sipariş ettik.Yemek boyu sohbet etmiştik onunla ilgili düşüncelerim git gide daha güzel bir hal alıyordu.Yemeğimiz bittiğinde

Serkan:
-Hadi bence gidelim artık.

Ben:
-iş ilanları ne olacak peki

Serkan:
-Ben onu araştırdım.Çokta iyi yerler olduğunu söyleyemem ama bana güven senin için daha iyi bir yer bakarız olur mu?

Ben:
-Tamam zaten çok yorulmuştum bende

İşimiz bittiğinde eve gitmek için artık çıkışa ilerledik.Alış-veriş merkezinden çıkıp arabaya doğru ilerlerken karşıdan hızla gelen bir arabanın üstümüze doğru  sürdüğünü gördüm.
Korkuyla ne yapacağımı bilemedim. Kendime geldiğimde, kendimi yerde Serkan'ı da üstümde gördüm.Nasıl dalmışsam kenara bile çekilememiştim. Serkan üstümden kalkıp benide kaldırdı.

Serkan:
-İyi misin?

Ben:
-Evet iyiyim de o neydi öyle ya böyle araba mı sürülürmüş.

Serkan:
-Düşüncesiz insanlar işte

dedikten sonra yere eğilerek bir şey alıp cebine attı.Ne olduğunu deli gibi merak etsemde gergin ve sinirli yüzünü gördükten sonra vazgeçtim.Bana dönüp beni arabaya bindirerek kendide şöför koltuğuna geçti ve eve doğru yol aldık.

:

 

ABİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin