Bulutların Üstünde

28.Bölüm/ ''Yanlış eller.''

Yorumlarınız yaptığınız votelerden daha önemli. O yüzden lütfen kötü eleştiri bile olsa yorum yapın. Biraz yorum istiyorum.

Bir de sınav haftası olduğundan  bölümler yavaş ve kısa geliyor farkındayım. Hepinizden özür dilerim.

Medyadaki şarkıyla okuyun!

Drew bana ve yüzümdeki kan lekelerine, Liam korkuyla Alison'a, Lucy ve Alison ise ne yapacağını şaşırmış Drew'e bakıyordu. Onların da bu ani baskını beklemedikleri kesindi.

''Biz..hiçbir şey yapmadık. Lara geldiğimizde böyleydi.'' dedi Alison. Sanki ben bodrum kata inip kendi kendimi dövmüştüm.

Drew hala sessizce bana bakıyordu. Onun gözlerinin içine bakamıyordum. Sinirden kıpkırmızı olduğu belliydi. Liam'da kapıdan içeri girip Alison'ın elini tuttu. Sevgilisini bırakıp kaçar diye düşünüyordum ama gayet cesur davranmıştı.

''Lara odadan çık.'' dedi Drew sakin ses tonuyla. Yüzü ile sesini bağdaştıramıyordum bile.

''3 kişiler. Onları tek başına yenebileceğini mi sanıyorsun?''

''Tek olduğunu nereden çıkardın?'' dedi Drew'in arkasındaki ses. Bu Lucas'tı. Arkasında Aiden ve Gabriel da vardı. Birden yüzümdeki acıları unutup sırıttım.

''Odadan çık.'' diye tekrar etti Drew. ''Burada bu işi bitiriyoruz... Şimdi.'' Başımı sallayarak odadan çıktım. Onları gerçekten dövecek miydi? Gerçi bu pek de umrumda olmazdı.

Sadece Drew'in konuşmaları duymadığını umuyordum. Aiden onun yakın arkadaşıydı ve bunu öğrenirse ne olurdu bilemiyordum.

Odadan çıkıp hızla bodrum katı terk ettim. Giriş kattaki koltuğa oturmuş Drew'i beklerken Matt göründü. Koltuktan hızla kalkıp beni görmemesi için koşuyordum ki gene yapacağını yaptı.

''Lara! Alison mı dövdü seni?!''

''Ve gene düşüncelerimi okuyorsun.''

''Elimde değil o kadar çok düşünüyorsun ki. Aynı şeyi.''

''Bak okulun müdürüsün evet ama lütfen buna karışma. Eğer Drew'in kavga ettiği ortaya çıkarsa okuldan atılır. Bayan Florran ona son bir şans vermişti.''

''Oradan kadına mı benziyorum?''

''Hı?''

''Sırf soyadımız aynı ve annem olduğu için onunla aynı görüşte mi olacağınız? Ben Bayan Florran değilim. Gidip icabına bakarım.''

Her şeye burnunu sokuyorsun.

''Teşekkürler.'' dedi gülerek. Harika. Müdüre resmen; ''Her şeye burnunu sokuyorsun.'' dedim.

(***)

''Bir şey anlatmayacak mısın?'' Ve gene cevapsız bakışlar.

''Hala kızgın mısın?''

''Neden Matt'e her şeyi anlatıyorsun? Bir anda en yakın arkadaşın mı oldu? Kuyruk gibi seni takip ediyor ve ne zaman ağız tadıyla kavga etcek olsam araya kaynıyor.''

''Elimde değil. Adam düşünce okuyor.''

''Onun mümkün olduğunu sanmıyorum.''

''Onun yüzünden hiçbir şey olmadı.''

''Peki ya fotoğraf?'' dedim merakla. Asıl ilgimi çeken tek şey buydu.

''Alamadım. Bana sırıtıp güvenli birinde olduğunu söyledi.''

''Harika. Lucy de bana ona benzer bir şey demişti.''

''Kimde o zaman? Yada ifşa etmek için neyi bekliyorlar?''