༒︎𝐊𝐢𝐧𝐠 𝐊𝐢𝐦༒︎𝑽𝒌𝒐𝒐𝒌

Ep: 25 (FİNAL)

Merhaba kaplanlarım..

Evet..geldik zurnanın zort dediği yere..duygusal topum şuan..

Sanırım ağlayacağım..

2 yıl önce neredeyse...ben bu fice başlarken, amacım Tarihi kurguların az olmasıydı. Şayet, şimdi de öyle. Tarzıma uygun bir şekilde, içimdeki duygularla birlikte yazmaya başladım.

King Kim benim için, RedWine'dan sonra kendine bağlayan ikinci ficim..diğerleri de evladım ama bu ikisi, benim için bir başlangıç..

2 yıl içerisinde çok şey yaşadık. Birlikte. Bazılarınız Üni kazandı. Bazılarımız deprem yaşadı. Kayıplarımız oldu, Allah rahmet eylesin hepsine. Tanıdığım okuyucularımdan vardı. Ben hasta oldum. Çok ara verdiğim oldu. Ama sizler, canlarım, kaplanlarım, hep beni beklediniz. Hepinize teşekkür ediyorum. Verdiğiniz değer ve sevgi inanın ki karşılıklı. Bu kitap bende çok anlam taşıyor..

Bu gün güzelime veda ediyoruz. Biraz duygusalım. Uzun bir bölüm olucak. Taekook hepimizin kalbinde taht kuran bir çift. Onların aşkına ithafen yazdım. Duygusal bir anneyim şuan..

Ve çok uzatmayacağım. Son kez..

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen..

Keyifli okumalar dileği ile..ve medyadaki şarkı ile okumanızı tavsiye ederim. Çünkü bölümün şarkısı bu..

Lana del Rey--Cinnamon Girl🎶

.
.
.

Gözlerimi yavaş yavaş açarken, üşüdüğümü hissettmiştim. Tavanla bakışırken elim karnıma gitmişti. Azcık şişlik kalan karnımı okşayıp yutkundum. Yanım boştu. Başımı sol tarafa çevirdiğimde beyaz ve gri renklere sahip beşik gördüm. İkisinin de üstünde dantel, tüller vardı. Ve Taehyung...

İkisinin de beşiğini yavaş yavaş sallıyordu. Gülümseyerek bakıyordu. İçimdeki, kalbimdeki huzurlu atışlarla ben de bir süre onu izledim. Çok güzel bakıyordu..

"Sevgilim.."

Kısık sesimle seslendiğimde hemen bakışları bana dönmüş, ayağa kalkarak koşarak yanıma geldi.

"Jungkook? İyi misin omegam? Ağrın var mı?"

Endişeyle saçlarımı okşayıp, alnımı öptüğünde elini tuttum.

"İyiyim. Merak etme.."

Gözlerim beşiklere giderken tekrar yutkundum.

"Bekle getireyim.."

Heyecanlıydım.

Ayağa kalkarak, sanki beynimi okumuşcasına beşiklere ilerledi. Ben de zor da olsa, karnımdaki küçük ağrılara rağmen yatak başlığına yaslandım. Kucağında küçük beden ile yanıma yaklaştığında, belimin arkasına yastık koymayı ihmal etmemişti.

"Al bakalım..kızımız, bir omega..başına dikkat et.."

Kucağıma verdiği minik bedenle ilk önce korksam da, koluma kafasını yaslayıp, saçlarını kokladım.

Tanrım bu nasıl güzel bir koku...

Dudaklarımı alnına bastırıp, minicik bir öpücük bıraktım. O sırada Taehyung, kucağında diğer bebeğimiz ile birlikte yanıma gelmişti.

"Bu da oğlumuz..sana çok benziyor baksana burnuna ve gözlerine.."

Dedikleri ile mutluluktan dolan gözlerimle oğluma baktım. Kokusu o kadar güzeldi ki onun da. Çıplak ayaklarını görünce kıkırdadım ve öptüm.