(Yetişkin içerik!!!)
_______________
Eğer iki farklı hayat yaşıyorsanız hayat gerçekten zordu. Eğer o iki hayattan biri üst düzey bir bürokratın kızı, diğeri ise en çok aranan bir suç örgütünün başı olmaksa hayat daha da zordu.
Ben Alina Kozlov...
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
〰️ Barışın simgesi olan güvercinin kaosu getirdiğini, şahinlerin gerçekten bizi avlamak için görevlendirdiğini ne zaman anlayacaksınız?" ➰
maNga - Kandırma Kendini ________________
2.Bölüm🩰 Ondan Nefret Ediyorum ________________
Çift taraflı tapıyı tekmeleyerek açtım ve bana dönen birkaç çift gözle sürüklediğim adamı ileri doğru fırlattım. Kızlar yüzü, gözü tanınmayacak hale bürünmüş adama tepkisizce bakarken, "Cezalandırıcıya atın!" diye emrettim. Yerdeki iğrenç sürüngene tiksinen bir bakış attım, öfke damarlarımda kabardı. "Bizzat ben ilgileneceğim onunla!"
En önceki Güvercin bir şey söyleyecek gibi oldu. Muhtemelen Karabasanların işine karıştığım için başımın ağrıyacağına dair bir cümle kuracaktı ama vazgeçtiğini dudaklarını birbirine bastırarak belli etti. Yanındaki arkadaşına işaret verdiğinde iki güvencin hızla gelip adamın yerdeki bedenini kavradı ve yine sürükleyerek kapıdan çıkardı.
"Balerin!" dedi bilgisayara başında oturan Güvercin. Adı Güneş'ti ama adının aksine simsiyah saçları vardı. Esmer teni de hiç adını yansıtmıyordu. Yüzü yuvarlak, elmacık kemikleri çıkıktı. Sempatik bir görünüşü vardı ama o görünüşün altında bir bilgisayar dâhisi yatıyordu. "Önemli bir durum var. Bir baksan iyi olur."
Ancak o an onların bilgisayarda bir şeylere baktığını fark ettim. Küçük bıçağımı parmaklarımın arasında çevirirken masadaki kıza doğru yaklaştım. O da yanına gitmemi bekledi. Odada kalan diğer iki Güvercin gerilerken ben kızın yanındaki masaya elimi yasladım ve bilgisayarın ekranına doğru eğildim. Karşımda upuzun bir yazı vardı ve okumak yerine, "Sesli oku!" diye emrettim.
"Tamamdır!" dedi Güneş hemen. Başını bilgisayara çevirip önce, "Güverciler ve Şahinler'in Gerçek Yüzü," diye başlığı okudu.
İlgi çekici ama yaratıcı olmayan bir başlıktı.
"Biliyorsunuz ki, tam 20 yıl önce artan suç oranıyla birlikte hükümet birçok tedbir aldı. Suç oranını engelleme çalışmaları bir süre kararlılıkla sürdü ama hiçbiri istenilen düzeyde sonuç vermedi. Türkiye'de hırsızlık oranı %80 artış gösterdi. Genel olarak bakıldığında; 20 yıldan öncesinde hırsızlık suçu, çok bulunduğumuz bu orandan daha az bir orana sahipti. Bununla birlikte ilk sıralarda yer alan suç türüydü ama son yıllarda cinayet suçu hırsızlığı geride bıraktı. Artan kadın cinayetleri, tacizler, tecavüzler, kriz, halkın içinde bulunduğu psikolojik durum göz önüne alındığında bu bana, muhtemelen çoğumuza da oldukça normal geliyordu. Üstüne bir de cezaevlerinin doluluk oranını hesaba alırsak, buna suçlulara gereken cezanın verilmemesi ya da geciken adaletin insanları yıpratmasını ekleyin.
