Ertesi gün Bayan Florran'ın peşinde gezmiştik ama o asla fikrini değiştirmiyordu.
Sonunda Drew kalan saatlerimizi birlikte değerlendirmemizi istemişti.
''Aşağıda ne yapacaksın?''
''Yetimhaneye dönerim herhalde.'' dediğimde elimi tuttu. Gözleri yaşlanmıştı.
''Bir şansım olsa ve bende senle gelebilsem.''
''Aşağıda vampirlere iyi davrandıklarını sanmıyorum.'' sahte bir gülümseme attım.
''Seni asla unutmayacağımı biliyorsun değil mi? Hayatımın en güzel 1 ayıydı.''
''Benimde öyle.''
''Lara burada eğitimim bitince aşağı ineceğim ve beni beklemeni istiyorum. Çok değil 3-4 yıla eğitimim biter. Aşağı geleceğim ve seni bulacağım tamam mı?'' duran gözyaşları tekrar akmaya başlamıştı.
''Biliyorum. Bekleyeceğim.''
''Sadece ben değil, Kayla, Gabri, Lexi, Nely hepimiz. Mükemmel bir hayatımız olacak. Sen ve Kay gene en yakın arkadad olacaksınız.'' bu sefer gülümsüyordu.
''Hey ben gidince Kayla'yı yalnız bırakma olur mu? Seni seviyor. Onunla yakın ol gene yalnız kalmasına izin verme. En üzüldüğü şey senin onu görmemezlikten gelmen. Strestli olduğunda gücünü kullanamıyor sınavlarda ona yardım etmen gerek. Bana söz ver.''
''Kayla'yı çok seviyorsun değil mi?''
''Drew söz ver. Ona ağabeylik taslama. Onu kız arkadaşın gibi gör. Hatta çık onunla.''
''Söz veriyorum. Ama çıkmam.'' dedi gülerek.
''Ona yakın ol yeter.''
''Tamam.''
''Kayla'ların yanına gidelim mi? Son 1 saatim.'' başını salladığında oturduğumuz çimlerden kalktık ve okula girdik.
''Bakın çifte kumrular. Siz ikiniz midemi bulandırıyorsunuz.'' dedi Liam merdivenlerden önümüze gelirken. Ardından Alison da yaklaşıyordu.
''Neden sadece çekilmiyorsunuz?'' dedi Drew. Kendini sinirlenmemek için zor tutuyordu.
''Yoksa küçük Drew'cik korktu mu?'' dedi Alison gülerek.
''Kesin şunu. Yoksa gene büyü mü yapacaksınız?''
''Sende bizi 'süpergüçlerinle' durduracak mısın? Ah doğru. Öyle bir gücün yok ki. Eminim kantinde biri sana yardım etmiştir.''
''Yeter ama çekilin.'' dedi Drew. Liam'ı itip merdivenlerden çıkmaya başladı. Bende arkasından gidiyordum.
''Ha bu arada? Alison tam kendine göre birini seçmişsin. Hani Drew'i aldatmıştın ya, izin versem Liam da seni aldatacaktı.'' diyerek bombayı patlatmıştım. Bunu söylemeyi uzun zamandır bekliyordum.
''Ne diyorsun sen?''
''Okuldaki ikinci günümde Liam bana yardım etmek karşılığında onunla yatmamı teklif etti. İşte bunu diyorum.''
''Ne?!''
''Yalan söylüyor.''
''İster inan ister inanma.'' dedim ve ilerlemeye başladım.
''Gerçekten sana böyle bir şey dedi mi?''
''Evet.''
''Neden daha önce bana söylemedin?'' dedi Drew sesini yükselterek.
''Çünkü kavga çıkarırdın.''
''Herneyse gerçekten kavga çıkarmadan gidelim.''
(***)
''Son 15 dakika.'' diye mırıldandım. Hazırlanma telaşına girmemiştim çünkü hiçbir eşyam yoktu. 45 dakikadır kahkahalarla konuşan herkes şimdi suskundu.
''Şu aşağı inme olayı. Bodrum katta olacakmış.'' dedi Drew.
''Biz inelim o zaman. Lara da hazır olduğunda gelir.'' dedi Joeclyn. Herkes başıyla onayladı ve teker teker odadan çıkmaya başladılar. Son vedalaşma aşağıda olacaktı.
Son olarak Kayla da dışarı çıktığında odaya son kez baktım. Aklıma ilk günüm gelmişti. Ne kadar da aptaldım. Saçma sapan sorular soruyor ve korkuyordum.
İç çektikten sonra kapıya yöneldim. Kulbu yavaşla çevirdim ama açılmıyordu.
Kilitliydi.
Dakikalarca zorlasam da açılmıyordu.
Etrafıma bakındım. Yatağımda bir kağıt vardı. Üstünde ''Kayla'dan'' yazıyordu.
Koşarak kağıdı aldım. Uzun bir yazı yazıyordu.
''Şu an bana ne kadar kızgın olduğunu hissediyor gibiyim.
Lara burada ne kadar çok kalmak istediğini biliyorum. Ve seni kısa zamanda çok sevdim. Yıllardır aşık olduğum çocuğu senin için feda ettim.
Biliyorsun ben bir Autre'yim. Başkalarının bedenine girebiliyorum. Ve şu an sen oldum. Sakın 'kendini benim için feda etti.' deme. Çünkü bunu kendim için de yapıyorum. Aşağı iniyorum. Buraya ait olmadığımı farkındayım. Aşağı inmek en iyisi. Eğer buradan mezun olursan aşağıda beni bul olur mu?
Umarım bana kızgın değilsindir. Drew'le mutlu ol. Bayan Florran ve ben gidiyoruz. Artık sırrını bilen ve sana yardım edebilecek pek insan kalmadı. Yeni gelen müdürle iyi geçin.Bunu okuduğun sürede muhtemelen gitmişimdir. Artık kapıyı açabilirsin. Benim çekmecemin 3. bölümünde.
Hoşçakal.''
Ha?
Kayla? Aşağı inmek?
Koşarak Kayla'nın çekmecesini açtım ve anahtarı aldım.
Şaka yapıyordu. Beni kilitlemişti böylece aşağı inmeyecektim. Aşağı inmemişti. İnemezdi.
Kapıyı açtım ve merdivenlerden uçarcasına koştum. Herkes bana bakıyordu. Bir yandan Kayla'nın gerçekten gitme ihtimalini düşünüp ağlıyordum.
Sonunda aşağı indiğimde sadece Drew vardı. Ağlıyordu.
''D-Drew?''
''Lara?!''
''Kayla nerede?''
''Sen inmedin mi aşağı? Az önce indin. Nasıl geri döndün?!''
''İnen Kayla'ydı.'' ağlıyordum.
''Ne?!''
''Kayla gerçekten gitti mi?!''
''Dur anlamıyorum.'' dedi bağırarak.
''Kayla benim bedenimi kopyaladı ve aşağı indi.''
Yorum plis.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutların Üstünde
FantasiBir okul; sadece doğaüstü insanların olduğu. Ve biri; araya kaynamış bir insan.