27.Bölüm/''Canımı sıkıyorsun.''

1.4K 85 30
                                    

Sınavlara çalışmaktan zor vakit buldum özür dilerim :( Umarım beğenirsiniz bu bölümü.

Bölüm şarkısı: Sia- Elastic Heart (Medyadaki)

''Drew! Bekle! Ölüyorum.''

''Daha 2 tur attık.'' dedi koşmayı sürdürürken. Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp durdum.

Beden derslerinden nefret ediyorum.

''Konuşmamız gerek. '' dediğimde durdu. Beden öğretmenimiz yerine derse Matt geldiğinden 100 tur zorunluluğu -malesef beden öğretmenimiz ders öncesi okul etrafında 100 tur koşturuyor- kalkmıştı.

Drew tek kaşını kaldırıp bana baktı. Siyah beden eşofmanlarıyla fazla yakışıklıydı.

''Ne oldu?''

''Matt sizede fotoğraflar getirdi mi? Aşağıyla ilgili.''

''Evet.''

''Bil bakalım ne oldu? Gidip benim eski lisemin fotoğrafını çekmiş. Ve tam ben merdivenlerden çıkarken yüzüm netce gözüküyor. Fotoğraf Liam'da hemde.''

''Ne?!'' Tüm okulun hatta aşağının bile duyabileceği bir bağırıştı bu. Matt dönüp bize baktı. Aslında herkes bize bakıyordu.

''O fotoğrafı Liam birine gösterirse her şey biter. Anlıyor musun? Gidip bulmamız gerek.''

''Bir kerede rahat günümüz olsa şaşarım... Herneyse ben gidip Liam'dan fotoğrafı alırım.'' dedi sakince.

''Nasıl yapacaksın?''

''Bir yolunu bulurum... Ah! Salak. Bana şimdi mi söylersin bunu? Matt fotoğraflara baktıktan sonra herkesin görmesi için panolara asılmasını söyledi.'' Normalde bana salak dediği için ona küser veya kavga ederdim. Ama şu an gayet haklıydı.

''Bilmiyordum ki! Koş o zaman. Git fotoğrafı al. Hatta bende seninle geleyim.''

''Onu unut. Seni o şerefsizin yanına götürmem. Erkek erkeğe halledeceğiz.'' Fazla ısrar etmeden başımı salladım. Matt de Drew okula girerken yanıma geliyordu.

''Bir sorun mu var?''

''Aslında var.'' Sonuçta insan olduğumu biliyordu. Ona rahatça söyleyebilirdim. Hatta Drew halledemezse o yardım ederdi.

''Fotoğrafta sen mi varsın?!'' dedi korkuyla.

''Nasıl? Daha söylemedim ki-'' Aklımı okuyordu. ''Bak şu akıl okumak gerçekten rahatsız edici ama.'' diye mırıldandım.

''Her zaman yapmıyorum. Sadece bir konuda çok endişelenmiş veya aklına takılmışsa. Sen şu an ikisini de yapıyorsun.''

''Drew Liam'la konuşmaya gitti.''

''Liam'ı yeni tanıdım ama iyi birine benzemiyor. Hemen ikna olacağını sanmam.'' Müdürün arkadaşınız olması ne kadar da güzeldi. Hatta Drew olmasa arkadaşlıktan da öte olabilirdi ama Drew'i seviyorum ve kimseye değişmem.

Sanki, az önce düşündüklerimi duymuş gibi gülümsedi. Ben ise utançtan yerle bir oldum.

Zilin çalmasıyla hızla içeri girdim. Matt'le konuşmak çok garipti. Kelimeleri söylememe gerek yoktu çünkü o duyabiliyordu.

Kıyafetlerimi çıkarmak için odama girdiğimde Grace ve Greg'in da burada olduğunu gördüm. Greg beni görünce -tıpkı benim gibi- rahatsız olmuştu.

''Ah selam.'' dedi Grace gülümseyerek. Onlara selam verip odama girdim. Şort ve gömleğimi geçirdikten sonra hızla odadan çıktım. Sonraki dersime 1 saat vardı. O sırada Drew'i bulacak ve neler olduğumu soracaktım.

Bulutların ÜstündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin