ABİS

Bölüm 6

   Apartmanın önünde durduğumuzda
arabadan indik.Serkan hızlı hareketlerle bagajdaki paketleri çıkarıp elime verdi ve acil işi olduğunu söyleyip arabasına binip hızla uzaklaştı.Bende hemen içeri geçip asansörün düğmesine basıp beklemeye başladım.Geldiğinde binip kendi katımda indim ve kapımı açıp içeri geçtim.Yorgunluğum kendini çoktan belli etmişti.Paketleri de alıp koltuğa geçtikten sonra bu kadar çok paketin olması bir anda afallamama sebep oldu.Tek tek paketleri açtığımda benim aldıklarımın dışında da kıyafetlerin ve ayakkabıların olduğunu gördüm.Muhtemelen Serkan bunları ben kabindeyken
almış olmalıydı.Mağaza müdürüyle konuşması da bundan olsa gerek.
  

  Bütün paketleri açtığımda sadece bir küçük paket kaldığını gördüm.Onu da elime alıp açtığımda ağzım kulaklarıma vardı diyebilirim.Bana içinde küçük bir melek, pembe ışıklı ve kenarında küçük papatya figürü olan kar küresi almış.O kadar tatlı duruyor ki resmen bayılmıştım.Zaten kar kürelerine her zaman aşık bir insandım ve bu da benim için çok özel bir hediyeydi. Bütün eşyalarımı toplayıp yatak odama doğru yürüdüm. Dolaba tek tek eşyalarımı dizdikten sonra kar küremi yatağımın kenarındaki komodinin üzerine koydum. Serkan'ın bana yaptığı bu yardımları için ona kesinlikle bir teşekkür borcum vardı ama bugün çok sinirlenmişti o yüzden daha sonra  bir yemekle teşekkür etmeye karar verdim. Ufak tefek bir şeyler atıştırıp,kıyafetlerimi de alıp duşa girdim.Hızlıca duşumu alıp kurulandıktan sonra kıyafetlerimi giydim.Saçıma da bir havlu sarıp odama geçerek yatağıma girdim.Yarın da çok işim vardı,bugün iş bakamamıştım.Serkan ne kadar iyi bir yer olmadığını söylese de yinede kendi gözlerimle görmek benim için daha iyi olurdu.Yorgunlukla göz kapaklarım kendiliğinden kapanırken kendimi uykuya teslim ettim.

 

  Güneş'in ışıklarıyla gözlerimi araladım.Yatakta biraz oyalandıktan sonra kalkıp banyoya girdim ve işlerimi halledip çıktım.Mutfağa geçip
kendime kahvaltılık bir şeyler hazırlamaya başlarken bir yandan da yeni telefonumla oynuyordum. 

   Masamı hazırladıktan sonra sandalyeye oturup terasa doğru kahvaltımı yapmaya başladım.Karşıdaki daire sürekli dikkatimi çekiyordu.Boş bir daireydi ama geceleri terasa çıktığımda sanki birisi var gibi geliyordu.Üstelik boş olmasına rağmen kiraya da verilmiyordu.Bakışlarımı ordan çekip hızlıca son lokmamı da yiyip hemen masayı topladım ve banyoya girip dişlerimi fırçaladım.Ayakkabılarımı giyip çantamı da askıdan aldıktan sonra evden ayrıldım.

 
  Sora sora bağdat bulunurmuş.Artık bende hem telefonumun yardımıyla hemde sora sora gideceğim yerleri bulacaktım.Ana yola vardıktan sonra yolda yürüyen insanların da yardımıyla  hangi dolmuşa bineceğimi öğrendim ve dolmuşu durdurup yerime geçtim.Şoför'ün de yardımıyla aradığım restaurantı bulmuştum. Fazla beklemeden içeri girdim ve etrafıma bakındım.

   Oldukça lüks bir yer gibi duruyordu.Ortam beyaz ve açık kahve renklerinden oluşuyordu ve hem çok ferah hem de çok nezih bir havası vardı.Yanıma bir garson yaklaşıp;

  Garson:
-Buyrun efendim sizi bu tarafa alalım.

  derken eliyle sol taraftaki bir masayı gösteriyordu.

