♰Sálvame♰

22. Eşi-eşimi?

Genç oğlan Kim Taehyung gittikten bir kaç saat sonra kendi odasın da yatağına kurulmuş yeni bulduğu dizisini izliyordu. İlgi çekici yerlerinde bir kaç küfür edip, kahkahalar bırakırken yanına aldığı mısır pıtlağını hızlı hızlı kemiriyordu.

Esmer beden evden gittiğinden beri saçma olsa bile yapmadığı tek bir şey bile kalmaması için dizisinden sonra da evde on tur atmayı planlıyordu. Bazen gördüğü sahneler de dalıyor, bazen ise ağlayacak gibi oluyordu.

"Öf tekrara bindi artık ama!" dizinin tekrara binmesiyle canı sıkılmıştı. Yakınmadan duramazken bir yandan da içinden yüze kadar saymaya başlamıştı.

Dizisini izlerken durdurmadan aklına gelen esmer bedenle, başını tavana kaldırarak derin bir soluk bırakmıştı. Artık gelsin diye dakikaları sayacak kadar olacak iken yere inip fit kalmak için spor yapmayı bile bir anlık düşünmüştü.

Yatağında ter dönüp sırt üstü yatarak, bisiklet sürer gibi bacaklarını çevirmeye başlamıştı. Aklından sayıları saymayı uzatırken, bacaklarının uzun bir dakikadan sonra ağrıması yüzünden duraksayarak yere kendini bıraktı.

Esmer bedenin gitmeden önce dediği kendine dikkat et sözcükleri ise şu dakika dinlenmeyi bırakılmıştı. Kollarına ve ayak parmak uçlarına ağırlık vererek şınav çekmeye başlamasıyla en fazla yapabildiği gibi on beşe kadar yapıp kendini tekrar bırakmıştı.

"Ne zor hareketsin amına koyayım." söylenmeden duramazken yer de yuvarlanmaya başlayarak bir anda ayağa zıplayıp, kuğu gibi olduğu yer de süzülmüştü. Süzülüşü dizinin sonunda çalan müziğe denk gelirken terli vücudu güzel bir şölen sunmuştu oda da.

"Sahi kaç saat oldu, siktiğimin yerinde? Gerçekten bugün hiç gelmeyecek mi yoksa?" aklına yine ve yine gelen adamla anında yine duraksadı. Ardından ayağını pandufa bir hız vurmuş, başını elleri arasına alarak saçlarını dağıtmıştı.

Hemen sonra kapıya doğru adımlayarak, çıkmıştı. Gözleri Kim Taehyung'un kendisini izlediği büyük ekrana kayarken dudağını ısırmış, pelvis kemiklerinde duran eşofmanını çekiştirmişti.

Kendisini izlediğini bildiği halde son günler de eskisi gibi çıplak gezmişti. Artık kendine itiraf etmişti. Bunun varlığıyla hafifçe yanakları yanmaya başlarken elleri yanaklarına örtmüştü. Derin bir soluk dışarıya doğru bırakırken, yatağında çıplak yattığı dakikaları düşünmemeye çalışarak hızlı haraketlerle ara odadan da kaçmıştı.

Koridora çıkamasıyla ellerini yanaklarından çekip, aşağı veya Kim Taehyung'un odasına girmek arasında bir kaç saniye gidip gelmişti. Odasının tam merdivenin karşısında olması sebebiyle merdivenlere gidecekken viraj yapmıştı.

Odanın kapısına giderek munzur bir tavırla kapıyı aralayıp gözlerini içeriye girerek tek bir kapıya sabitlemişti. Hiç girmediği o en geniş kapılı odaya. Yapmak ve yapmamak arasında gidip gelirken Kim Taehyung'un yokluğundan yararlanarak elini bile asla kulpuna sürmediği kapıya ilerlemişti.

"Ahh hava da fazla gerginlik var öleceğim galiba." kendi kendine kapıya vurmasıyla konuşup eliyle hava da toz varmış gibi havayı temizlemişti.

Ardından elini bir kaç dakika düşündükten sonra kulpa atarak çevirmişti. Dönen kulpla beraberinde kapıyı bir güç itekleyip, açılmasını beklerken açılmayan kapıyla havaya bir kaç küfür savunmuştu.

"İçeride ne var da kilitliyorsun acaba saksofon." kapının kilitli olaması yüzünden ellerini belinin iki yanına yaslayarak kapıya bakarken konuşmuştu. Birazcık casusluk yapmak istemişti o da olmamıştı diye ayrı bir üzülürken, son zamanlar da dizi de gördüğü hırsızların kilit açma yöntemi aklına gelmesiyle düşünceler arasında gidip geldi.