Votelerin, ve yorumların azalması, kitabın eski heyecanını kaybetmesi nedeniyle 40.bölüm final. Tadında bırakılması en iyisi olacak.
Ne kadardır koşuyordum hiç bir fikrim yok.
Tek bildiğim uzun süredir koşuyor olmamız.
Bayan Florran'ı gördüğüm anda şok olmuştum. Hiçbir şey diyemeden veya yapamadan ona bakıyordum. Sonunda birisi beni çekmiş - muhtemelen Kayla- ve kaçmaya başlamıştı.
Ne tarafa gidiyorduk bilmiyordum ama Bayan Florran'ın peşimizden gelmemesi garipti. Biz kaçarken sadece durup bize bakmıştı.
Sonunda kalabalık olmayan, dar ve karanlık bir sokağa girmiştik.
''Bittik biz. Hepimiz bittik,'' dedi Anna. Gerçekten bize çok güzel moral oluyordu. Bir bakımdan haklıydı, kaçmamız saçmaydı çünkü elbet otele geri dönecek ve Matt'in kızgın yüzüyle karşılaşacaktık. Sadece olayları biraz daha yavaşlatıyorduk. Gerçekçi olmak gerekirse kaçınılmaz sonum çok ama çok yakındı.
"Ya bir sakin olun. Şu evlerin birine girip saklanalım. O cadı nereden bulacak bizi? Sabah da otele dönüyoruz. Matt o kadar insanın içinde bir şey yapamaz değil mi?'' dedi Gabriel, diğer adıyla grubun zeka küpü.
"Evet bencede en doğrusu. Asıl sorun geceyi yakalanmadan geçirmek. Bayan Florran büyü falan yapıp yerimizi tespit etmezse tabi.''
"Bu evler boş gibi. Hiç ışık yok. Saat daha erken kimse uyumamıştır değil mi? Lucas git birinin kapısı çal bakalım,'' dedi Drew.
''Niye ben ya? Ya birisi çıkarsa? İnsanlarla aram iyi değil bilmiyor musun?''dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım. "Lara sen hariç tabi.''
"Ben çalarım be tamam,'' dedi Lexi ve koşarak ilk zile bastı.
1-2 dakika bekledikten sonra hiçbir ses çıkmayınca Lexi tekrar bastı. Bekledim ve gene bir ses çıkmadı.
"Boş herhalde.''
"Millet durun,'' dedi Nely. Gözleri kapalıydı.
"Ne oluyor?''
"Bir şey görüyor,'' dedi Aiden. ''O geleceği veya geçmişi görebilir. Matt'in kontrolünden çıktığımız için güçlerimizi geri kazandık.''
"Ne görüyorsun?''
''Net değil. Ama Matt'i görüyorum. Herkesi yukarı geri gönderiyorlar. Ve Bayan Florran, ayin yapıyor,''
''Başka?'' diye ısrar etti Gabriel.
''Başka bir şey göremiyorum,'' dedi gözlerini açarak.
''Peki bu gelecek miydi, geçmiş miydi?''
''Gelecek.''
''Harika,'' diye mırıldandım.
''Şimdi bununla morali bozmayalım. Birisi kapıyı kırsın,'' dedi Lexi.
''Kırarsak arkamızdan nasıl kapatacağız akıllı? Aiden sen nesneleri hareket ettiremiyor muydun?'' Aiden başını salladı ve elini kapıya uzatıp bir şeyler mırıldandı. Onları ilk kez güçlerini kullanırken gördüğüm için biraz korkmuş ve kendimi ezik hissetmiştim. Cidden onları kıskanıyordum.
İçeri girdiğimizde ev yıkık döküktü, belli ki uzun süredir kimse girmemişti.
Anna (kendisi suya hükme de bildiğinden) tüm koltukları temizledi. Böyle hepimiz oturacak bir yer bulabilmiştik.
"Ee Lara, buralarda hiç tanıdığın yok mu? Bize yardım edecek. Ailen falan?'' dedi Luc. Onunla fazla yakın olmadığımızdan ailemin olmadığını bilmiyordu. Drew ona sinirle bakınca anladı ve sustu.
"Yok,'' dedi Kayla, bana konuşma fırsatı vermeden.
O arada telefonumun titreştiğini hissettim. Kimseye fark ettirmeden elime aldığımda arayanın Matt olduğunu gördüm. Uzun süredir aramamıştı. Nedense hala onun kötü biri olduğuna inanmak istemiyordum.
''Ben biraz bahçeye çıkıyorum,'' dedim ayağa kalkarak.
"Dikkatli ol,'' dedi Aiden.
Hızla kapıdan çıktım ve hala çalan telefona baktım.
Bir kere cevap versem beni bulamazdı değil mi?
''Alo?'' dedim kendimi tutamayıp telefona.
''Lara ne oluyor? Neredesiniz?''
''Bize yalan söyledin. Annen beni arıyor.''
''Biliyorum. Özür dilerim sizi koruyamadım ve gerçekleri anlatamadım,'' dedi. Sesi üzgün görünüyordu.
''Matt bizi bulma. Yukarı döneceğiniz zaman geleceğiz,'' dedim ve yüzüne kapattım.
''Kimle konuşuyorsun?'' dedi Kayla arkamdan.
''Hiçkimse. Kendi kendimi mırıldanıyordum.''
''Peki. Hadi gel içeri,'' dedi gülümseyerek. Birlikte içeri girdik.
''Hava soğudu. Lexi ateş yaksana,'' dedi Anna.
''Güçlerimi serbestçe kullanabilmek ne kadar güzel bir duygu,'' dedi gülümseyerek. Elini şömineye uzattı ve gözlerini kapattı. Fakat hiçbir şey olmuyordu.
''N'oluyor lan?'' dedi Gabriel birden. ''Lexi güçlerine ne oldu?''
''Bil-bilmiyorum.''
''Nely az önce kullandı. Anna da öyle.''
''Tek bir anlamı var,'' dedi Lexi.
''Matt buralarda. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutların Üstünde
FantasiBir okul; sadece doğaüstü insanların olduğu. Ve biri; araya kaynamış bir insan.