Ben:
-Aslında ben iş ilanı için buraya geldim.Müdürünüzle görüşebilir miyim?

Garson:
-Tabiki buyrun beni takip edin.

Başımı sallayıp beraber o önde ben arkada yürürken üst kata doğru ilerledik ve bir kapının önünde durduk.Garson kapıyı çalıp içeri girdiğinde bir müddet sonra beni çağırdı ve kendisi çıktı.Orta yaşlarda saçları hafif kırlaşmış sevimli bir adamla karşılaştım.

  Müdür:
-Hoşgeldiniz ben Hamdi YÜKSEL

deyip elini uzattı,bende elini
tutarken

Ben:
-Hoşbuldum bende Behice SOYLU

  dedim. Kısa tanışmamızdan sonra hemen konuya giriş yaptım.

-İnternette verdiğiniz ilan için geldim.

Müdür:
-Evet...Aslında bana kalsa şimdiki mutfak şefimden vazgeçmek istemem,tanınmış bir mekan olduğumuz için yemeklerin lezzetinin ve tarzının değişmesi bizim için pek iyi olmayacaktır ama mutfak şefimiz kendi isteği üzerine ayrılmak istiyor bunun için elimden bişe gelmez.

-Peki sizin deneyiminiz nedir?Belgelerinizin olması bizim için çok önemli. Çok talep oluyor bu iş için fakat çoğunun belgesi olmadığı için kabul edemiyoruz maalesef. İşe aldıktan sonra da belge çıkarmak bizim için kötü oluyor.O yüzden belgesi olanlar bizim tercihimiz.

  Ben:
-Haklısınız.Benim belgelerim de tam ve deneyimim uzun yıllardır var ben küçük yaştan itibaren çalışmaya başladım hem okuyup hem çalışıyordum. Resmi olarak ise iki yıldır Adana'da büyük bir restaurantta baş aşçıyım.

Müdür:
-Çok iyi. Uluslararası mutfak hakkında da bilginiz vardır umarım. Burda uluslararası mutfaktan yemekler de servis ediliyor.

Ben:
-Evet Hamdi bey bunun eğitimini de aldım.

Müdür:
-Pekâlâ o zaman şu formu doldurun,
doldurduktan sonra cv nizi ve belgelerinizin fotokopilerini hepsini birlikte masaya bırakın.

-Bu arada bizim bir uygulamamız var Behice hanım bu uygulamayı sadece
tüm özelliklere uygun olan adaylar için yapıyoruz. Sizinde tüm özelliklere uygun olduğunuzu düşündüğüm için mutfak performansınızı denemek istiyoruz.
Şuan ki şefimizin yanında bir hafta deneme sürecimiz olacak. Elinin lezzeti olsun sunum ya da yemekler hakkında bilgileriniz olsun bunları görmek için bir süreç, tabiki işe alınmazsanız bile bu bir haftanın ücreti size ödenecek.

  formu doldurup belgelerle birlikte masaya koyarken duyduklarımla gözlerim parladı. Bu bir hafta içinde kendimi öyle bir göstermeliydim ki kesinlikle işe alınmalıydım.

Ben:
-Çok iyi olur gerçekten Hamdi bey.

  dedikten sonra Hamdi bey ayağa kalkıp

Müdür:
-Peki o zaman Behice hanım bilgilerinizi inceledikten sonra deneme süreci için sizi bilgilendireceğiz.

  Ben:
-Çok teşekkür ederim.

Müdür:
-Rica ederim

  Hamdi Bey'le el sıkıştıktan sonra odadan ayrıldım. Kendimi mutlu hissediyordum. İçimde sanki bu iş olacakmış hissi uyanmıştı.Sevinçle restauranttan ayrılırken karşımda yine o Serkan'ın yanındaki adamı gördüm. Bana herzamanki tuhaf bakışlarını atarken öylece kalmış ona bakıyordum. Kendisi de tuhaf bakışlarını bana atmayı bırakıp restauranttan içeri girdi.Gerçekten çok ürkütücü bir havası vardı. Neyse ne  aman onu düşünmeyi bırakıp biraz gezmeye karar verdim.Görmek istediğim yerler ve simit atmak istediğim martılar vardı.Bu güzel havanın tadını çıkartmak istiyordum.