BÖLÜM 15

5.4K 232 69
                                    

Veee 15. bölüme geldik 

Sevgili RionnaOswald'ın (<3)  yaptığı Rio görseline bakmayı unutmayın :)) 

Keyifli okumalar :)

                               BÖLÜM 15

             

Saat gecenin bilmem kaçına gelmişti ve ben de bu muhteşem manzaralı yerde çimenlerin üzerine oturmuş donmama izin veriyordum. Yaz olmasına rağmen gecenin etkisiyle hava soğuyordu. Güneşin doğmasına yaklaştıkça havada nefesimi görecektim neredeyse. Ama bu şimdilik önemli değildi. Çünkü gözlerimden sicim gibi akan göz yaşlarımla daha çok meşguldüm. Aklım az önce olanlardaydı. Ya da saatler önce olanlarda. Zaman kavramını yitirmiştim. Aslında düşününce;  ne olursa olsun o an bütünüyle doğru gözüküyordu. Ama içimde beni huzursuz eden bir şeyler vardı. Ne olduğunu anlayamamıştım ama beni çok tedirgin ediyordu. İçimde bir parça sanki benim mutlu olmamı istemiyor gibiydi.

Orada daha ne kadar süre kaldım hatırlamıyorum ama yüzüme düşen damlalarla irkildim. Aslında ilk önce hissetmedim çünkü yüzüm zaten göz yaşlarımla ıslanmıştı. Fakat başımı gökyüzüne kaldırınca bunun bir yaz yağmuru olduğunu fark ettim. Gece yağan bir yaz yağmuru.  Bu bir işaret miydi? Gülümsedim. Gidecek miydim? Hayır, buna hazır değildim. Belki  biraz daha burada oturup bu anın tadını çıkarmalı ve kendimle baş başa kalabildiğim belki de son zamanı sonuna kadar değerlendirmeliydim.

Uykum yoktu ve üzerimde ceketim vardı. Beni yeteri kadar ısıtıyordu. Gözlerimi sıkıca yumdum ve başımı sanki teslim oluyormuşçasına göğe doğru kaldırdım. 

Bir şeyler titremeye başladı ve ben yerimden sıçradım: Cep telefonum.  Çantamla minik bir kavgadan sonra  telefonu çıkarıp üzerindeki numaraya baktım: Sophia. Tabii oranın saatine göre, gündüz olmalıydı ve Sophia da benim hala evde olduğumu sanıyordu. Boğazımı temizledim ve hala ısrarla çalan telefonumu açtım.

    “Alo?!” 

   Neşeli sesi kulağımda çınladı.

  “Alo, Mia? Nasılsın?”

   Kaşlarımı çattım. Bir şey mi olmuştu acaba?

 “Ben iyiyim de sen iyi misin? Kötü bir şey mi oldu?”

    “Seni aramam için illa kötü bir şey mi olması gerekli?”

 Kıkırdadı. Paranoyak ve şüpheciydim işte.

    “Yok! Hayır tabii ki. Sadece merak ettim.”

Savunmaya geçmiştim.

    “Havaalanından ayrılırken ne demiştin hatırlıyor musun?”

Düşündüm. Deli gibi ağlamıştım.

    “Seni çok sevdiğimi mi söyledim, yada Alex’e tehditlerimi?”

    “Evet, o da vardı!”   

Gülüyordu. En azından o mutluydu.

     “Bir de dedin ki ‘arada bir de geride bir ablanın olduğunu hatırla ve beni ara.

Benim de içim rahat etsin. “

Sesimi çok iyi taklit etmişti. Güldüm.

     “Evet öyle demiştim, ufaklık.” 

   Bir an duraksadı ama gülümsediğini neredeyse görecektim.

 “Seni özledim Mia. Farkında değilmişiz ama birbirimize ne kadar alışmışız aynı evde. Şimdi herkes bir yerde. Bir tek sen evdesin. Ve tabii bir de Rio… Rio?!”

GÖLGEDEKİ IŞIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin