Pratisyen Hekim olan Cansu katıldığı bi davetten kendisine gelen bir telefonu cevaplamak için dışarı çıkar.İçeri geri döndüğünde ise yürürken biriyle çarpışır ve üstüne dökülen alkol cansu için son damla olur
-Körmüsün kardeşim!
BÖLÜMLER YETİŞKİN İÇ...
Lorenzo'nun hikayelerini dinlerken ona odaklanmaya çalışıyordum ama Alessandro'nun basenimi okşayan eli buna engel oluyordu.Yemek yemek için bikaç kişinin gelmesini bekliyorduk açıkçası Alessandro'nun sevdiği kadını içten içe baya merak ediyordum her ne kadar kabul etmek istemesemde muhtemelen güzel bi kadındı
Yanımıza yaklaşan 3 kadınla onların beklediğimiz kadınlar olduğunu anladım ikisi sarışın bi tanesi de esmer kadınlar yanımıza geldi herkes ayaklanınca bende kalktım Alessandro ve ben U şeklindeki koltuğun tam kıvrımında ortasında oturuyorduk ve bu yüzden masanın üstünden tokalaşmıştık hepsiyle tanışmıştım sarışın uzun böylu kadın elizabeth sarışın kısa boylu olan kısa boylu -dediğime bakmamak lazım hepsi 170-180 boylarındaydı yanlarında 165cm olarak en kısa bendim - Taylor ve esmer olanda Camila
Hep birlikte oturmuş ve menüye bakıyoduk aynı zamanda Elizabeth bişeyler söylüyordu ve Taylor onun her söylediğini onaylıyordu sanırım kraliçe arı olarak Elizabeth'i görüyordu Camila ise benimle muhabbet etmişti zaten yanımda oturuyordu masanın en başında lorenzo onun yanında Camila, Camila'nın yanında ben ve Alessandro , Alessandro'nun yanında ise Elizabeth ve Taylor oturuyordu. Alessandro Elizabethle arasına çantanmı koymuştu ve bu beni güldürdü çantam elinde çok komik duruyordu. Elizabeth italyanca bilmediğimi bilmesine rağmen italyanca konuşmaya devam ediyordu beni burda istemediğini yada varlığımı umursamadığını baya belli ediyordu.
Önümdeki menüye odaklanmaya çalışıyordum ama anladığım kadarıyla bu menü de italyancaydı ve ben bu yemeklerden sadece spagetti bolonesi biliyordum -yardım lazım mı dediğinde gülümsedim -hiç fena olmaz dediğimde güldü ama fısıldaşıyorduk Elizabeth her ne kadar Taylora dönük olsada bizi dinliyordu o yüzden Alessandro'yu gömleğinden biraz daha kendime çektim ve kulağına yaklaştım -lütfen bana onun Elizabeth olduğunu söyleme dediğimde yüzü düşmüştü gözleri dudaklarımla gözlerim aradında mekik dokuyordu -tamam dediğinde anlam veremedim o Elizabeth miydi değil miydi
Alessandro ve ben aynı şeyi söylemiştik daha doğrusu Alessandro benim yemeğimi de söylemişti biz söyledikten sonra Elizabeth elini Alessandro'nun masadaki elinin üstüne koydu -ahhh bende aynısın söyliycektim diyip güldü Alessandro sanırım ayıp olmasın diye gilimseyip elini çekti ve bi kolunu koltuğun üstünden geçirdi kolu omzumda değiyordu diğer elini de bacağıma koymuştu Elizabeth ilk Alessandro'nun bacağımdaki eline ardından da bana baktı baya sinirlendi anlaşılan
Masada yine Lorenzo'nun maceraları konuşuluyordu sonuda dayanamayıp sordum -Lorenzo tam olarak kaç ülke gezdin dedim -15 tatlım diyince güldüm -bunun hakkında bi youtube kanalı açmaya ne dersin yada kısa tiktok videoları bu konu hakkında konuşmayı seviyorsun anladığım kadarıyla -aslında bende vlog tarzında çekmeyi düşünüyorum ama youtuber bi arkadaşım var ve yanlış anlayabilir onu özendiğimi düşünebilir dediğinde -ah tanrım Lorenzo makyaj videolarıyla vlog aynı şeymi dediğinde kafamla onu onayladım -ayrıca arkadaşının youtube kanalı var diye kanal açmaman çok saçma -ahahahah canım sen kaç yaşındasın ki diyen iğneleyici sesi kulaklarıma ulaştı Elizabet'in onun gibi yapmacık bi kahkaha attım bende -sen ingilizce konuşabiliyomuydun canım rakam şeklinde söyliyim istersen dediğimde bozulmuştu ama umrumda değildi buraya geldiğinden beri ona gıcık olmuştum Alessandro boğazını temizler gibi yapıp gülmüştü tam o sırada yemeklerimiz gelmişti Alessandro ve benim makarnamız vardı ama bu makarna böyle balıklı bişeydi bürsürü şey vardı içinde Alessandro yüzümü incelerken ona gülümsedim tamam balık yerdim ama kabukluları değil Alessandro ve Elizabeth yemeye başlamışlardı bile Alessandro bacağımdaki elini çekmişti ama diğer kolu hala beni çevreliyordu bende makarnadan biraz aldım mümkün olduğunca midyelere karideslere falan denk gelmemeye çalıştım ama midem bulanmıştı bi kere Alessandro kulağıma fısıldadı -beğenmedin mi dediğinde onu kırmak istemedim beni düşünerek almıştı sonuçta -hayır güzel sorun yok dediğimde bana inanmadı ama ona tebessüm ettim kafasını peki anlamında sallayıp yemeğine döndüm ama bi gözü üstümdeydi bende çatalla alıp ağzıma attım yemeğin sosu mütişti ama dışına koydukları midye ve ıstakoz benim önyargımı dahada dirençendirdi masanın tam ortasındaydım kalkmak istesem herkesi yemeğinden kaldırıcaltım yemeğimle oynamaya başladım -Tatlım sorun mu var beğenmediysen sana bi burger king falan söyleyelim diyen Taylorla sinirlerim iyice tepeme çıktı benden önce Alessandro Taylora italyanca bişeyler söylemeye başladı söylemekten çok bağırmıştı ve beni çevreleyen kolu masada yumruk olmuştu Elizabeth, Taylor'u savunmak için bişeyler söylemeye başlamıştı sanırım Alessandro'nun sesi daha da yükselmeye başladı ve birden Elizabeth sustu.
Alessandro ve ben dışında herkes yemeğini yiyordu Alessandro her ne kadar ısrar etsede yeni bişey söylememiştik ve bu onu daha çok sinirlendirmişti sanırım Alessandro'nun masada duran yumruk elinin üstüne elimi koydum eli birden açıldı ve kulağına yaklaşıp -özür dilerim dedim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-neden? dediğinde gözlerimi kaçırdım -yemeğinizi mahvettim hem benim yüzünden kavga da ettiniz ortam hala gergin dediğimde kafasının hayır anlamında salladı -senin suçun değil dediğinde ben kafamı salladım ve elimi çekmek istedim ama elimin altındaki eli buna izin vermedi parmaklarıyla parmaklarımı sıkıştırdı bende elimi çekmek için uğraşmadım
Yemek tekrar eski neşesini almamıştı tabi ama yinede kötü bitmemişti yemekten sonra tatlı yiyelim mi yemiyelim mi fastı olurken ben yiyelim diyenlerden olmuştum Elizabeth yemiyelim dediği için Taylorda yemiyelim demişti Alessandro da yemiyelim diyince sahte üzgün bakışlarımla ona baktım ve burnumu sıkıp güldü Camila ve ben evet demiştik sadece ama bu kadar az kişi olunca yemek gelmedi içimden gelmedi yemek ben ve Alessandro kalktık tek sıkıntı Alessandro'nun elimi tutuyo oluşuydu Elizabeth elimi sıkmak için uzattığında gülerek Alessandro'nun tuttuğu elimi kaldırdım diğer elimde de çantam vardı yaptığım imayı anlamıştı sanırım yine o sahte kahkasını atıp bana sarıldı ve kendimi geri çeken ben değildim beni geri çeken Alessandro'ydu
Yarım saat yolculuğun sonunda bi yerde durmuştuk Alessandro telefonuyla adamlarına bişey söyledi ve sonra kapattı -noluyo dedim -alışveriş yapıcaz birazdan dediğinde karşımızdaki büyük metro markete baktım -ne alışverişi dediğimde gözlerini devirdi sonra çalan telefonunu açtı karşıdaki ne söyledi bilmiyorum ama Alessandro cevap vermeden suratına kapattı -Alessandro dedim kolunu dürterek -hııı dedi telefonunu bırakarak -çişim geldi dediğimde güler gibi oldu sonra gülmesini yuttu -biraz tutabilirsin heralde dediğinde gözlerimi öyle mi der gibi belerttim -peki dedim ve kollarımı bağladım
Bikaç dakika sonra metro market boşaldı ve ordaki insanlar arabalarına binip gitmeye başladı Alessandro aldığı telefonla arabanın motorunu çalıştırdı ve Metro marketin otoparkına girdi -Alessandro kapalıymış bak dediğimde kapıların üstündeki kapalı yazısını gösterdim parmağımla bana güldüğünde ona anlamsızca baktım -ne dedim gülmesi banada bulaşırken hafif tebessüm ettim Alessandro arabadan indi ve bende inicektim ki aklıma Alessandro'nun söyledikleri geldi ve kapımı açmasını bekledim. Açtığında inip teşekkür ettim ve ben elimi tutup içeri doğru yürüdük peşimizden bikaç adam da bizimleydi yürüyen merdivenlerden çıkıp içeri girdik.Alessandro ve ben önde yürüyorduk arkamızda da korumalarından biri market arabasını sürüyordu diğeri ise Alessandro'nun söylediği şeyi arabaya koyuyordu . Elimi Alessandro'nun koluna koydum ve onu durdurdum -şey bişey konuşmak istiyorum dedim korumalara bakarak -siz burda bekleyin diyip belimden beni yönlendirerek ilerledi aramızda belirli bi mesafe olsada Alessandro beni duysun diye ona daha çok yaklaşmıştım -şey market şimdi kapalı zaten korumaların bize eşlik etmese olmaz mı dediğimde bana anlamsız baktı -seni rahatsız mı ettiler dediğinde beni yanlış anladığını anladım -hayır öyle değil sadece alışverişi kendimiz yapsak yani böyle çok tuhaf sürekli gözetim altında olmak beni rahatsız etti dediğimde -sen nasıl istersen güzelim dediğinde gülümsedim ve Alessandro elimi tutup korumalarının yanına götürdü biz -siz gidebilirsiniz dediğinde adamlar kafalarını sallayıp gitti Alessandro market arabasını aldı ve sürmeye başladı ama birazda ne olduğunu anlamaya çalışır gibiydi -sizin orda bunlardan yok mu diyip gülmeye başladım güldüğümü görünce sinirlendi ama sahte bi sinirdi bu -öyle mi dediğinde gülmeye devam ettim ama sonra Alessandro birden üstüme gelmeye başlayınca geri çekilip kaçmaya çalıştım çünkü ben daha 1 adım atmıştım ama Alessandro beni bi bebekmişim gibi yakalayıp kucakladı ve market arabasının içine koydu -ya napıyorsun derken hala gülüyordum -senide alıyorum artık benimsin dediğinde daha çok gülmüştüm ama o buna gülmemişti ciddi gibiydi sorgulamadım yine.
