BÖLÜM 10

6.2K 282 58
                                    

Merhaba herkeseee:))))

10. bölüm ne çabuk gelmiş derken bir heyecan aldı beni. Macera, aksiyon, aşk, mitoloji, olaylar, mekanlar şimdi başlıyor esas :)))

@ozgeerk , canım özge ablam daha önceden gölgedeki ışıklar için bir görsel hazırlamıştı, bekleyeyim sonra ekleyeyim 10. bölüm şerefine süpriz olsun dedim :))

Multimedyaya göz atmayı, oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayın, keyifli okumalar :))

                                BÖLÜM 10

        Eve geldiğimizde Lana çok mutlu gözüküyordu. İlk dikkatimi çeken değişiklik bu oldu. İçimizde en soğukkanlı olan o olduğu halde ikimizi de kapıda karşıladı. Hatta bize sarıldı. Bu halinin nedenini sormadan edemedim tabii.

Yıllık iznini kullanarak bir hafta tatile çıkacağını söyledi. Richard onu düğün öncesi tatile götürecekmiş.  Hem de Brezilya’ya! Duyar duymaz Rio’yla göz göze geldik ama bir şey belli etmedik. Ama Lana adına ne kadar sevindiğimi anlatamam! En azından o kurtulacaktı bu safsatadan. Belki içimizde bir tek o yaşayacaktı şu savaş meselesinden sonra. Nereden bilebilirdik ki?

Salona geçip oturduk. Bir süre sessizce oturduktan sonra Carmela, geldiğimizden beri süren huzursuzluğunu cümlelere dökmeye karar verdi.  Anlaşılan sorguya başlayacaktı. Bana ve Rio’ya doğru döndü. Bir dakika, Rio yanıma mı oturmuştu? Evet. Hem de çok yakınıma. Of! Carmela da anlaşılan bunu sorgulayacaktı ki Aida nedense üstüne alındı.

“ Tamam, itiraf ediyorum. Piyano kursuna değil alışverişe gittim.”

Carmela tam görmezden gelecekti ki, “Ne?” diyerek ona doğru döndü.

Aida gözlerini yere indirdi.

“ Ne yaptım dedin sen?” sonra da “İnanamıyorum sana Aida! Sen ne zaman böyle biri oldun? Böyle şeyler yapmazdın? Ne oldu sana….” gibi şeyler saymaya başladı. Sonuç olarak kredi kartına el konuldu. İtiraz edecek gibi olduysa da sustu. Önce Lana, şimdi de Aida derken oklar benim üstümden bir süre uzaklaşmıştı. Hem sorguya çekilmemiş olmama hem de evimizde hala normal şeylerin yaşanabiliyor olmasına sevinmiştim.

Yine sessizlik oldu. Biliyordum, kaçışım yoktu. Kesin sorgu yapılacaktı. Nedense sorgu kelimesi bana Lana’yı hatırlattı. Onun işi sorgulamaktı, mesleğiydi. Neyse ki kafası planlarıyla o kadar meşguldü ki dikkatini bana veremiyordu. Yoksa onun elinden hiç kaçamazdım. Carmela’yla göz göze geldik. Onun da Lana’dan aşağı kalır yanı yoktu. Elinden asla kurtulamazdım. Lisedeyken yatak odamızda beni sorguladığı günler geldi aklıma. 

            “Komik bir şey mi oldu Mia?” dedi Carmela.

Gülümsediğimin farkına varmamıştım. Hemen kendimi toparladım. 

“Hayır, hayır. Ben, üzgünüm kabalık ettim. Ciddi bir konu konuşuyorduk.”

“İçinde bulunduğumuz durumların tuhaflığını fark etmene sevindim.”

GÖLGEDEKİ IŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin