Merhabalar,
Birinci kitap Gölgedeki Işıklar'ın bonus bölümünü de koymamla ilk kitaba veda etmiş bulunuyoruz. İlginize, mesajlarınıza, desteklerinize çok teşekkür ederim. Sıklıkla yaşımı soruyorsunuz: henüz 19 yaşındayım:)
Benimle alakalı detaylı bilgiyi www.ranademiriz.com.tr den bulabilirsiniz. Gölgedeki Işıklar'a doyamadıysanız 2. 3. ve 4. kitapları sitem üzerinden paypal ile ulaşabilirsiniz. Ayrıca facebook ve twitterdan da çalışmalarımı takip edebilirsiniz.
Umarım sizin desteklerinizle çok daha iyi yerlere geldiğini göreceğiz Mia'nın Rio'nun, Alejandro'nun...
İyi ki varsınız <3
Görüşmek üzere,
Sevgiler.
Çok Gizli Bilgiler Arşivi,
Eva İrinov’un kaleminden;
Mia Riley’in, Nam-ı diğer İlahi Varlık’ın, Rio Luz yani Aydınlık’ın Sahibi tarafından kaçırılmasından dakikalar sonra biz de peşlerine düştük. Peşlerine düşmeden önce geçen dakikalar süresinde giyindik. Kalleşçe yapılan baskın bizi gafil avlamıştı.
Alejandro, her zamanki siyah tişörtlerinin yerine siyah gömleklerinden birini ve yine değişmez bir bütünü olan siyah pantolonunu giymişti. Silahlarını almıştı. Bıçaklar olduğuna da emindim. Ama en görünen silahı omzunda asılıydı. Lanet’i Öldüren Kılıç.
Ben ise deri pantolon ve siyah bluzumu giymiştim. Bütün silahlarımı taktım. Bıçaklarımı gerekli yerlere sakladım.
Dakikalar sonra siyah jeepimize binip, en çok nefret ettiğimiz yerlerden birine gitmek üzere yola koyulduk. Arkamızdan üç tane daha jeep geliyordu. Adamlarımızın yarısını götürüyorduk. Arabayı ben kullanıyordum. Ön koltukla Alejandro oturuyordu. Arkada ise Simon ve Eric vardı.
Arada bir dönüp Alejandro’ya bakıyordum. Gözleri yine sıfatına yakışır biçimde kararmıştı. Çok öfkeliydi, sabırsızdı. Mia Riley’in gözlerinin önünde kaçırılmasından ve kendisinin hiçbir şey yapamamasından dolayı suçluluk hissediyordu.
“Daha hızlı sür Eva! “ dedi. Gece olduğu için yollar boştu ve hız sınırının iki
katını aşmıştım.
“Merak etmeyin efendim, Bayan Riley’i kurtaracağız,” dedim güven veren bir ses
tonuyla.
“Bu gidişle kurtaramayacağız. Rio’nun suratını gördün. Mia’nın Karanlık’ın
Sahibesi olmadığını öğrendiğinde, neler yapacağını planlıyordu.”
Alejandro’nun sözlerinden öfke taşıyordu. On beş dakikalık yolu beş dakikada gittik. Arabadan canlı indiğimize şaşıyordum.
Tapınağa girmeden önce, bütün adamlar, arabaların yanında, Alejandro’nun emirlerini bekliyordu. Tabii, ben de. Yanıma geldi, fısıldayarak konuşuyordu ama çok sinirliydi.
“Planımız şu Eva; içeri gireceğiz, Mia’yı alacağız. Karşı çıkanları öldüreceğiz.”
Öldürmek? Benim işimdi. Gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGEDEKİ IŞIKLAR
Teen Fiction"...Aynadaki yansımamla göz göze geldim ve kendi duruşuma hayran kaldım. Üzerimdeki bu deri kıyafet ve elmaslarla süslü bu kılıçla yalnızca filmlerde gördüğüm bu duruşu yapabilmek, kendime güvenimi yerine getirmişti. Peki nasıl bu kadar iyi yapabilm...