Canlarım merhaba <3
Kar başlamasıyla, cam önünde sıcak çaylı saatlerce kitpa okuma sezonu açılmıştır :) (finaller de olmasaydı)
Hepimize mükemmel bir yıl diliyorum, bütün beklentilerimiz hayırlısıyla gerçek olur İnşallah, sağlıklı mutlu huzurlu, keyifli bir 365 gün bizlerin olsun. Bütün sıkıntılar, üzüntüler 2014 de kalsın :)
Mutlu yıllar <3
BÖLÜM 18
Uyandığımda, huzursuzca yerimde kıpırdandım. Rahat ve deliksiz bir uyku çekmiştim oysaki. Uykulu uykulu elimi yana atmamla sert ama pürüzsüz bir şeye çarptım. Bir tene. Çağlık atarak yataktan fırladım. Gördüğüm şey karşısında gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Uykunun son kalıntıları da bir anda üzerimden gitti. Alejandro, kaslı kolları ve sırtını sergileyecek şekilde çarşafı beline kadar çekmiş yüzükoyun yatıyordu. Ben ise? Aşağı doğru baktım. Tanrı’ya şükür ki giyiniktim. Dün akşam duştan çıktıktan sonra benim için yatağın ayakucuna bırakılmış----mermerler, mobilyalar kumaşlar ve geri kalan her şey gibi--- siyah, uzun geceliği giymiştim. Üzerime tam olmuştu.
Alejandro çığlımla doğruldu ve şaşkın gözlerle bana baktı. Gözlerindeki uykulu bakışın savunmasızlığı karşısında saldırıya geçme gereği hissettim.
“Ne işin var burada? Buna nasıl cüret edersin? Nasıl bir adamsın sen? Senden
iğreniyorum. Nasıl.. nasıl?-----“ Sözlerimi yarıda kesti.
“Aslında aynı şeyleri benim senin için söylemem gerekirdi.”
Etrafına şöyle bir bakış attı. “Burası benim dairem ve bu yatakta benim. Bütün
odalar dolu. Ne yapmamı bekliyordun! Mermerin üzerinde mi yatacaktım? Ayrıca sana haber veremezdim. Çok sinirliydin ve geldiğimde uyumuştun. “
Evet bu onu haklı çıkarabilirdi. Yine de...
“Senden iğreniyorum!! Bir daha sakın bunu yapma! Sakın! Yüreğime iniyordu!”
Doğruldu. Yataktan ayaklarını sarkıtarak bana arkasını döndü. Görüş alanım tamamıyla
sırtı olmuştu.
“Benden iğrenme değil de korkuyor olmayasın Mia.”
Sesindeki ton beni ürküttü.
“Ben kimseden korkmam. “ dedim sesimi kararlı tutmaya çalışarak.
Söylediklerimi önemsememiş gibi omuz silkti. Yatağın ayak ucunda duran siyah tişörte uzandı. Giyinirken omzundaki her kasın birbiriyle ahenk içinde hareket etmesini izledim. Gözlerimi başka yere çevirmeye gayret ettim ama imkansızdı.
Tamamen ayağa kalkıp yatağın diğer tarafından yüzüme baktı.
“Karanlık’ın Sahibi olabilirim ama aşağılık bir adam değilim. “
Gözlerimi kıstım.
“Sana lanet olsun!” diye fısıldadım ona doğru. Sanırım yenilgiyi kabul etmiştim.
Dudağının kenarı hafifçe yukarı kalktı. Gözleri ağır ağır ayakucumdan saç diplerime kadar beni inceledi.
“Siyah sana çok yakışmış,” dedi imalı imalı. Yüzümde yine o sıcaklık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGEDEKİ IŞIKLAR
Teen Fiction"...Aynadaki yansımamla göz göze geldim ve kendi duruşuma hayran kaldım. Üzerimdeki bu deri kıyafet ve elmaslarla süslü bu kılıçla yalnızca filmlerde gördüğüm bu duruşu yapabilmek, kendime güvenimi yerine getirmişti. Peki nasıl bu kadar iyi yapabilm...