[TAMAMLANDI]
Alfa Prens Kim gecesini bir gölün yakınlığında geçirdiği zaman, duyduğu lavanta kokusunu ve sesleri takip etmişti. Ve hayatı boyunca karşılaşmadığı Omega Jungkookun mavi irisleri ile karşılaşmıştı.
İkisinin de hayatını değiştirecek olan...
Gözlerimi açtığımda önce tavanla bakışmıştım. Kokusunu duyduğum eşim ise yanıbaşıma hızlıca gelmişti. Üzerimi biraz daha örtmüş, genişce gülümsemişti. Boğuk çıkan sesimden sonra, önce alnımı sonra da dudaklarıma öpücüğünü bırakmıştı.
"Nasılsın güzelim?"
Şefkat dolu sorusu ile, saçlarımı eliyle okşamış, sonra da yanağıma öpücüğünü bırakmıştı. Gözlerinden bile nasıl korktuğu, endişelendiği belli oluyordu.
"İyiyim sevgilim. Bir an sanırım yorgunluktan bayıldım."
Dediklerimden sonra küçük kıkırdama duymuştum ondan.
"Bence seni yoranlar var."
"Nasıl yani?"
Anlamamıştım ilk başta. Ama sonra elini üzerimdeki yorganı çekerek karnımın üstüne koyunca kaşlarımı kaldırıp, heyecanla gözlerine bakmıştım. Gözleri ordaydı, elinin olduğu yerde.
"Burda...seni yoran minik şey burda sevgilim."
Fısıltısı bana öyle güzel ulaşmıştı ki, gözlerim dolmuş, hızlıca boynuna sarılmıştım. Bir elim karnımdaki elinin üzerine gitmiş, okşamıştı.
"G-gerçekten mi? Biz baba mı olucaz?"
"Gerçekten sevgilim. Gerçekten..."
Sonra dudaklarıma şimdiye kadarki en duygu ve teşekkür dolu öpücüğü bırakmıştı.
"Çok teşekür ederim..bana bu heyecanı yaşattığın için omega'm."
Yanağımdan süzülen mutluluk göz yaşı ile ellerim karnımı tutmuş, henüz belli olmayan karnımla burnumu çekmiştim.
"Sağlıklı gel bebeğim. Seni koruyacağım tamam mı?"
Taehyung bu halime kıkırdamıştı. Elini ellerimin üzerine koymuş, gözlerimin içine bakmıştı.
"Ben de sizi koruyacağım. İki bebeğim oldu artık."
Dedikleri ile ben de gülmüştüm. O sırada ise kapımız tıklatılmış, Alfa izin verince, içeri Annesi gelmişti.
"Tebrik ederim Jungkook. Umarım sağlıkla büyür. Ah güzel oğullarım benim."
İkimizin de yanaklarını okşamıştı.
"Taehyung, seni baban çağırıyor. İzin ver de Jungkook da dinlensin. Ben ona iyi gelen çaylardan getirtirim."
"Anne, eşimi bırakmasam bu günlük?"
Sanki hiç büyümeyen bir çocuktu. Bu haline kıkırdamadan edememiştim.
"Tamam ben babanla konuşurum. Siz zaman geçirin."
Sonra ikimizin de yanaklarından öpmüş, tekrar tebrik etmiş, odadan çıkmıştı. Dışarda hizmetçilere benim için emirler vermişti. O sırada ise Taehyung beni kendisine çekmiş, yatağa uzanmıştı. Kokusuna aşık olduğum sevgilim...
"Sana dedim, umutlar asla tükenmez. Bak, mucizemiz geldi."
Gözlerimi kapatmış, o benim karnımı okşarken beb boynunda, kokusunda huzura ermiştim. Tüm dertlerimi unutmuştum.
"Sence cinsiyyeti ne olur?"
Fısıltıyla mayışmış bir tonda sormuştum.
"Bilmem ki..sağlıklı olsun da, ama ben kız olsun isterdim. Ayarlar mısın?"
Bana bakıp yukardan gülmüştü. Son dediğine ben de gülmüştüm.
Geceyi güzelce sohbet ederek geçirmiştik. Biraz gülmüş, biraz daha ağlamıştık. Ama en sonunda kollarımız birbirimizi sarmıştı ve huzurla uyumuştuk.
. . .
Çok kısa oldu biliyorum, üzgünüm, derste anca bu kadar. Dediğim gibi ara bölüm gibi düşünün. Sonraki bölüm çok uzun olucak.
Umarım beğenmişsinizdir. Sizi seviyorum.
~~~~~Sevgilerle Kraliçe Kate~~~~~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
