BÖLÜM 11

6.2K 254 16
                                    

Merhabalaar :))

Ne yazacağımı bilemedim şimdi bu bölüm hakkında yine arada bir bölüm oldu sanırım, bir sonrakinde ilk bilmecemizi öğreneceğiz çözüm tahminlerinizi o zaman dinleyeceğim :) en iyisi okuyup yorumlarınızı siz yazın :)

Keyifli okumalaar :))

BÖLÜM 11

Sabah uyandığımda ilk işim Rio’ya dönüp bakmak oldu. Yatağında –Carmela’nın yatağı--- baygın uyuyordu. İç çektim. Saate baktığımda sekize yaklaşmakta olduğunu gördüm. Bu gece hiç uyanmadan huzurlu bir şekilde uyumuştum. Hiç rüya görmedim. Uzun zamandır en rahat uykumdu bu. Alejandro’nun beni rahat bırakmasına sevinmem gerekirdi ama içimde bir parça onu yeniden görmek istiyordu. Çok korkuyordum, ama görmek istiyordum. Özellikle Rio’nun ağabeyi olduğunu öğrendikten sonra ona tekrar bakmak istiyordum. Akşam Rio’yla yaptığımız küçük gizli anlaşmayı hatırladım. Bu anlaşmayı yaptıktan sonra içeri gidip söz ile ifade etmese de herkese sevgili olduğumuz görüntüsünü yaymıştı. Ben de yanında mutluymuş gibi yapıp sahte bir şekilde gülümsemiştim. Dünkü görüntüler gözümün önüne gelince yerimde huzursuzca kıpırdandım.

“Günaydın,” dedi bir ses.  Bu ses beni korkuttu. Çok belli etmiş olacağım ki “Seni korkuttum mu? Özür dilerim.”

            “Yo, hayır. Sadece hazırlıksız yakalandım,” dedim onun suratına bakmadan.

Hala tavandaki lambaya bakıyordum. Onun suratına bakmaya utanıyordum. Neden bilmiyordum ama utanıyordum. Sonuçta hiçbir şey olmamıştı ama neden kendimi bu kadar suçlu hissediyordum?

“Yine ne düşünüyorsun, Aydınlık’ın Sahibesi?” Bu sıfatım, her ne kadar gerçek olmasa da hoşuma gitmedi. Sebebini bilmediğim bir şekilde bu durumdan hiç hoşlanmadım.

“Lütfen, bana bu şekilde hitap etme,” dedim sıktığım dişlerimin arasından.

Kaşlarını çattı. “Üzgünüm, ben sadece şaka yapmak istemiştim.”

“Ne olursa olsun! Sakın bana bu tür sıfatlarla hitap etme.”  

Sesim her ne kadar kısık da olsa sinirli çıktı. Bu, sanırım onu biraz üzdü. Neden onun üzülmesine aldırıyordum ki? Kendimle büyük bir mücadele içerisinde ortamı yumuşatmaya karar verdim. Hala onun suratına bakmıyordum.

“Bu gün ne yapacağız? Daha hangi gerçekleri öğreneceğim?”

“İlk önce okulunuza gideceksiniz Bayan Riley. Uğraşmanız gereken evraklar var.”

Bunu hatırlayınca yüzümü buruşturdum. O da kıkırdadı. “Sonra?” dedim.

“Sonra, Lana ve Richard’ı geçirmeye gideceğiz.  Havaalanına. Ve oradan başka bir yere gideceğiz. Seni bir yere götüreceğim ve bütün gizemlerin çözülecek.”

            “Pekala. En azından Lana ve Richard gidiyor. Peki diğerleri?”

“Dün akşam ufak bir araştırmadan sonra Sophia’nın New Jersey’de, Alex’in evinde kalacağını öğrendim. “ Bunu duyunca tekrar yüzümü buruşturdum. Normal şartlarda olsa böyle bir şeye kızardım ama içinde bulunduğum durum bana bu lüksü vermiyordu.

“Ya Carmela ve Aida?”

“Carmela, tek başına İtalya’da şarap kursuna gitmek istiyor. Salondan bir arkadaşı da onunla gelecekmiş. Hatta o ayarlamış. Carmela dün hala gidip gitmemek konusunda kararsızdı. Onu cesaretlendirdim ve gerçekten bu tatil için heyecanlı.”

GÖLGEDEKİ IŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin