Bölüm 11

384 239 75
                                    

        Multimedya Affan :-)

  

  Alarmın sesiyle gözlerimi araladım. Yatağımdan kalkıp gardrobumdan siyah kalın askılı tişörtümü, kot pantolonumu ve gerekli diğer eşyalarımı alıp duş almak için banyoya ilerledim.

  Duşumu aldıktan sonra üstümü giyinip saçlarıma havlu sardım ve kahvaltımı yapmak için mutfağa yöneldim. Ayaküstü dolaptan bir şeyler atıştırıp hemen dişlerimi fırçalamaya koyuldum.

  Bugün ilk iş günümdü. Serkan benim için deniz kenarı bir restaurantta  iş ayarlamıştı. Oraya gidip baktığımızda çok işlek bir mekan olduğunu gördüm. Aslında bu durum İstanbul gibi kalabalık bir şehir olduğundan da  kaynaklı. Adana bu kadar kalabalık olmadığı için normal olarak mekanlar da bu kadar dolu olmuyor.

İşlerim bittikten sonra ayakkabılarımı giyip  asansöre bindim ve apartmandan çıkıp restaurantın yolunu tuttum. Önceden görüşmeye gittiğimiz için nasıl gideceğimi öğrenmiştim. Anayola çıktığımda hemen gideceğim güzergâhın dolmuşuna bindim. Koltuklardan birine yerleştiğimde telefonumun bildirim sesiyle gelen mesaja baktım. Kimden olduğunu merak etmedim zaten Serkan'ın numarasından başka numara yoktu.

Serkan:
-Vardın mı?

Ben:
- Hayır daha yoldayım. Tekrar teşekkür ederim sana, bana çok yardımcı oldun ilk günden beri.

Serkan:
-Sana teşekkür etmeyi yasaklıyorum. Hem teşekkür etmesi gereken biri varsa o kişi de benim. Annemin durumu şuan senin sayende daha iyi ve eskisi gibi hırçın değil.

Füruzan teyzeyi hastaneye götürdüğümüz günden bu yana 1 hafta geçmişti ve Serkan bu 1 haftada annesine hem çok iyi bakmış hemde yanından ayrılmamıştı. Arada kendisinin yapamadığı kişisel bakım için de benden yardım istemişti. Böyle durumlar için yeni bir bakıcı tutması gerektiğinin oda farkındaydı fakat aynı şeylerin yaşanmasından endişe ediyordu. Benim bakmamı teklif ettiğimde ise kesin bir dille reddetmişti. Zaten önceki bakıcıyı da polise teslim etmişlerdi. Şuan kendisinden başka kimseyi annesinin yanında istemiyordu.

  Ben:
-Annenin iyi olması herşeyden önemli.

Serkan:
-Neyse sen kendinden haber ver. Heyecanlı mısın bakalım?

  Ben:
-Hemde nasıl kalbim deli gibi atıyor.

Serkan:
-Hadi bakalım ilk iş günün hayırlı olsun.

Ben:
- Teşekkür ederim.

Mesajlaşmamız bittikten sonra 10 dakikalık yolculuktan sonra istediğim yere varmıştım. Dolmuştan inerek restaurantın yolunu tuttum. Biraz yürüdükten sonra varmıştım. Heyecandan kalbim titriyordu resmen Ağzım kulaklarımda, elim kalbimde içeri girdim. Çok mutluydum çalışmaya alışmış bünyeme evde boş boş oturmak ağır gelmişti. Geçen gelişimizde tanıştığımız adının Affan olduğunu öğrendiğim restaurantın müdürü beni görünce yanıma geldi. Genç bir müdürdü. Bu Serkan ve arkadaşlarının doğa üstü olmalarını seçilmiş insan olmalarına bağlıyordum. Buna o korkutucu Kadir 'de dahildi. Ürkütücü bir yapısı vardı ama kesinlikle hakkını yiyemem oda çok yakışıklıydı.

Affan:
-Hoşgeldin. Ne o yoksa kalpten mi gidiyorsun?

  deyip gülünce elimin hâlâ kalbimin üstünde olduğunu fark ettim ve hemen indirdim. Bazen kendi aptallıklarıma gülmeden edemiyordum. Bende Affan Bey'in dediğine gülerek cevap verdim.

Ben:
-Aslında Ben çok heyecanlandım o yüzden kalbimi tutuyordum ama indirmeyi unutmuşum.

Affan:
-Peki peki tamam. Heyecanlı olman gayet normal ama inşallah bu heyecanla mutfağımızı dağıtmazsın.

ABİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin