Selaaaam
Biliyorum uzun zaman oldu. Sınavlar filan. Ve üniverste cidden çok zor. Başarabilmek için iyi çalışmak lazım.Şimdi de yeni bölüm atmaya geldim.
Oy verip, yorum yapmayı unutmayı
Siz yorum yapmadıkca ben üzülüyorum...🥺🥺
Hadi o zaman
Keyifli okumalar dileği ile~~~
.
.
.
.(Jungkook'tan)
Bir kaç gün önce erken başlayan ve diğerlerine bakınca daha da ağır geçen kızgınlığım, hekimin verdiği bastırıcı çaylar yüzünden sakinleşmiş, neredeyse durmuştu. Kraliçe annem, bu durumu görüştüğüm Alfa'ya bağlıyordu. O geceden beri onu düşünüyordum. Resmen sadece bir gece görüşmüştük ve o benim hayatımda yakından temas ettiğim tek Alfa'ydı. Taehyung...
İri yapısı vardı. Hem de çok iri. Görenler onu Delta sanardı belki de. Ama bilmiyorum. Belki de benim yakından gördüğüm, ailemden başka, ilk Alfa olduğu için gözüme öyle çarpmıştı. Esmer teni, siyah kıvırcık saçları, sıcak elleri ve kokusu...
Beni tüm kızgınlık boyu Omega'm idare etmişti. Onu düşünüyordum. Sıcak ellerinin içimdeki haraketlerini düşünerek kendimi tatmin etmiştim resmen. Buna inanamıyordum. Çok utançverici bir durumdu. Heleki o bir Krallığın Prensiydi...
Gözlerimin önünden gitmeyen onun yüzü ve burnumdan asla kaçmayan o kokusu...kaç defa kendimden geçmeme sebep olmuştu. Ama kafamı karıştıran bir soru vardı...
Bir görüşle omegam ona nasıl bağlanmıştı?
Bu düşünce iki gündür beni yiyordu. Şuan bir at arabasındaydık. Yanımda hizmetçilerim vardı. Ve Park Krallığına doğru ilerliyorduk. Kızgınlığım neredeyse sakinleşmiş ve dursa da, korkuyordum ki, Taehyung'u görünce tekrardan başlasın. Bu sefer kendime hakim olamazdım...
Bir kaç dakika sonra dışardan bir gürültülü ses geldi. Atlar durmuş, karşıdan konuşma sesleri geliyordu. Sanırım ulaşmıştık. Park Sarayındaydık. Zirâ darvazaların sesi kulaklarıma dolunca içimdeki gerginlik daha da artmıştı.
Kraliçe Annem'e durumu izah edemezdim. Bunun çok kötü olduğunu, büyük bir terbiyesizlik olduğunu düşünür ve bana ceza verirdi. O yüzden ona bir daha o Alfayla görüşmeyeceğim demiştim. Ama bilmiyordu ki...
Hizmetçilerin inmesinden sonra benim de elimden tutulmuş, arabadan inmeme yardım edilmişti. Öndeki iki arabadan Kral ve Kraliçe Jeon'lar da inmiş, onları karşılamaya gelen Kral ve Kraliçe Park ile görüşüyorlardı. Sahi, Jimin nerdeydi?
Az görmek şansım olsa da, Jimin benim için yakın arkadaş gibiydi. Fazla iletişim yoktu ama buraya geldiğimde ya da o bizim saraya geldiğinde fazla zaman geçirerdik. Samimiydi ve güleryüzlüydü. Tam bir çiçek gibiydi...
Üzerimdeki rahatsızedici elbisenin eteklerini hafifce tutarak kaldırmış, onlara yaklaşmıştım. Arkamdan gelen ses ile gülümsemiştim.
"Sana elbise hiç yakışmıyor Jungkook"
Abim benim yüzümü güldüren tek kişiydi sanırım. Tahta çıktıktan sonra benimle iletişimi azalacak diye çok korkuyordum.
"Off hiç sevmiyorum bu şeyleri"
Söylediğime ikimiz de gülmüş, sonra birbirimize kaş göz yaparak susmaya çalışmıştık. Krallar ve Kraliçeler'e yaklaşmış saygı ile eğilerek selam vermiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
༒︎𝐊𝐢𝐧𝐠 𝐊𝐢𝐦༒︎𝑽𝒌𝒐𝒐𝒌
Fanfiction[TAMAMLANDI] Alfa Prens Kim gecesini bir gölün yakınlığında geçirdiği zaman, duyduğu lavanta kokusunu ve sesleri takip etmişti. Ve hayatı boyunca karşılaşmadığı Omega Jungkookun mavi irisleri ile karşılaşmıştı. İkisinin de hayatını değiştirecek olan...