Pratisyen Hekim olan Cansu katıldığı bi davetten kendisine gelen bir telefonu cevaplamak için dışarı çıkar.İçeri geri döndüğünde ise yürürken biriyle çarpışır ve üstüne dökülen alkol cansu için son damla olur
-Körmüsün kardeşim!
BÖLÜMLER YETİŞKİN İÇ...
-ne dedim anlamayarak, bu şaşırmış halime güldü ve yanağıma bi öpücük kondurdu aslında tam yanağım değil bildiğin dudağım değmiştir dudağının bi kısmına hemen geri çekilip içeri girdim daha bu adam hakkında hiçbişey bilmiyodum ama o çok tanıdık gibiydi uzun zamandır tanışıyomuşuz gibiydi ve ben ona karşı çok saf davranıyordum buna bi dur demem lazımdı aramızdaki mesafeyi korumalıydım hem ayrıca beni tanımadan bikaç gün içinde bana böyle davranıyosa her kıza böyle devranıyo olabilir bunları düşünmemeye karar verip işime odaklanmaya başladım ve katıma çıkıp hastane önlüklerimi giyip işe koyuldum
Şu an öğle aradındaydık buse ben egemen begüm aylin falan topluca yemeğe gelmiştik begüm yeni doğan kliniğinde çalışıyordu ben egemenin de bize yakın bi estetik kliniği vardı herkes muhabbet ederken ben Alessandroyu düşünüyordum aklım bi türlü alamıyordum kemal hocada bunu farketmiş ve beni bi güzel fırçalamıştı masaya oturan burak hocayla dikkatimi ona yönelttim buse aramızdakileri bilen ve şahit olan tek kişiydi o yüzden güç vermek ister gibi elini bacağıma koydu ve sıktı bende ona sorun yok dercesine tebessüm ettim burak hoca kendini anlatmayı o kadar seven bi insandı şu an masada begüm ve egemene anlattığı şeylerin saçmalığıyla telefonumu alıp açtım Alessandro'nun profil fotoğrafını incelemeye başladım çok yakışıklıydı ve bu yakışıklılığın getirisi olan o özgüveni daha fazla kendimi tutamayıp mesaj attım hem çok sıkıldığım için hemde onu merak ettiğim için
Cansu: Merhaba Alessandro bey karar verebildiniz mi acaba bu gibi durumlarda erken tedavi önemli
Biraz bekledikten sonra cevap geldi ne çabuk online oluyordu bu adam
Alessandro: kararımı söylemiştim zaten doktor beni senin tedavi etmeni istiyorum ve bunda kararlıyım
Cansu: peki ne zamana uygunsunuz ona göre randevu ayarlıyım size
Alessandro: bu gün saat kaçta boşsun?
Cansu: 19:30 da burda olabilir misiniz?
Alessandro: 19:30 da görüşürüz doktor
Masada hala Burak hocanın asla doğru olmayan prensipleri konuşuluyordu sonunda dayanamayıp kalktım ve bi hastamın geliceğini bahane ederek hesabımı ödeyip hastane yürümeye başladım -Cansu! diye bağıran burak hocanın sesiyle ona döndüm sokak ortasında böyle bağırması beni çok rahatsız etmişti normalde yolda yürürken bile insanlarla göz göze gelince rahatsız olan biriyken sokakta herkesin size bakmasından daha kötü bişey olamaz -beni bekle birlikte yürüyelim diye nefes nefese konuştu -gerek yok hocam kendimde gibiyorum dediğimde bişey dememişti -nasılsın dediğinde birden durup sesimi yükseltemeden ama sinirli olduğumu belli ettiğim bi tonda -bak aramızda yaşananları yaşanmamış gibi görüp öylece normalce yaşayamayız tamam mı benimle muhattap olma beni gördüğünde yanıma gelme benimle konuşma bana bakma YETER diye konuştum tek solukta -ben boşanıcam dediğinde gözlerimi devirdim -bak artık senin ve benim aramda o hayalini kurduğun şeylerin olması imkansı anlıyomusun im-kan-sız dediğimde beni kollarımdan tutup kendine çekmeye başlamıştı -hayır bak bu sefer ciddiyim yemin ederim boşanıcam birlikte amerikaya gideriz ordan bi hasaneye başvurmuştum kabul etmişler beni hem sende benimle gelirsin orda herşeye yeniden başlarız imkansız değil biz istersek yaparız dediğinde onu iymeye çalıştığım için beni daha sıkı tutmuştu -Ya sen ve ben diye bişey olamaz anlamıyomusun kıt mısın sen ne kadar pislik bi adamsın aşağılık herif defol git çık git hayatımdan diye bağırdığımda artık ağlıyor ve çırpınıyordum birden boynuma kafasını gömünce itilmeye çalışıyodum ama gücüm ona yetimiyodu -İMDAT diye bağırdığımda beni köşeye çekmişti iki evin arasına mahalledeki insanların çığlığımı duymamış olması imkansızdı ama kimse yardıma gelmemişti ağlamaya başlamıştım -sende beni istiyosun hala seviyosun dediğinde daha çok çırpınmaya başladım boynumu öpüp duruyordu ama onun tenime değen dudakları kendimden tiksinmeme neden olurordu -bırağğğkkk! diye bağırdığımda birden siyah takım elbiseli adamları görmüştüm 3 kişilerdi burak hocayı üzerimden aldı ikisi