16. Şaşkın, Güzel ve Tehlikeli Dansçım

3.7K 412 245
                                    

Merhaba Balerin ve Şahinlerim...

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın... (Yorumlarınızı esirgemeyin canlarım lütfen! Bizim yazmak için teşvikimiz bir nevi de sizin oy ve yorumlarınız ❤️ Her paragrafta yorum görmek isterim de isterim)

Keyifli okumalar...

Instagram: e.s.mare , esmare_den
TikTok: smare_hikayeleri

〰️"Tiksiniyorum!Senden ama en çok da kendimden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

〰️
"Tiksiniyorum!
Senden ama en çok da kendimden.
Kendimden tiksiniyorum!"

Mavi Gri - Ben Sende Yandım
________________

16. Bölüm🩰
Şaşkın, Güzel ve Tehlikeli Dansçım
________________

Örgütün koridorlarını adımlarken geçip giden iki haftayı düşünüyordum. Asil o geceden sonra gelmemişti. Büyük çaplı bir görev çıkmadığı için de onu örgüt binasında nadiren görmüştüm. Ne o konuşmuştu, ne de ben. Birbirimize bakıp kendi yollarımıza gitmiştik. Bu müthiş rahatlatıcı bir şeydi. Bana diğer artısı ise artık hayatımın tehlikede olduğu düşüncesinin destek görmemesiydi çünkü aksi halde destek ekip, yani sadece Asil, geri çekilmezdi.

Ferman'ın tedavisi iyi ilerliyordu. Bu da olumlu bir gelişmeydi. Hayatım sonunda eski rayına dönmeye başlamıştı. Bunu o kadar özlemiştim ki, sadece birkaç gün olsa da Asil'le konuşmak, onunla yaşamak, onu düşünmek beni çok yormuştu. Ama dinlenmiştim. Artık eski formumla yine sahalardaydım.

Güvercinlerin tarafına geçip asansörü çağırdım ve Kuşçu'nun odasına gitmek için kabine girip ikinci katı tuşladım. Sabah gizli hattı kontrol ettiğimde acil bir görüşme mesajı görmüştüm. Muhtemelen bu kez görev büyük bir işti. Şifreli mesajın aciliyeti bana bunu düşündürtmüştü. Bu da olaya Şahinlerin de dahil olacağı anlamına geliyordu, keyfimin günler sonra biraz kaçtığını itiraf etmeliydim ama bu, eninde sonunda olacak bir şeydi. Sonsuza kadar Asil ile görünmezlik oyunu oynayacak değildik. Aynı yasadışı örgütte çalışıyorduk, elbette bir gün yine bir araya gelecektik.

Kuşçunun kapısının önünde durup kapıya iki kez vurdum. İçeriden gelen onay sesiyle kapıyı araladım ve zihnimi uzun süredir meşgul eden isim Kuşçu'dan önce görüşüme girdi. İfademde herhangi bir değişiklik olmadan içeri girdim. Kuşçu'nun masasının önünde karşılıklı duran iki koltuktan sağdakinde oturuyordu. Karşısında ise babası vardı. Bu beni şaşırttı işte. Nevzat Şahin egosunu ezip Kuşçu'nun odasına gelmezdi.

"Gel Balerin," dedi Kuşçu. Bugün gri bir takım giyinmişti ve saçları her zamanki gibi sıkı bir at kuyruğuydu. Yağmur'la konuştuktan sonra annesini her gördüğümde aklıma kahrolası kocası geliyordu ve ona ne olduğunu sormak için hep yanıp tutuşuyordum ama yapamazdım. Bu Yağmur'a ihanet etmek demekti. Bana güvenip anlattığı şeyleri öylece ortaya seremezdim.

Balerin ve ŞahinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin