''Sevdiğim çocuk da ne demek? Benden mi hoşlanıyordun? Durun anlamıyorum Lara neden okuldan gidecekmiş ki?''
''Çünkü o bir insan!'' Diye bağırdı Kayla. Bunu tüm labirentin duyduğuna emindim.
''Ne?!''
''Drew ben-''
''Neyse size iyi eğlenceler.'' Dedi ve uzaklaşmaya başladı Kayla.
''İnsan mı? Ciddi misin?''
''Evet.''
''Bence bu olayı sonra konuşsak iyi olucak. Şimdi buradan çıkmam gerek.''
''Kayla beni okuldan attıracak.'' Dedim ağlamaklı bir sesle.
''Bir çaresini bulursun.'' Yürüdü ve ilerde gözden kayboldu.
Tek çarem ilerlemek ve labirent çıkışında Kayla'yı beklemekdi. Böylece Bayan Florran'a birşey söylemeden onunla konuşabilirdim.
Drew ve Kayla'nın gittiği yola doğru koştum. Aslında burası labirente göre karanlık olduğundan uçurumun karşısına geçmeyi planlıyordum ama Drew ve Kayla buradan geçebiliyorsa bende geçebilirik demektir diye düşündüm.
Etrafta hiç ışık yoktu ve bazı konuşmalar geliyordu. Belli ki burada başkaları da vardı. Şu an Kayla ve Drew hariç tanıdığım biriyle karşılaşmayı istiyordum ki Tanrı iç sesimi duyup karşıma Liam'ı çıkardı.
Cidden bu mu vardı elinde?
''Selam küçük hanım.'' Garip bir gülümseyiş attı.
''Selam kendini beğenmiş.''
''Ah deme öyle ben yardımsever ve çok hoşgörülü biriyimdir. Ben olmasam çoktan gitmiştin. Ayrıca gene yardım edebilirim. Bilirsin. Labirent bir insana göre çok ürkütücü olabilir. Aslında bilmezsin. Sonuçta ilk defa geliyorsun buraya ve neler olacağını bilmiyorsun.''
Başımı salladım ve ilerlemeye başladım.
''Merak etme sevgilin herşeyi anlattı. Senin kadar biliyorum labirenti.''
''Hiç sanmıyorum.''
''O zaman peşimde dolanmayı bırak.'' Daha hızlı yürümeye başladım.
Sadece kıkırdadı.
''Neye gülüyorsun sen?'' Arkamı döndüm.
Bacağımda bir nefes hissediyordum. Eliyle işaret ettiğinde de ne olduğunu anlayıp büyük bir çığlık atmıştım. Sadece orada bakıp gülüyordu.
''Yardım! Yardım et! Liam yardım et bana.''
''Labirenti iyi bildiğini sanıyordum.''
''Ama, yardım et. Beni ısıracak.'' Sakin olmaya çalışıyordum ama bir yılan bacağıma dolanırken bu kadar oluyordu. Sonunda kahkahası sona erdi ve parmağını hareket ettirip yılanı yoketti. Bazen insan olmaktan nefret ediyorum. Adam parmağının bir hareketiyle herşeyi yapabiliyor.
''Sakın peşimden gelme.'' Diye tehdit ettim ve ilerlemeye başladım. Yetişip durdurmam gereken bir Kayla vardı.
-------4 saat sonra-------
Sonum geldi. Gerçek anlamda sonum geldi. Saatlerdir bir yol bulamıyorum ve eminim Kayla çoktan labirenti bitirmiştir.
Aşırı derecede susamış ve acıkmıştım. Elimdeki değneği çıkartıp ve tuttum ve yerde su olduğunu hayal ederek değneği salladım.
Sonuç?
Sıfır.
''Sakin Lara. Daha en az 15 saat var. Pek bir ilerleme kaydedemedik ama bu yapamayacağımız anlamına gelmez değil mi?'' Kendimi tatmin etmekte bile berbatım.
Ve Tanrı sonunda bana gülmüştü. Karşımda bir ağaç dolusu kıpkırmızı çilek duruyordu.
Bir labirentte çilek ne alaka? Diye düşündüm.
Aman sanane Lara buldun işte nedeni kimin umrunda! Diye yanıt verdi diğer iç sesim.
Koşarak bir çilek aldım ve ağzıma attım. Hiç de filmlerdeki o zehirli çileklere benzemiyordu.
''Lara, bırak onları.'' Arkamdan gelen bağırışla çilekleri yere attım. Nedense gelen bu emir beni çok ürkütmüştü. Belkide gelen ses bunu yapmıştı.
''Anne?''
''Lara git buradan karanlık geliyor.''
''Halisülasyon. Bayan Florran'ın bahsettiği. Sen gerçek değilsin! Hatırlatırım sen öldün.''
''Git buradan Lara.''
''İyiliğimi mi düşünüyorsun? Hiç sanmıyorum.'' Diye tısladım. Ondan ölmüş olmasına rağmen nefret ediyordum. Bilincim açıktı. Çilekleri yemiştim ve şimdide ölen annemin halisülasyonunu görüyordum.
''Kızım git buradan.''
''Babamı öldürdün sıra bende mi?'' Dolan gözlerimi sildim.
''Bilmediğin şeyler var!'' Diye haykırdı.
''Ne mesela babamı aldattığın gibi mi?''
''Konu bu değil. Bu okul hakkında bilmediğin şey-'' Gelen sesle sözünü kesti ve sağıma baktı.
''Lara?'' Kayla'ydı bu.
''Kimle konuşuyordun Lara? Yoksa sen halisü- Lanet olsun bunlardan mı yedin?'' Hızla elimdekileri aldı ve yere fırlattı. Ne olduğunu anlamış değildim. Beni yere çömeltti ve burnumdan gelen kanı sildi. Burnumdan neden kan geliyordu ki?
''Bana bak. Uyanık ol. Off Lara buna inanamıyorum Alison sana söylemişti bunları.''
''Öpücük. Benim suçum değil.'' Diye mırıldandım.
''Ne öpücüğü? Daha önemli bir sorunumuz var bekle.''
Gözlerim kapanıyordu.
''Bana ne oluyor?''
''Bu çilekler aklının alamayacağı kadar zehirli. Seni öldürmez ama yapacaklarını bilsen ölmek istersin. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutların Üstünde
FantasiBir okul; sadece doğaüstü insanların olduğu. Ve biri; araya kaynamış bir insan.