Genç oğlan tuttuğu yuvarlak gözlü çocuğun elini asla bırakmazken kendisine atılan düşmancıl bakışlarla savaşmaya çalışıyordu. Elini tuttuğu çocuk başını yukarıya doğru kaldırmış çığırarak saniyeler için de ağlamaya başlamasıyla ne olduğunu anlamamıştı.
Başını eğip, çocuğa bakmasıyla derin bir nefes solurken, eğilerek çocuğun minik yanaklarına elini koymuştu. Yaşları silmeye çabalarken diğer çocuğun bu defa çığırarak ağlamasıyla dudakkarını dişleyerek başını eğmişti.
Bazen çocukta olsa sinirlene bilirdiniz.
"Tatlım ağlama lütfen, siz arkadaşsınız. Böyle şeyler bazen arkadaşlar arasında olur, özür dileyerek barışalım hadi ne dersiniz?" genç oğlan iki çocuğu sakinleştimeye çabalamıştı. Ama nafileydi. Kendisine doğru koşarak gelip, yanaklarını sildiği oğlana vuracak olan diğer çocukla hızlı bir hareketle araya girmiş ve sırtına sert sayıla bilecek bir darbe almıştı.
"Ahh Joo hyun, ne yapıyorsun? Özür dileyin diyorum birbirinizden sen ise vuruyorsun." genç oğlan sinirli çocuğa bakarak sesini yükseltmemeye çalışarak konuşurken, karşında ki çocuk bir ayağını sertçe yere vurmuştu.
"Jimin-shi o bana vurdu, bak saçımı çekti. Ben özür dilemem, o benden dilesin!" yanaklarını sildiği çocuk, genç oğlanın onu korumasıyla ağlamayı bırakarak susarken konuşmuştu.
Genç oğlan ise ellerini dizlerine koyarak çömeldiği yer de tekrar vurmaya çalışan çocukla, ikilinin arasında kollarını iki yana açmış korkutucu olmasını dilediği gözleri ile beş yaşında ki çocuğa bakmıştı. Tabi bu bakışla Hee Shin serçe parmağını tutup, korkuyla küçük parmağı sıkmış ve gözlerini büyülten adama gülümsemişti.
"O bana benimle evleneceğini söyledi! Annesi ve babası gibi olmamızı söyledi, iğrenç öğretmenim bu dinimiz de yasaklanmıştır." diyerek bağıran çocukla genç oğlan ellerini başının arasına almıştı.
Küçücük çocuğun bir tarikat bölgesin de yaşadığı için bu kadar nefretle dolması normaldi. Bu yüzden ellerini alnına vururken, çocuklara bu kadar kolay nefreti işleyen ailelere içinden bir kaç küfür savunmuştu. Karşısında ki daha beş yaşında bir çocuktu, nefret boyutu ise yaşından, boyundan büyüktü. Bu yüzden iki çocuğu en sağlıklı şekilde nasıl yatıştırması gerektiğini düşünmeyi de bir yandan iptal etmezken, birbirine düşman gibi bakan ikiliye bakmıştı.
"Joo hyun bu kötü bir şey değil. Sana o mana da demedi onu oyun da evlilik manasın da dedi. Evcilik oynuyorsunuz ya hani kızlar olmadığı için, böyle bir fikir sundu. Arkadaşın yaratıcı bak ne güzel işte. Ayrıca din ve türevleri için fazla küçüksün bu konuyu kapatalım bebeklerim. Hadi özür dile arkadaşından ve diğer arkadaşlarının yanına oynamaya koş." dedi.
Konuşurken parmağından güç alan oğlanı hissetmesi bir olmuştu. Bu yüzden çocuğun başını korkmaması için okşayıp, hala kızgın canavar edası yaratmaya çalışan bakışlar atan çocuğu özür dilemesi için teşvik etmişti.
"Özür dilerim Hee Shin. Ben yanlış anlamışım yine galiba..." bakışlar yüzünden ellerini arkasında birleştirip, özür dileyen çocukla genç oğlan tebessüm ederken joo hyun'a uzanarak saçını okşamıştı.
"Hey sarılalım mı?" Hee Shin'in öne doğru atılıp dediği ile genç oğlan kıkırdama bırakmış, Joo Hyun ise utangaç bir tavırla kendinden kısa oğlana yaklaşarak kollarını beline dolamıştı.
"Bakın ne kadar tatlı oldunuz böyle." Genç oğlan iki afacanın saçlarını karıştırıp, konuşmuştu. Bu sırada ise küçük boylu olan kollarını koala misali uzun boynunun boynuna sarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♰Sálvame♰
FanfictionÜnlü estetik cerrahı, deneyin de kullandığı oğlana kalbini kaptırmıştı. "Jeon Jungkook, sevgilin seni arıyor park Jimin..." Başlangıç: 22.Eylül.23 Bitiş: 02.Kasım.23