16. Sus-mu-yo-rum!

1.2K 126 90
                                    

Bacaklarım arasında ki Taehyung'la elimi alnıma yaslamış, gözlerim kapalı halde bekliyordum. Yine o bir nevi sıkıldığım kontrol odasına getirilmiştim. Taehyung ilk önce kendi elinde ki yaraya pansuman yapıp güzelce sarmıştı şimdi ise alt bölgemi kontrol ediyordu, bunun yanı sıra beni bilmediğim aletlerin içine sokmuştu.

Evin de nasıl bu kadar hastane malzemesi bulunuyor diye düşünürken, ertesi gün çıkan başka bir şey merağımı daha da arttırıyordu. Ultrason, tomografi gibi aletlerin evinde nasıl bulunduğunu anlayamıyor, çözemiyordum cidden.

Beni kanlı bir halde gördüğünde her şey o kadar hızlı gelişmişti ki onun kucağında bulmuştum kendimi ve hangi ara olduğunu bile anlamamıştım. Koşar adımlarla yürüyerek beni bir odaya getirmişti ve baksırımı hızla soyarken, bir yandan da sedyeye yatırmıştı beni.

İlk anda deriler yüzünden olduğunu sanmış olmalıydı benim gibi ki bacaklarımda ellerini sertçe gezdirmişti. Sonra ise kanın anüsümden geldiğini anlamasıyla, girişime tampon uygulayarak beni ultrason gibi bir aletin yanına getirmişti.

Şimdi ise sedye sayesinde iki oda arkada ki eski kontrol odasına gelmiştik. Bacaklarımın arasında bir kaç dakika kadar önce tampon yapmaya ve girişimi kandan temizlemeye çalışmaları bana derin soluklar aldırmıştı.

"Acıyor mu?" parmağıyla girişime bastırdığı sıra sorduğu soruyla başımı hayır anlamında iki yana saklamıştım.

Hemen sonra eldiven olan ve parmağının ucuna merhem sıktığı parmağını içime doğru hareket ettirmişti, ki acıyla olduğum yerde kendimi kasmaya başlamıştım.

"Acıyor biliyorum ama dayanmalısın." demesiyle sertçe yutkunurken az önce kucağında ki kadının vücudunu keşfeden ellerinden birinin parmağını tamamen içime sokmuştu.

"Kolaysa sana sokalım. Gelmiş bir de dayan diyorsun. Ayrıca niye bu bu kadar acıyor, hey yakıyor ne sürdüysen!"

"Emin ol benim veya başka birisinin ki bu kadar acımazdı. Yangında derin kalça derine kadar yandığı için anüsün kapanmıştı. Estetik şekli verirken ise kullandığım deri esnemesini zorlaştırıyor. İnsan derisi gibi değil."

Dedikleriyle sadece dehşete düşüyordum. Anlatılması kolay gelen ama yaşayan için en zor olan şeylerdendi. Ayık bir halde bu olanlara yaşasaydım cidden korkuyu acıyı iliklerime kadar yaşardım. Bu bile herkesten nefret etmeme olanak sağlıyordu.

"Iğhh Tae..." parmağını iki yana oynatmasıyla inler gibi adını söylerken bacaklarım sızıdan titremişti.

"Biliyorum acıyor, fakat dediğim gibi dayanmalısın. Kanama bacaklarını sıfır açtığından dolayı zorlanmadan olmuş. Günden güne iç yırtılma gerçekleşmiş, kendini zorlamışsın." demesiyle göz devirdim.

"Ne yapacaktım acaba can sıkıntısından?"

"Kendini zorlamayarak başka aktivitelere atılacaksın? Gördüğün gibi zorlaman bir halta yaramıyor." derken parmağını yavaşça çekmesiyle tekrar eline merhem tüpünü almıştı.

"Ne sürüyorsun? Hayır yani soğukluk hissediyorum, tuhaf anlıyor musun?" parmağına tekrar sıktığı merhemle gözlerini alt bölgemden çekip bana bakmıştı.

"Yırtığın kendini tamamlaması için merhem. Canının acısını da aza indirger, ağrı kesici var için de." diyerek tekrar parmağını yavaşça içime ilerletmesiyle, bu defa pek canım yanmamıştı.

"Bak bunu yaptıkça açılma oluyor." derken parmağını iyice ilerletip çevirerek karnımı kasmamı sağlamıştı.

"Bu-" tuhaftı ama hoşuma gitmeye başlamıştı. Geriye çekip ilerlettiği parmakları yanı sıra ikinci parmağıyla okşadığı girişimin kenarları ayak parmaklarımı kasmamı sağlamıştı.

♰Sálvame♰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin