Merhabalaaar :))
Yine upuzuuuuun bir bölüm geldiiiii. Alejandro multimedyalııı :)
Özge ablamm bol Alejandro'lu ilk bölümü sana ithaf ediyorum <3
Keyifli okumalar diliyorum canlarımm :) yılın son günleri ve 2015 in her bir günü sağlık mutluluk ve huzurla geçsin İnşallah hepimizin :)
Seviliyorsunuz<3
BÖLÜM 18
Sadece duman rengi gözlerine bakıyordum. Duman rengi mi dedim? Son gördüğümde gözleri simsiyahtı. Sadece bana odaklanmıştı. Etrafındaki kimseyi görmüyordu ya da görmezlikten geliyordu. Ne kadar süre daha bakıştık bilmiyorum ama Rio’nun kolumu sıkmasıyla kendime geldim. Gözlerimi güçlükle O’ndan alıp Rio’ya baktım. Çok kızgındı. Gelmesinden dolayı. Onun. Yani… Alejandro’nun. Karanlık’ın Sahibi’nin. Üstelik benim için. Aydınlık’ın Sahibesi için.
Rio tutup beni yukarı doğru çekti. Ben de ayağa kalktım. Hafifçe beni arkasına doğru ittirdi ve sahiplenircesine ellerimi üzerinden çekmedi. Arkamda nefes hissedince Egeria ve Freyja’nın; Rio’nun ve benim arkamda durduğunu fark ettim. Ama onlarla konuşacak durumda değildim. Şu an da yeryüzüne ait olmayan mükemmel bir varlığa bakıyordum. Çok nazik duruyordu ama...
“Mia. Rio.”
Bizi başıyla selamladı. İsmimi söyleyişindeki o ses tonu... Kalbim yerinden fırlayacaktı.
Neden kendimi ondan etkilenmekten alıkoyamıyordum. Sanki ondan başka hiçbir şey yoktu odada. Adeta büyülenmiştim. Kendime gelmeliydim.
Gözlerini benden ayırmadan devam etti “Mia aydınlıklara bürünmüşsün. Buraya
ne kadar çabuk uyum sağlamışsın,” dedi elbisemin yakasında Hera’nın verdiği tavus kuşu tüyünü gördükten sonra. Hipnotize olmuştum. Dilim tutulmuştu. Bize doğru bir adım attı. Bu hareketi yapmasıyla Rio beni tamamıyla arkasına itti.
“Git buradan Alejandro. Burayı karanlıkla pisletme.”
Sanki onun orada olduğunu unutmuş gibi, Rio’ya baktı. “Gideceğim küçük
kardeşim. Ama yalnız değil.” Bakışlarını tekrar bana çevirdi. “Mia da benimle gelecek!”
Rio’nun kollarımdaki baskısı gittikçe sıklaşıyordu. Buna sevinmiştim çünkü bir
nebze de olsa aklımı başımda tutuyordu. “Hayır gelmeyecek. Anlaşmayı hatırla. Aydınlık’ın Sahibesi’ni alamazsın.”
Alejandro’nun derin kahkahası odayı doldurdu. Tanrım, öyle tok öyle ahenkliydi ki sesi...
“Bu söylediğin madde; eğer karşımdaki gerçek Aydınlık’ın sahibesi ise geçerli.”
Bana baktı. Bir saniye bile sürmemişti.
“Ama görüyorum ki Mia henüz Aydınlık’ın Sahibesi olmamış.”
Arkamda Egeria ve Freyja’nın fısıldadığını duydum. Ama ne dediklerini anlayamıyordum. Çünkü kafamda bir soru vardı: Aydınlık’ın Sahibesi olmak için ne yapmak gerekiyordu? Rio’nun cevap vermeden önce ‘lanet olsun ‘ diye fısıldadığını duydum.
“Mia, benimle kalacak. “ Ama bu sefer zayıftı sesi.
“Hayır, Rio. Mia benimle birlikte gelecek. Öyle değil mi hayatım?” dedi bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGEDEKİ IŞIKLAR
Teen Fiction"...Aynadaki yansımamla göz göze geldim ve kendi duruşuma hayran kaldım. Üzerimdeki bu deri kıyafet ve elmaslarla süslü bu kılıçla yalnızca filmlerde gördüğüm bu duruşu yapabilmek, kendime güvenimi yerine getirmişti. Peki nasıl bu kadar iyi yapabilm...