Taehyung, Jimin'i karşına oturtmuş anlatmasını bekliyordu. Merak ediyordu bazen odasın da veya yanında dalıp giden oğlanın önce ki hayatını. Mesela nelerle uğraştığını, mesleğinin ne olduğunu. Bazen dalıp giden ve öylece kalmalarının sebebini.
Jimin ise uzun zaman sonra birisine geçmişinden bahsedeceği için oldukça geriliyordu. Bu hislerin içine beğenilmeme veya aşağılama da denilebilirdi, bu duygular karışıyordu. Gerici olurdu her zaman bu gibi anlar...
Üstün görülen tavırların daha da arttığı düşüncesi dudak içlerini yaralamasını sağlıyordu. Karşında kendisine beklentiyle bakan adamın karşısında anlatmamak için ezilip, büzülüyordu ama anlatması gerektiğinin de bir nevi bilincindeydi.
"Gerilmene gerek yok. Psikolog değilim öneri veya yargı yapmayacağım sadece dinlemek istiyorum." konuşmaya giren adamla ezilip büzüldüğü deri koltukta derin bir nefes almıştı.
"Ne anlatayım ki? Kendimi anlatmakta hiçbir zaman iyi olduğum söylenemez." kısa bir konuşmayla gözlerini yumup, vücudunu biraz eğerek dizlerine dirseklerini yasladı.
"Ailenden bahset ilk olarak?" Taehyung karşıda sitres olan oğlanı anlamıştı. Bu yüzden ona yardımcı olmak adına yön vermişti. Jimin ise ellerinin arasına başını alarak saçlarını karıştırıp, bir süredir bakmamaya çalıştığı gözlere bakmıştı.
"Ailem beni dinlemeyenlerdi. Nasıl desem kutsal kitaplara inanır mısın?"
"Pek inandığım bir konu değil. Tanrı yokta diyemem belki vardır. Ben bu yolda sorgulayanım ama konumuzla ne ilgisi var." Taehyung anlamayarak soru sormasıyla beraber Jimin ellerini istem vari bir tavırla yüzüne kapamıştı.
"Çok alakası var. Okula başlama yaşı yediydi ama benim hayatımı mahvetme yaşım yedi oldu." hızla iki cümle söylerken yüzünü hızla sıvazlamıstı.
"Anlamadım?" Taehyung yetişme tarzından gelen lüksle merakla soru sorarken, olduğu yerden kalkarak Jimin'in oturduğu deri koltuğun karşısında bulunan bir diğer koltuğun kol kısmına oturmuştu.
"Bak bir okula verildim. Garipti her şey her ders vardı ama tuhaf gelen ağırlıklı bir ders daha vardı. Bir tür din dersleri. Başta anlamadım ama ilk okulu bitirip orta okula başladığım da aklım daha iyi yerine gelmişti. Bir şekilde zorlansam da okulu devam ediyordum ama mahallemize misafir gelen benim yaşlarımda ki bir çocukla zamanla yüzüme çarpmıştı okuduğum okulun normal bir yer olmadığı.
Bir tür tarikat diyebilirsin. Aşırı derece de din üzerine düşkün bir okul işte. Meğerse insanlardan uzaklaşarak, daha çok kendimi ibadete vermem için o okula verilmişim." konuşurken o kadar zorlanıyordu ki kelimelerini tek tek seçmeye çalışıyordu.
"Din üzerine bir okula mı verilmiştin yani?" Taehyung'un tekrar soru sormasıyla Jimin hızla başını sallamıştı.
"Evet, ama istemediğim bana uymayan türlü türlü kısıtlamalar vardı. Zamanla daha da artmıştı ve ben fen üzerine çok iyiydim. Liseye geldiğim de sınavlara öyle çok çalışmıştım ki fen üzerine lise kazanmıştım. Öyle mutluydum ki aklım havalarda gezmiştim. Kurtuluyordum bir nevi bana uymayan o din derslerinden. Ama sonra bir şey oldu ben o okula hiç gidemedim. Liseye başlayacağım zaman başka bir okulun kapısına atıldım. Hem de bir tarikat başkanının sözleri ile..." Jimin'in karmaşık sözleriyle Taehyung, zorlanan oğlana yaklaştı ve elini pürüzsüz omuza yasladı.
"Zorlanıyorsan anlatma, sonra da devam edebiliriz."
"Hayır şimdi anlatmalıyım ve bu konuyu burada bitirmeliyiz." kesin ve net cümle ile Taehyung koltuğun önünde ki masaya oturup, genç oğlanı tamam manasında onaylamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♰Sálvame♰
FanfictionÜnlü estetik cerrahı, deneyin de kullandığı oğlana kalbini kaptırmıştı. "Jeon Jungkook, sevgilin seni arıyor park Jimin..." Başlangıç: 22.Eylül.23 Bitiş: 02.Kasım.23