Bi ısırık

15.4K 212 4
                                    

Gözlerimi açtığımda siyah bi yataktaydım saten kumaştan siyah bi yatak kafamı kaldırdığımda güneş daha doğmamıştı gözlerim etrafta dolandığında nerde olduğumu anlamaya çalıştım etraf çok karanlıktı gözlerimin alışmasını beklerken ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıttım ve o an üstümü inceledim üstümde beyaz bi tişört vardı tanrım sütyenim nerdeydi benim elbisem dün akşam en son Alessandro'nun kollarında uyumuştum. Rezillik hangi doktor hastasının kollarında uyur ki. Ayağa kalktım ve perdeyi biraz araladım ben çok yüksek bi yerdeydim allahım kaç kat burası birden arkamdan bişey belime deyince nefesimi tuttum
-günaydın güzelim diyen Alessandro'nun sesini duyunca tekrar oksijenli solunum yapmaya başladım
-saat kaç diye sordum sonunda yükseklikten birazcık korkuyordum ve yerden kat ve kat yüksekte olunca başım dönmeye başlamıştı sanki ayağımın altındaki yer hareket ediyo gibiydi
-2:30 falandı dediğinde belimdeki eline tutunarak ona döndüm
-ben... eve gitmek istiyorum dediğimde kafasını salladı kolunu hala tutuyordum hatta biraz fazla sıkıyordum ama umrumda değildi bırakırsam düşermişim gibi hissediyordum
-tamam sabah gidersiniz dediğinde anlamayarak ona baktım
-buse de burda dediğinde ona inanamayarak baktım adam bizi evine mi getirmişti hadi ben sızdım peki buse o nasıl kabul etmişti ki
-sen iyi misin diyen sesi ve yanağıma yasladığ koca avcunu hissettiğimde daldığım düşüncelerden çıktım
-şey lavaboyu kullanabilir miyim dedim deri derin nefes alarak sanırım yükseklik ve alkolün etkisiyle midem bulanmıştı
-gel diyip belimden tutarak beni yönlendirdi ve tuvalettin içinde girdim kapıyı kapatırken hala önünde beklediğini görünce öğürme seslerimi duymasın diye
-gitsene ne bekliyosun dedim yüzünde ki sırıtış tekrar yerini buldu bu herif terslenmekten mi hoşlanıyodu yahu
-tamam dedi ve arkasını döndü dayanamayarak hemen kapıyı kapattım bekle bu kapının kilidi yok muydu beyaz cam bi kapı ve gümüş gibi de bi kapı kolu vardı ama kilidi yoktu daha fazla dayanamadım ve klozete doğru çöktüm. Kusarken birden kapı açıldı şok olsamda kusmaya devam ettim barda yediğim içtiğim herşeyi kustum sanırım Alessandro da kusarken yanımdan gitmemiş sırtımı okşayıp saçlarımı tutmuştu bi sağlık çalışanı olarak kusmuğa asla tahammülüm yoktu biri öğürdüğünde hemen eşlik ederdim ama Alessandro gayet normalmiş gibi benimle ilgileniyordu
-sana gitmeni söylemiştim neden gitmedin dediğimde gözlerini devirdi
-rıca ederim dedi ve aynı zamanda sifona basmıştı
-teşekkür ederim ama neden gitmedin ki dediğimde bişey demedi benimle böyle ilgilenmesi bi nevi hoşuma gidiyodu
-şey... yedek diş fırçan falan var mı dediğimde kafasını sallayıp lavabonun yanındaki beyaz dolaptan bi diş fırçası çıkardı bana vermesini beklerken birden arkasını döndü ve diş fırçasını açıp çöpünü çöpe attı yavaşça bu adama erimeye başlamıştım benimle sanki onun için çok değerliymişim gibi ilgilenmesi o çok hoşuma gitmişti acaba herkese karşı böyle miydi derken diş fırçasını ıslattı ve diş macunu sürüp bana uzattı
-bi an dişlerimi de sen fırçalıcaksın sandım dedim gülerek bu söylediğime gülmedi
-istersen fırçalarım dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım şaka yapmıştım ama beni ciddiye almıştı sanırım
-şaka yapmıştım dediğimde lafasını salladı ama halla ciddi surat ifadesini bozmadı
-bidaha o renkli kokteyllerden içme dediğinde onu cevaplamadım çünkü dişlerimi fırçalıyordum ağzımı çalkalamam lazımdı ama o burdayken utanıyordum ve diş macunu artık ağzımı acıtmaya başlamıştı dayanamayıp olabildiğince kibar bi şekilde ağzımı çalkaladım ve diş fırçasını peçeteye sarıp lavobonun üstüne koydum
-teşekkür ederim giderken alırım dediğimde başıyla beni onayladı ve o koca eli tekrar belimden turarak beni yatağa yönlendirdi açık olan tuvaletin lambasından odayı daha iyi görüyordum güzel ve büyük bi odaydı
-şey ben salonda falan yatabilirim zaten yatağını gasp ettim dediyip kafamı kaşıdım
-hayır sorun değil sen burda yat ben koltukta yatarım dediğinde itiraz edicektim ki bana arkasın döndü birden kolundan tuttum tabi iki kolumla tutmam gerekiyordu bi kolunu
-teşekkür ederim dedim ve ne kadar utansamda parmak uçlarıma kalkıp yanağına yetişmeye çalıştım her ne kadar onu aşşağıya çeksemde oda eğilmişti

Love...Love...Love (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin