Love...Love...Love (+18)

Evlilik Teklifi

Alessandro'nun işyerinden çıkınca korumalarından birkaçıyla alışverişe gelmiştik biri yanımda duruyor almak istediğim şeylere benden önce davranıyor ve onları alıyordu sonunda dayanamadım ve bu gergin ortamı bozucak bi konuşma başlattım
-adın de dediğimde bana bakmadan öümde durmuş kafasını ellerine çevirmiş onlara bakıyırdu
-Isaac efendim dediğinde gülümsedim
-Lütfen seninle konuşurken yüzüme bak olur mu kendimi garip hissediyorum böyle ayrıca ben ürünlerimi market sepetine koyabilirim böyle yapman beni de geriyo sen çevreyi kol açan ederken bende aldıklarımı market arabasına yerleştiririm dedim kafasını salladı.
Alışverişe kaldığımız yerden devam ederken isaac ile konuşmak da oldukça zorlaşıyordu.
-kaç yaşındaydın dedim şarapları incelerken
-20 olucam bu yıl dediğinde şaşkınlıkla ona döndüm
-Ne? Ama çok küçüksün dediğimde mahçupça gülümsedi.
-Neden okumuyorsun dediğimde omuzlarını silkti
-Efendimiz beni italyada bi okula yazdırdı ama ben onu korumak istedim ve onunla buraya geldim benim için çok büyük şeyler yaptı tanrı onu korusun ve başımızdan hiç eksik etmesin.
-Ailen nerde dediğimde elini kulağına götürdü.
-Anlaşıldı! diyip bana döndü efendim alılverişiniz bittiyse çıkalım dediğinde ona neden dercesine kafamı salladım.
-Magazin ekibi burdaymış dediğinde kafam karışmıştı.
-aaa ünlü biri mi varmış markette dedim çevreme bakınırken Isaac bu halime güldü
-efendim sizin için gelmişler dediğinde güldüm.
-beni böyle görmen çok hoş ama o kadarda popüler değilim malesef dedim
-Haberleri görmediniz mi dediğinde kafamı hayır anlamında salladım ve ondan göstermesini istedim.

Haberde Alessandro'nun özle uçağında bi sevgilisiyle yolculuk yaptığı ve bu kadının da doktor olduğu yazıyordu hosteslerden biri bunu söylemiş yol boyu kucağından inmedi falan demişlerdi morelim bozulmuştu ama Bu gün bizim için özel olmalıydı kötü olayları sonraya saklamalıydım.
-beni nasıl bulmuşlar ki dediğimde bilmediğini söyleyen gözlerle bakıyordu isaac.

Magazinciler kapıda beklerken bende Alışverişe devam ediyordum şarabımı da alıp arabaya koymuştum sebze reyonuna giderken yolda gördüğüm kişiyle magazinciler olayını anlamıştım bile. Taylor beni gördüğünde kafasını hemen önüne çevirmiş ve önündeki şeye bakıyor gibiydi. Onu görmemezlikten geldim ve yanından geçip gittim elbette bunun bi bedeli olucaktı ama bu gün o gün değildi.

Alışverişimi tamamladığımda Alessandro'nun evine gitmiştim yani yeni evime İsaac poşetleri taşımama yardım etmişti ve içeri girdiğimizde evdeki bütün çalışanlara izin vermiştim bu gün herşeyi ben yapmak istiyordum.

Saçlarımı toplayıp İsaac'ı da çağırıp mutfağa girmiştim. İsaac geldiğinde ona da bi mutfak önlüğü uzattım
-Yemek yapmayı biliyor musun dediğimde başını olumlu anlamda salladı.
-Harika işin yoksa bana yardım eder misin Alessandro'ya evlenme teklifi edicem de italyan konseptli bi yemek olsun istiyorum dediğimde İsaac yüzüme garip garip baktı
-bi sorun mu var dediğimde konuşmaya başlamıştı
-Bizim orda bu tarz şeyler pek sık olmaz ondan şaşırdım dediğinde ona gülümdeyerek anladım der gibi kafamı salladım
-Nerelisin
-Hindistan dediğinde şaşırmamıştım benziyordu.
-Yolun italya ya nasıl düştü peki dediğimde İsaac bana bütün hayat hikayesini anlatmaya başlamıştı. İsaac'ın annesi ağır çölyak hastasıydı ve gluten içeren şeyle kültürlerinin bi parçası olduğu için annesi bunlardan yemeğe bir ömür devam etmiş ve sonunda vücudu hiçbir minerali ve vitamini ememez hala gelmişti kimse de annesindeki bu değişimi önemsememiş sonunda annesi ölmüştü İsaac aileinin en küçük çocuğuymuş ve annesi öldüğünde ise 6-7 yaşlarındaymış Babasıyla kavga edip yaşadığı şehirden ayrılıp kaçak yolla yunanistana gitmiş ve orda Alessandro ile tanılmıştı Alessandro babasının onun peşine taktığı adamlardan onu kurtarmış ve üniversiteye yollamıştı. Bana sarılıp ağladığında bende ona sarıldım İsaac dışardan öyle durmasa da çok hassas bir insandı ayrıca yaşadığı şeyler kolay değildi.