ağlamamı durduramıyordum adamlardan biri bana su uzatınca teşekkür edip elinden suyu alıp boynumu yıkamaya başladım ellerim deli gibi titriyordu önüm yırtılmıştı göğüs çatalım gözüküyordu ama şu an bunu dert edemedim aklıma yaşananlar gelince daha çok ağlamaya başladım adamlar burak hocay götürmüşlerdi ama burak hoca giderken bağırmıştı -aşkımızı düşün cansu sana çok iyi bakıcam orda çalıştırmam bile seni sadece çocuklarımıza bakarsın diye bağırmıştı adamlar onu götürürken birden karşımda Alessandroyu gördüm ilk başta hayal görüyorum sandım ağlamam durdu ellerini yumuruk yapmış iki yanında tutuyordu birden bana arkasını dönünce daha çok ağlamaya başladım sessizce yanımdaki adamda gitmişti sanırım benimle bu kadar yakınlaşmak istemedi hayatımın bi kısmına anlatmayı belkide benden iğrendi diye düşünürken birden çevremi bi battaniye sardı kafamı kaldırıp ona baktım -şşşhhiii geçti bebeğim ben burdayım senin yanındayım derken sırtımı sıvazlıyodu boynuna daha çok sokuldum ve ağlamaya orda devam ettim gözyaşlarım boynuna ve omzuna aktı ama bişey demedi beni kucağına alıp arabasına bindirdi ve arabası hareket edince birden kafamı kaldırıp ona baktım burnumu silip oturduğum kucağına dikleştim -beni nereye götürüyosun işe dönmem lazım dediğimde kafasını salladı hayır anlamında -bu halde işe gidemezsin hocanla ben konuşurum dediğinde kafamı sallayıp sessizce boynunda ağlamaya devam ettim -senin evine gitmeyelim orası çok yüksek dediğimde şöförüne italyanca bişeyler söylemişti ama bunu sorgulamadım ağlamaktan uykum gelmişti ağlamaktan acıyan şişmiş gözlerimi kapatıp kendimi kollarına bırakmıştım
Gözlerimi açtığımda çatırdama sesleri kulağıma geldi ilk kafamı yana çevirdiğimde şömine görmüştüm kafamı kaldırdığımda ağaçtan evin duvarlarına baktım çok camı olan ağaçtan bi evdi . Evin içinde Alessandroyu arıyordum sonunda aklıma dışarıya çıkmak geldi kapıyı açıp verandaya çıktığımda havanın soğukluğuyla titremeye başladım önümüz bildiğin ormandı ağaç falan vardı bürsürü ama dışarda oturma alanı vardı Alessandro elinde odunlarla eve doğru geliyordu bana yaklaştığında ona yardım etmek için üsteki odunlardan bikaç tanesini almama izin vermişti -biliyomusun hep şöminem olsun istemişimdir ama olsa üşenir yakmazdım heralde dediğimde güldüm oda güldü aramız bi tuhaftı beni böyle görmesi buna tanık olması çok kötü olmuştu aslında hiçbişey yapmamama rağmen kendimi suçlu hissediyordum aramızdaki soğukluğunda farkındaydım beni evli bi adamı ayartan bi kadın olarak görüdüğü besbelliydi birden üstüme baktığını görünce bende üstüme baktım sabah onun sweatshirtı ve tişörtünü giymiştim ve burak hocada yırtmıştı birden çok kötü bakmaya başladı birden gözlerim dolmaya başladı -ben...ben yenisini sana alırım çok özür dilerim hemen alırım söz derken ağlamaya başlamıştım birden başımı göğsüne gömdüğünde özür dilemeye başladım -şhiii cansu özür dilemen gerek yok bu senin suçun değil istersen üstündekileri yak at yırt parçala umrumda değil umrumda olan tek şey sensin dediğinde kafamı kaldırıp gözlerine baktım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-ben bişey yapmadım yemin ederim ben bilmiyodum demeye başladığmıda birden beni belimden tutup kucağına aldı düşmemekmiçin bacaklarımı beline doladım şimdi ben ona üstten bakıyordum -Cansu seni yargılamıyorum.Lütfen,lütfen kendine gel şu orspu çocuğunu da düşünme artık onu bidaha görmiyceksin bile seni rahatsız edemiycek dediğinde gözlerine baktım mutlulukla -teşekkür ederim diyip bi anlık cesaretle onu öptüm ama bu seferki öpüşüm onun bana yaptığı gibi dudağını kenarındandı italyanca bişeyler homurdanıp yürümeye başladı . mutfak mermerine değen popom soğukluğuyla irkildi ve hafif de olsa Alessandro doğru yükseldim bacaklarımın arasında olduğu için erkekliğine sürtünmüş oldum sanırım utançla kafamı başka tarafa çevirdiğimde duyduğum sesle kıkırdadım -bilerek beni zorladığımk düşünmeye başlıycam dediğinde yaramaz bi kız çocuğu gibi sırıttım -ne yemek istersin dediğinde düşündüm -makarna dediğimde güldü -uzmanlık alanım dediğinde Alessandroyu mutfak tezgahının üstündr izliyordum tanrım reglim yaklaştığı için mi bilmiyorum ama şu an Alessandro aşırı seksi geliyodu -nasıl dediğinde kafam karıştı ve düşündüğüm şeyi söyledim yanlışlıkla -seksi
